Batılılar Sevr ilan ederek, Osmanlı topraklarını bölüm bölüm işgal ederken, sıra Anadolu’ya da gelmişti. İstanbul’un batılıların tümü istiyordu. Bu nedenle İstanbul boğazı başta olmak üzere, tüm İstanbul batılı ordular tarafından ortak olarak işgal edilmişti. Batılılar İstanbul dışında Anadolu’yu da bölge bölge kendi aralarında taksim etti. Eskişehir önce İngiliz işgalini sonra da, Yunan işgalini yaşadı.İşgalci batılılar, işgal ettikleri yerlerde Türk halkına da eziyet ediyorlardı. Halkın can ve mal güvenliği de kalmamıştı. Türk halkı İç Anadolu’da ve Ege’de dağlara mücadele için çekilmişti. Kadınlar, kızlar ve çocukların güvenliği özellikle sağlanmıştı. Kuvvayi milliye harekete başlamıştı. Herkes bulunduğu alanı işgalci düşmandan temizlemeye çalışıyordu. Mustafa Kemal Paşa ise, 20 kişi ile birlikte vatanı kurtarmak için işgal kuvvetlerin gemilerinin arasından geçerek, Samsun’a çıkıyordu. İstanbul boğazından Kara denize açılırken de, ‘geldikleri gibi giderler’ diyordu.
Atatürk ve arkadaşları yurdun çeşitli yörelerinde kongreleri toplayarak, Ankara’da bağımsızlık savaşını yürütecek meclis kurdular. Kuvvayi milliye çeteleri de düzenli ordu haline geldi. Dünyada böyle bir bağımsızlık savaşının eşi görülmedi. Onun için mazlum milletlere örnek oldu.
Anadolu’nun Şanlıurfa, Gaziantep gibi şehirleri emperyalistlere ve ordularına sök söktürdü. Gaziantepliler, günlerce aç susuz direndiler. Fransız emperyalistlerine Antep şehrini teslim etmediler. Yani, Gaziliği sonuna kadar hak ettiler. Eskişehir’de ilk önce İngilizlerin, sonrada Yunanlıları işgalin uğradı. Yunanlılar, İzmir’e çıktıklarından itibaren Eskişehir milli mücadelenin içinde bulundu. Atatürk de, bağımsızlık savaşının kazanmasından sonra, Eskişehir’e yaptığı gezilerde Eskişehir halkının milli mücadeleye desteğinden övgü ile söz etti. 19 Mayıs 1919 da başlayan mücadele, 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlandı. 9 Eylül de Yunan’ın Atatürk’ün deyimi ile Akdeniz’e dökülmesi ile milli mücadelede tamamlanmış oldu. Hem zafer bayramına, hem de 2 Eylül Eskişehir’in kurtuluş törenlerinde yerimizi alalım. İki bayram bugün hür yaşamamızın güvenceleri ve sağlayıcılarıdır. Atatürk ve silah arkadaşları ile cumhuriyetimizi kuranların, şehitlerimizin ve gazilerimizin önünde saygı ile eğiliyoruz. Mekânları cennet olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!