Teori olmadan, pratiğin olmayacağı söylenir. Yani, ilk önce olayın bilimsel yönünü bileceksin. Sonra uygulamaya geçeceksin. Dün alış-verişe çıktığımda, sıcak sular esnafı o bölgede yaşayan zihinsel engelli birinin geceleyin caminin abdesthanesinde yıkandığını, tesadüfen görenlerin genci zorla sarmalayarak, donmaktan kurtardıklarını söyledi. Zihinsel engelli genç kendisine engel olmak isteyenlere “ Bana bir şey olmaz” diyerek karşı çıkmış. Ama tabii ki onu dinleyen olmamış. Zihinsel engelli şahıs çarşı esnafı tarafından donmaktan kurtarıldı.
Çarşı esnafı diyor ki,” Eksi 20’ler ile 25’lere alışkınız. Ama uzun yıllardır termometre bu kadar düşmüyordu”. Dün gece yarısı bende ölçüm yaptım. Eksi 21 sonucunu buldum. Kar yağsa, hem barajlarımız ve yer altı sularımız dolacak. Hem de çiftçimizin ürünleri daha bereketli hale gelecek. Soğuğun bir faydası yok. Zararı var. ESTÜ öğretim üyesi ve eski gazetecilerden Prof. Dr. Ertuğrul Algan da, gece yarısı termometresini dışarıya koyarak yaptığı ölçümde eski 17 sonucunu elde etti. Termometresinin fotoğrafını sosyal medya hesaplarından paylaşırken,” Eskişehir, teorik olarak İç Anadolu'da pratikte ise Güney Sibirya'da yer alan bir şehrimizdir” dedi. Bugünlerde ülkemizin en soğuk illerinden daha soğuk olduğumuz ispatlandı. Ancak, işin uzmanları Sibirya ile aynı düzlem üzerinde olduğumuzu bu nedenle kışların çok soğuk geçtiğini söylüyorlar. Yani, işin teorisini iyi kurmalıyız. Bu da konunun uzmanı bilim insanlarına düşer.
![]() |
![]() |
![]() |
Küresel Salgın, tiyatroların perdelerinin inmesine, senfoni orkestralarının salonlarını kapatmasına, sinemalarda faaliyetlerine ara vermesine neden oldu. Hâlbuki İkinci Dünya Savaşında Viyana Alman uçakları tarafından bombalanırken, tiyatrolarda, senfoni orkestraları da konserlerine devam etti. Küresel salgının, dünya savaşları kadar tehlikeli olduğu ortaya çıktı. Eskişehir kültür ve sanat şehridir. Bu durumu artık Türkiye’de kimse tartışmıyor. Eskişehir dışında yaşayan değerli bir sanatçı dostum, küresel Salgın döneminde evinde otururken, Türkiye’deki salonlarındaki kapasiteyi hesaplayarak, şu sonucu çıkardı.
“Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğüne bağlı: 1.Ankara DOB 1941 yılında kuruldu. Şu an 550 koltuk vardır. 2.İstanbul DOB 1960 yılında kuruldu. 29 Ekim 2021 yılında Yeni AKM açılacak. Koltuk sayısı 2040 olucak. 3.İzmir DOB 1982 yılında kuruldu. Bornova Opera binası ana salon 900 koltuk sayısı vardır. 4.Mersin DOB 1990 yılında kuruldu. Mersin Kültür Merkezi Opera Sahnesi 638 koltuk sayısı vardır. 5.Antalya DOB 1997 yılında kurulmuştur. Haşim İşçan Kültür Merkezi 802 Koltuk sayısı vardır. 6.Samsun DOB 2008 yılında kurulmuştur. Aydın Gün salonu 530 koltuk sayısı vardır. Eskişehir ilindeki Opera sahneleri ise 1.Anadolu Üniversitesi AKM Orkestra çukurlu 1995 yılında yapılmıştır.485 koltuk sayısı vardır. 2.Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür sarayı Opera binası 2002 yılında yapılmıştır.480 koltuk sayısı vardır. 3.Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Prof.Dr.A.Necat Akgün Salonu 2008 yılında yapılmıştır. Orkestra çukuru, Simultane odası ve teknik donanım mevcuttur.597 koltuk sayısı vardır. 4. Eskişehir BB Kültür Sanat ve Kongre merkezi 2013te yapılmıştır. Ana Opera salonu 1200 koltuk sayısı vardır. Kısacası, Eskişehir’in güçlü bir şehir tiyatrosu ve üniversite tiyatrosu var. Güçlü iki senfoni orkestrası var. Seyircide hazır. Salonlarda hazır. Salgının bitmesi bekleniyor.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!