CHP’de listelere yazılarak, milletvekili seçilenler ve il başkanı olanlar genel merkezin isteği üzerine ‘Değişim ve Umut’ kurultayına hayır diyorlar. Değişime ve umuda hayır diyenler kervanına Eskişehir’in klanı da eklendi. Klanın yazdığı milletvekili ise, Değişime ve Umuda ’Evet’ diyen Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı’nın imzasını çekmesi için ilk önce eşinden, belediye başkanına baskı yapmasını istedi. Ardından bu iş tutmayınca bu kez aynı milletvekili Erdal Şanlı’yı telefonla arayarak,” Genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu görevlendirdiği için arıyorum. Eğer, kurultay toplanması için noterden verdiğin imzayı geri çekmezsen, önümüzdeki seçimde Han ilçesinden belediye başkanı adayı gösterilmeyeceksin” dedi. Hanlılar, Şanlı’yı CHP’li olduğu için değil, kendisine güvendikleri için onu başkan yaptılar.
GECE GELEN TELEFON
Eskişehir’in klanına en yakın ilçe belediye başkanı da kurultay delegesi olan Sema Yavuz’u arayarak, Yavuz’dan imzasını çekmesini istemişti. Yavuz da çekmişti. Belki de Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı’yı ‘genel başkan adına’ arayan Eskişehir milletvekili Erdal Şanlı’nın da imzasını geri çekeceğini zannetti. Şanlı, eşinden sonra kendisini de arayan CHP Eskişehir milletvekiline “ Ben inandığım yolda yürüyorum. Kurultay acil olarak toplanmalıdır. Eğer, ben bir daha listeye konulmazsam, konulmamayım. Benim listeye konulup konulmamam önemli değildir” diye konuştu.
KİM CHP’Lİ, KİM SOLCU
CHP’de bir milletvekili belediye başkanı olan bir delegeden imzasını çekmesini isteyebilir mi? Aynı zamanda iletişimci olan bu milletvekili her halde Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesine puanların düşük olduğu bir dönemde girdi. Çünkü milletvekilinin üniversite sınavına girdiği yıllarda iletişimin puanı düşürülmüştü. Yoksa bir iletişim uzmanı ya da doktoru böyle bir hata yapar mı?
Ayrıca, solcu olduğunu veya sosyal demokrat olduğu her fırsatta söylenen bir CHP’de demokrasi karşıtı bir istem, hem de Eskişehir milletvekili tarafından söylenebilir veya yerine getirilebilir mi? Solculuğun kitabında böyle bir anti-demokratik tutum yoktur. Bu milletvekili o belediye başkanları için var olan tek şey eşi, dostu, soyu-sopu listelere yazarak delege seçimini yapmak, parti yönetimlerini belirlemektir.
Kısacası, solculuk oynamaktır. Peki, klan niye kurultayın toplanmasına karşı çıkarak, birçok istek sıralıyor. Klanın kurultaya karşı çıkmasının tek nedeni, milletvekili iken belediye başkanı yaptığı kişiyi tekrar belediye başkan adayı göstermek ve listelerin tamamını yazmaktır. Kurultayda değişimin ve umudun sağlanması ile elindeki liste yazma gücünün elinden gideceği için, kurultaya karşı çıkıyor. Birçok söz söylüyor. Yani, sol jargonla lafazanlık yapıyor. Baba klan rolüne soyunuyor. Peki, ne olacak. Değişimin ve umudun sözcüleri Gaye Usluer ile Yaşar Tüzün kamuoyuna da açıkladılar. Yeterli imzaların toplandığını söylüyorlar. CHP genel merkezi ise 70 kişinin imzasını geri çektiğini açıklıyor. Yani, Eskişehir milletvekili gibi delegeleri telefonla arayanlar imzaları geri çektirebilir. Sandık ortaya geldiğinde ne olacak. Kurultayın toplanmaması için delegelere baskı yapanlar, sandık ortaya geldiğinde ne yapacaklar? 50 bin sandıkta CHP’nin temsilcisi bile yoktu. Eskişehir de bir sandık görevlisi beş sandıkta görevlendirildiğini açıkladı. Kurultay değişim demektir. Klanın değişmesini istediği değişikliklerin yapılabilmesi içinde kurultayın toplanması gerekiyor. Kurultay karar almadan nasıl değişiklikler yapılacak.
Değişim kendisini zorluyor. Bugün olmazsa yarın kurultay yapılacak. Delegeye ve belediye başkanına baskı yapmaya kalkan milletvekilleri daha sonra baskı yaptıkları bu delegelerin yüzüne nasıl bakacaklar?
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!