Ülkemizde yaşanan önemli bir olaydan sonra, ortaya konunun uzmanları çıkar. Mesela, büyükçe bir deprem olur. Ortalığı deprem uzmanları kaplar. Herkes gelişi güzle konuşur. Uzman olarak ortaya çıkanların büyük çoğunluğu dikkate alınmamalıdır.Eskişehirliler olarak dün yaşadıklarımız büyük olaydır. Şehrimizin en önemli simgesi takımımızı hepimiz süper ligde göreceğimize inanıyorduk. Takımın yönetimi, teknik direktörü ve futbolcularının süper ligde oynamaya hazır olduğunu zannediyorduk. Demek ki, değilmiş. Eğer gelecek sezonlarda takımımızı süper ligde görmek istiyorsak, herkese düşen bir görev mutlaka vardır.
Maç günü sabahleyin evden çıktığımızda şehrimizin trafiğinin daha sakin olduğunu gördük. Çünkü en az 20 bin Eskişehirli Antalya yolundaydı. Takıma destek için, yollara düşmüştü. Şehri, Eskişehirspor bayrağı satan satıcılar sarmıştı. Eskişehir sokaklarında yürürken, gencisi- yaşlısı, kadını ve erkeği ile önemli bir Eskişehirli kitlesinin Eskişehirpor formasını giderek, maç saatini beklemeye koyulduğunu gördük. Futbola en uzak Eskişehirli bile iki gündür büyük heyecan içinde, maç saatini bekliyordu.
ŞEHİR BÖYLE BİR ŞEYDİR
Bir yıl aradan sonra süper lige çıkmayı heyecanla bekleyen Eskişehirliler, her yaştan ve her siyasi görüşten topluluğu oluşturuyordu. Onları bir hedefe yönlendiren Eskişehirspor sevgisini ise, şehir bilinci ve Eskişehirlilik ile özdeşleştirmek ve açıklamak gerekir.
Süper lige çıkamadık. Direk sporun içinde değilim. Ancak, Eskişehirspor’un inişli çıkışlı, ligden düştüğü ve çıktığı yılları, teknik direktörlerini, yöneticilerini bilirim. Onların tutumlarını, çalışmalarını, davranışlarını izledim. Her düşüşümüzde, yeniden ayağa kalkarak, şehir olarak takımızın arkasında durmasını bildik. Takımımız da süper ligde bizi temsil etti. Galibiyetlere sevindik. Yenilgilere üzüldük.
Dün bir arkadaşımız Eskişehirspor’un eski efsane teknik direktörlerinden Gegiç’in takımımızın kış günü antrenman yapabilmesi için, stadyumu temizlerken fotoğrafını bize göndermiş. Her zaman teknik direktörlerimiz de takımımızla bütünleşmiştir.
Futbolun adaleti yoktur. Antalya’daki süper lig yolundaki son maçta, süper lige çok yakındık. Ancak, bu aşamada hiçbir Eskişehirsporlu, Eskişehirli çatacağı, kavga edeceği bir kişi aramamalıdır. Bugünden gelecek sezona en iyi şekilde nasıl hazırlanabilinir. Buna kafa yormalıdır. Sonuçta, mevcut teknik direktörümüz Denizli transferleri yapmadı. Elindeki kadroyu en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştı. Bazı spor yazarlarımız teknik direktörü hedef tahtasına koydu. Sosyal medyada gelişi güzel yorumlar yaptı. Bazı milletvekillerimiz Göztepe’ye başarılar diledi. Sadece bu kişileri kınıyorum.
Profesyonellik en başta para demektir. Gelecekte süper ligde oynayacak, hepimizi, şehrimizi gururla temsil edecek bir takım oluşturmak için kolları sıvamalıyız. Bittik, yandık söylemleri ile gelişi güzel suçlamaları bir kenara bırakmalıyız. Kısacası, Her Eskişehirli, her Eskişehirsporlu kendisini gözden geçirmelidir. Rotamızı hep beraber çizmeliyiz. Mevlana’nın dediği gibi, dün yaşananların bugün bir değeri yoktur. Bugün başka söz söylemek gerekiyor. Hatalarımızdan hep beraber ders çıkaracağız. Şehir içindeki sorunları kavga ederek değil, birbirimizi ikna ederek çözeceğiz.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!