Dünyada uydurma destana ihtiyacı olmayan tek ulus Türk milletidir. Ergenekon’dan çıkıştan başlayarak, 20. yüzyılın başındaki kurtuluş savaşı Türklerin gerçek destanlarının en önemli örneğidir.
Sevr ilan edilerek batılılar tarafından bugün gururla yaşadığımız topraklar paylaşılmıştı. Türklere Ankara ve çevresinde küçük bir alan bırakılmıştı. Atatürk ve bir avuç arkadaşı 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak, milli mücadeleyi başlattı. Atatürk ve arkadaşlarının milli mücadeleyi başaracaklarına kimse inanmıyordu. Çünkü ordu yok. Para yoktu. Osmanlı dönemindeki birçok cephede savaşan Türk Milleti perişan ve yorgun düşmüştü. Batılılarda ordu da para da vardı. Anadolu ve Trakya batılı orduları tarafından zaten paylaşılmıştı. Artık, Türkleri Asya’ya geri gönderme dönemi başlamalıydı.
TBMM ORDULARI
Kocatepe’de 26 Ağustos 1922 sabaha karşı Atatürk’ün “Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emri ile başlayan Büyük Taarruz 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da zaferle sonuca ulaşmıştır. 9 Eylül’de ise Atatürk’ün emri düşmanın İzmir’de denize dökülmesi ile son bulmuştur. O günkü şartlarda Türk ordusu çok kısa sürede Afyonkarahisar’dan İzmir’e ulaşarak, düşmanı yurt topraklarından atmıştır. Kesin zaferi ilan etmiştir.
Bugün de o bağımsızlık ruhuna ihtiyaç vardır. Çünkü o gün ülkemizi işgal eden batılıların orduları bugün de Ortadoğu’da yani ülkemizin bulunduğu coğrafyada yeni oyunlar peşindedirler. Sanki yüz yıl önceki tarih yeniden tekrarlanıyor.
KOCATEPE’DEKİ RUS GENERAL
Birkaç yıl önce Atatürk’ün Kocatepe’deki Büyük Taarruzdaki paltolu fotoğraflarına bakarak, ben de kalın giyinerek, o günleri yaşamak için Kocatepe’ye çıkmıştım. Benim gibi binlerce insan da Kocatepe’ye gelmişti. Aradan 100 yıl geçse de 1922 yılındaki heyecan devam ediyor. Her yıl bu heyecan tekrarlanıyor. Bir 100 yıl daha geçse aynı heyecan devam edecek. Tarih de tekrar ediyor. 26 Ağustos 1922 günü Büyük Taarruz öncesinde Kocatepe’de çekilen fotoğrafta Atatürk’ün ve Türk Ordusunun komutanları yanında bir Rus general o zamanki Kızıl Ordu’nun generali orada duruyor. Türk Ordusuna destek için o General Kocatepe’ye çıkmış. Bugünde en yakın ittifakımız artık Amerika değil, Rusya, İran ve Çin olduğu görülüyor. Ortadoğu’da Amerikan yayılmacılığına yani emperyalizme karşı bugünde dört ülke birlikte mücadele ediyor. Demek ki, bu topraklarda özellikle Rus ve İran dostluğu büyük önem taşıyor.
Asya’da emperyalizme karşı mücadele 1905 yılında Rusya’da başlamıştı. Ardından Hürriyet Devrimi ile Türkiye’de devam etti. Birinci Dünya Savaşından sonraki Çanakkale de yazdığımız destan Sovyet Devrimine, ardından kurtuluş savaşımızın, milli mücadelenin kazanılmasına neden oldu. Bugün yine coğrafyamızda Rusya ve Türkiye’nin yanlarına İran, Çin, Hindistan ve Türk Cumhuriyetlerini alarak başlattıkları mücadele, bu kez emperyalizmin kökten yok olmasına vesile olacaktır. 30 Ağustos Zaferi’nin 96. yıldönümünde zaferin yarattığı ve bugün yeniden ortaya çıkan şartları iyi düşünmeli ve irdelemeliyiz. Atatürk ve arkadaşlarının yüz yıl önce açtığı bağımsızlık yolu bugün de bizlere yol gösteriyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!