Odunpazarı Belediyesi, tarihi geçmiş ilaç ve ilaç atıklarının çöpe karışmadan imha edilmesini sağlamak üzere yeni bir proje başlattı. Odunpazarı İlçe sınırları içindeki eczanelere de ‘Atık İlaç Toplama Kutusu’ dağıttı. Daha öncede belediye berberlere atık jilet toplama kutusu dağıtmıştı. Berberler kullandıkları jiletleri bu kutuya atıyor. Kutu dolunca da belediyeye almaları için haber veriyorlar.
Avrupa’da çöpe atılmak istenen buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesi başta olmak üzere elektronik eşyaları, belediyeler geri dönüşüme gönderme parası alırlar. Yani, Avrupa’da bir kişi buzdolabını değiştirmek isterse, belediyenin ilgili birimine haber verir. Birimde, buzdolabını geri dönüşüme gönderme parasını yeni buzdolabı alan o kişiden alır. Bizde ise yeni buzdolabı geldiğinde eskisi, çöplerin konulduğu yere konulabilir. Avrupa’da buzdolabındaki bu durum, en küçük elektronik eşyada da aynıdır. Bu eşyalar, milli servet olarak değerlendirilir.
İLAÇ TÜKETİMİ
Hepimiz evinde son tarihi geçerek atılmayı bekleyen ilaçlar mutlaka vardır. Daha sonra bu ilaçları normal çöpe atarız. İşte, Odunpazarı Belediyesi tarihi geçmiş ilaçların normal çöplere karışmasını istemiyor. Eczacımız ile temasa geçerek, evde kullanma süresi geçen ilaçlarımızı, eczanemizdeki atık kutusuna atacağız. Belediyede kurallara uygun bir şekilde kullanılmayan, kullanma süresi geçmiş ilaçları imha edecek.
İLAÇ TANE İLE SATILMALIDIR
Dünyanın birçok ülkesinde ilaç tane ile satılır ya da doktor tarafından tane ile reçete edilir. Eczacı da doktorun haftalık dozlar halinde yazdığı ilaçları tane ile hastaya verir. Ülkemizde bir ara SSK’lı hastalara tane ile ilaç verildi. O zaman SSK’nin belli konularda ilaçları vardı. İlaçlar çuvallar içinde SSK Hastanelerinin eczanelerine gelir. Buradan da SSK doktorlarının reçetelerde yazdıkları sayı kadar, haplar, ilaçlar küçük kese kâğıtlarında hastaya verilirdi. Ülkemizde ise doktor yazıyor. Ülkemizin sosyal güvenlik kurumu ödüyor. Hasta kutudan birkaç ilaç içerek ilaç içmeyi bırakıyor. Daha sonra bunun tarihi geçmiş, denilerek normal çöpler ile birlikte çöpe atlıyor.
KIZILAY’IN GARİBAN ECZANESİ VARDI
Bugün ülkemizde, nüfusumuzun tamamına yakını sosyal güvenlik şemsiyesi altındadır. Olmadığı yıllarda Kızılay’ın Eskişehir’de dispanseri vardı. Dispansere Eskişehirliler evde kullanmadıkları ilaçları götürür, verirlerdi. Kızılay dispanserindeki eczacıda bunları ayıklar. Dispanserde tedavi gören ve ilaç alacak maddi durumu olmayan hastalara ücretsiz verirdi. Gazetecilerde Kızılay’ın 'Gariban Eczanesi ‘ diye haber yapardı. Dispanser kapanınca, doğal olarak eczanede kapanmış oldu. Eczacılık belediyenin görevi değildir. Belediye canlı sağlığı açısından süresi geçmiş ilaçların normal çöpe atılmasını önlemeye çalışıyor. Evlerde kutularda bekleyen kullanma süresi geçmemiş ilaçların, ihtiyaç sahipleri tarafından kullanılması sağlanabilir mi? Eczacılar odası ile Sağlık Müdürlüğünün bu aşamada yapacağı bir şey olabilir mi?
![]() |
Küresel salgın devam ediyor. Kimi uzmana veya bilim adımı göre ise geçen Mart, Nisan ve Mayıs ayındaki virüsten şimdi karşılaştığımız korona virüsü farklılık gösteriyor. Virüsün daha tehlikeli ve öldürücü olduğu ifade ediliyor. Okulların bir bölümü, tiyatrolar açıldı. Antalya 57. Altın Portakal Film Festivali de yapıldı. 100. Yapıldığında, herkes 2020 yılında yapılan ve afişinin üzerinde kadın bir doktorun tuttuğu ödül hatırlanacak. Festivali düzenleyenler tarihe not düşmek için güzel bir afiş ortaya çıkarmışlar. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, bu yaz bizi Antalya’ya gezmeye bekliyordu. Korona virüs ile mücadele ediyor. En son olarak 16 kilo zayıfladığını öğrendim. Dualarımız Başkan Böcek iledir. Kendisinin sağlığına kavuşarak, görevine döneceğini düşünüyoruz.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!