Her şey CHP’de iyi eğitim almış, iş güç sahibi, bir çocuk annesi Ferda Kavaklı’nın hiç beklenmedik anda CHP Odunpazarı İlçe Başkan adayı olduğunu söylemesi ile başladı. Kavaklı, kadın ve gençlerden oluşan listesi ile kongre hazırlıklarına başladı. Ama karşı taraftaki il başkanı Sinan Özkar ile Kazım Kurt’un kongreyi kaybetmeye ya da Ferda Kavaklı’nın ilçe başkanlığını kazanmasa bile çok oy almasına tahammülleri yoktu.
Çünkü CHP tabanında yeni dönemde Sinan Özkar’ın il başkanı olmasını istemeyen yüzlerce CHP’li vardı. Özkar’ın kazanmasını sağlamak içinde öyle bir il delege listesi hazırlanacaktı ki, başkanlığın kaçarı olmayacaktı. İstanbul’daki ilçe kongrelerinde de böyle bir durum vardı. Kılıçdaroğlu olayı öğrenince, yayınladığı genelge ile İstanbul’un tüm ilçe kongrelerini iptal etti.
Eskişehir’de takvim ise tıkır tıkır işliyordu. Partinin tabanının veya Eskişehir’de CHP’ye oy veren halkın tepkisine rağmen, Kurt ve Özkar’ın ağırlıkları ortaya çıkarılmalıydı. Çünkü Kurt ve Özkar, CHP’de tekke şefliğine soyunmuşlardı. Kendilerinden başka kimsenin partide borusunun ötmesine izin yoktu. Küçük olsun, parti bizim olsun anlayışının en yakın takipçileriydiler.
KLAN AŞILACAK
Kurt verdiği demeçte ne diyor? Geçen kongrede ‘demokrasi’ olmasını istediklerini ancak, il kongresini bir oyla aldıklarını söylüyordu. Yani, bu kez demokrasi, parti içi demokrasi, katılımcılık, çoğulculuk bir tarafta duracak. İl kongresi kazanılacaktı. Yola, klanın yol vermesi ile başlanmıştı. O yol vermese, bugün yoklardı. Artık, klanı aşma zamanı kendi hükümdarlıklarını ilan etme zamanı gelmişti. O da bu kongreydi.
Ferda Kavaklı, kongrede aday olmak için 41 oyu bulmuştu. Listesini doldurulamayan spor salonundaki divana verdi. O an divanda görevli CHP’li genç hemen Kavaklı’nın listesinin fotoğrafını cep telefonunun kamerası ile çekti. Gerekli yerlere attı. Az sonra, listeden bir imza geri çekildi. Kavaklı seçime sokulmadı. Mevcut isimlere tepki nedeniyle, Kavaklı en az 100 oy alabilirdi. Seçimi kazanmasa bile darkapıcı zihniyete, bir ders verebilirdi. Ama olmadı.
Geçen seçimi bir oyla alan Kazım Kurt ve Sinan Özkar bu seçimde partinin sade üyesi Emirdağlı delegeleri bile yazmadılar. İlker Özokçu gibi Emirdağlı bir il başkan adayı çıkarda Emirdağlılar hemşericilik duygusu ile oy verebilir diye düşündüler. Delegenin büyük çoğunluğunu belediyeden yazdılar. Geriye kalanlarında belediye ile bağlantılı oldukları görüldü. Hısım, akraba listelere dolduruldu. Geçen gün hastanede bir CHP’li ile karşılaştım. Liste üzerinde kalemle yaptığı hısım, eş, dost saptamasını benimle paylaştı.
CHP’nin Odunpazarı Belediyesinde solculukları sabit olan meclis üyeleri delege listesine yazılmadı. Merkez sağdan transferlerin ise tamamı yazıldı. Önceki günkü belediye meclisinden sonra durumu Gülvezir Özdamar’a AK Partili Meclis üyesi Mustafa Özkan’ın yanında sordum. Merkez sağdan CHP’ye geçen Özdamar,” Biz tam askeriz. Senin dediğin isimler olsaydı, belki Ahmet Ataç o isimleri ikna eder. Başkalarına oy verirlerdi. Biz tam askeriz. Ne söylenirse onu yaparız” dedi. Yani, herkes kozunu açık oynuyor. Demokrasi, katılımcılık, çok seslilik hak getire dursun. Halkı veya halkçılığı, sol tabanı düşünen yok. Kuru söylemler ile gemiler yüzdürülmeye çalışılıyor. Nereye kadar işte orası belli değil.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!