Takvimler 3 Mayısı gösterdiğinde bizler iki günü bir arada kutlarız. Biri Türkçülük günü diğeri ise Dünya Basın Özgürlüğü günüdür. Burada hemen şunu yazmak istiyorum. Ülkemizde yılda 4 kez gazetecilik ile ilgili gün kutlarız. Benim kutlamayı tercih ettiğim gün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günüdür.
Dünyada basın özgürlüğü ile ilgili çeşitli tartışmalar vardır. Ülkemizde bu tartışmalar daha şiddetlidir. Bugün gelinen noktada medyamız yeni sıkıntı ve güçlüklerle karşı karşıyadır. Dünya çapında Kovid-19 ile mücadele ettiğimiz şartlarda basın özgürlüğünü tartışıyoruz. Ülkemizde de çok sayıda meslektaşımız görevini yaparken virüse yakalandı. Gazetecilerin sağlığının korunması için tedbirler daha yoğun alınmalıdır.
SOSYAL MEDYADA ATMAK KOLAY
Dün bu yazıyı yazmak için bilgisayarımın başına oturduğumda, sosyal medyaya göz attım. Herkes basın özgürlüğünden bahsediyor. Basın özgürlüğü olup olmadığını tartışıyor. Sosyal medyada bu yazıları yazanların acaba günde bir yerel gazetede alıp almadıklarını düşündüm. Klavye başına geçerek yazı yazmak kolaydır. Gerçek anlamda şehrimizdeki yerel gazetelerin yaşamasını istorsak, bu gazetelere ya abone olacağız. Ya da her gün bayiden satın alacağız. 2 Eylül olmasaydı, pek çok konu Eskişehir’de gündeme gelmezdi. 2 Eylül veya diğer gazetelerin yayın yaşamına devam edebilmesi için satın alımlarının yanında, şehrin kurumlarının vereceği reklamlar ile gazeteleri desteklemesi gerekiyor. Bu vesile ile bizim gibi iller arasında en düşük reklam pastası Eskişehir’de bulunuyor.
Basın- ilan gelirlerinin artması içim tedbirler alınmalıdır. Halkın haber halkına sahip çıkılarak medya kurumları yaşatılmalıdır. Gazeteciler bütün güç koşullara rağmen ayaktadır, ayakta kalmaya da devam edecektir, kamuoyunu aydınlatmaktan geri durmayacaklardır.
DEVRİMLERE ÖNDERLİK ETTİLER
Ülkemizdeki Türk Milliyetçileri, Türkiye’nin 1876, 1908, 1920 Devrimlerine, ilerici hareketlerine öncülük ettiler. Korona virüs süreci, dünyada var olan krizim ortaya çıkmasını daha öne çekti. Dünyanın merkezi Atlantik’ten Avrasya’ya kaydı. Enerji kaynakları, üretim artık Asya’dadır. Yani, bu salgının ortaya çıkmasından sonra dünyanın geleceğinin Atlantik ve Avrupa da olmadığı, Asya’ya kaydığı görülecek. Almanya’yı yönetenler bunu bugünden söylüyor.
Avrasya’da ne var. Her şeyden önce 100 milyonluk bir Türk dünyası ile bu dünyanın yakın ilişkili olduğu Çin, Rusya, İran, Pakistan ve Hindistan var. Bu coğrafyanın çıkarlarının kesiştiği görüyor.
Batı emperyalistleri Türkiye’nin Avrasya’ya kaymaması için çeşitli yollar deniyor. Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev, Türkiye’yi kendi yanlarında görmek istediğini söyleyeli yıllar geçti. Ama bugün şartlar oluştu. Hayatta zorluyor. Türkiye ve Türk Dünyası Avrasya’da yakın gelecekte bir daha ayrılmamak üzere birleşecektir.
***
1990’lı yıllarda şehrimizdeki televizyon kanallarında kameramanlık yapan Hakan Özgen, daha sonra zamanın Büyükşehir Belediye Başkanı Aydın Arat’ın çağrısı üzerine ESKİ’de çalışmaya başlamıştı. Birkaç yıl öncede ESKİ’den emekli oldu. Dünürbaşısı sayıldığım Özgen emekli olduktan sonra amansız hastalığa yakalandı. Tedavi gördü. Özgen hastalıkla çok mücadele etti. Önceki gün genç yaşta aramızdan ayrıldı. Kendisini unutmayacağız. Mekânı cennet olsun. Ailesine Allah sabır versin.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!