Çok iyi korunmaya çalışan ve bildiğim kadarı ile 5 aşısı bulunan Büyükşehir Belediye Başkanımız Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen geçtiğimiz günlerde korona virüse yakalandı. Hoca’nın yakın çevresi de hocanın virüsü nereden aldığını anlamaya çalışıyor. Kimisi Mersindeki belediyeler birliğinin toplantısından aldığına inanıyor. Hâlbuki hoca Mersin’e gittiğinde virüsü aldığına dair belirtiler vardı. Eskişehir’e kısıtlamaların kalması ile turizm akını iki katına çıktı. Turizmin daha da artmasını isteyen hoca virüsü almaktan kurtulamadı.
Yaklaşık bir aydır Eskişehir’e bir günde gelen turist sayısının iki katına çıktığı gözleniyor. Eskişehir’e gelen turistler Yılmaz Hoca ile de fotoğraf çektirmek istiyorlar. Bizden bile aracılık yapmamızı isteyen turist kafileleri oluyor.En son olarak İstanbul’dan önemli bir sivil toplum kuruluşunun üyeleri Eskişehir’e gelerek Yılmaz Hoca’yı da ziyaret etti. Yaklaşık bir buçuk saatlik sohbette hocanın virüsü kaptığını düşünülüyor.
HOCAM BİZE EMANET
Eskişehir turizmine katkı için virüs kapan Yılmaz Hoca, Mersin’deki belediyecilikle ilgili toplantıya katılmak içinde gidince, virüsün etkisi ortaya çıktı. Eskişehir’e döndüğünde ise virüsün ciddi belirtileri olmasa da, Sağlık il Müdürümüz Prof. Dr. Uğur Bilge’nin “ Biz bu konuda çok deneyim kazandık. Birkaç gün Şehir Hastanesinde size bakalım. Siz bize emanetsiniz” önerisi üzerine hoca da hastaneye yattı. Tabii bu arada hoca ile ilgili sağlık bilgilerini 30 yıllık dostum olan hastane başhekimi Uzman Dr. Yaşar Bildirici’den aldık. Yılmaz Hoca’nın korunma amaçlı hastaneye yattığını anladık. İyi de oldu. Kimse kendisini ziyaret edemedi. İlaç takviyeleri yapıldı. Bugün karantinası bitiyor. Doktorlar, önümüzdeki haftadan itibaren görevine dönebileceğini söylediler.
Kendisi ile karantina döneminde birkaç kez telefonla görüştük. Sağlığının yerinde olması elbette bizi sevindirdi. Virüste hocanın neşeli ve esprili halini bozamadı. Kendisine gelişen turizmden bahsettim. Gözlemlerimi aktardım. Eskişehir’in bu kriz döneminde kurtuluşunun turizmde olduğunu söyledi.
Ancak, Yılmaz Hoca Eskişehir’de ilgi gören mekânlarının tişörtlerde fotoğrafının bile bulunmadığının altını çizdi. Turizm var ama tişörtümüz yok. Çin malı magnetler ile turizmin daha da ilerlemeyeceğini söyledi. Bende evde benim bile üzerinde İstanbul’un çizme fotoğrafları olan üç tişörtümün olduğunu fark ettim. Eskişehir tişörtüm henüz basan biri çıkmadığı için yok. Sonra evdeki Çin malı Eskişehir magnetini incelerken, arkasında uyduruk mıknatıs düştü.Turizm iyi de, geliştirmek gerekiyor.
OLABİLİR Mİ?
Ger şeyden önce eskiden bende karşıydım. Ama şimdi UKOME’nin kararını onaylıyorum. Tarihi bölgede oturduğum için trafik bölgede komple kapandığında zorluk çekecek kişilerin başında geliyorum. Turizm ile iç içe bir trafik olmaz. Turist gezerken, yanında üç-beş tur otobüsü geçemez. Bu durumu bir kez daha gözden geçirilmelidir. Salgında bittiğine göre, acil bu konu çözülmelidir.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİNİN RESSAMLAR SOKAĞI
Dünyanın en önemli turizm merkezlerinde mutlaka ressamlar sokağı var. Paris’te var. Edirne’ye bir buçuk saat uzaklıktaki Filibe’de bile böyle sokak var. Plovdiv diğer adı ile Filibe de ressamlar turistlerin resimlerini yapıyor. Haller Gençlik Merkezinde de resim yapan hemşerimiz ilgi görüyor. Ressamlar sokağına Odunpazarın da en uygun yer ise Anadolu Üniversitesi’nin müzesidir. Müzenin bahçesinde Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri için bir alan oluşturabilir. Hem turizme hizmet edilir. Hem de öğrenciler harçlıklarını çıkarır. Bu konu Anadolu Üniversitesinin rektörlüğünün önünde duruyor.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!