Güzel İzmir, 15 Mayıs 1919 günü İngilizlerin desteği ile Yunanlılar tarafından işgal edildi. İzmir’in işgali işgalden çok öncesinde İngiliz Başbakanı Loyd George, Fransız Başbakanı Clemenceau ve Amerika Cumhurbaşkanı Wilson tarafından kararlaştırmıştı.
Gazeteci Hasan Tahsin İzmir’de gazetecik yapıyordu. İşgale bir gazeteci dayanabilir miydi? Hasan Tahsin Kordon da Yunan askerleri ile karşılaşınca, çekti tabancasını bastı tetiğe arka arkaya. Yunan askeri panik yaşadı. Kordon’dan çil yavrusu gibi dağıldılar. Yunan askerleri kısa süre sonra, kendilerine silah çekerek, ateş eden kişinin bir tek kişi olduğunu anladılar. Kurşunları biten gazeteci Hasan Tahsin, oracıkta şehit edildi. Yunan süngüleri ile vücudu paramparça edildi. İlk işgal günü Yunanlıların süngü ve açtıkları ateşler ile 2000 Türk insanı, İzmirli şehit oldu.
İngilizler, Amerikalılar ve Fransızların desteklediği Yunan Ordusu, işgal sürecinde Polatlı’ya kadar gelecekti. Köşede fotoğrafını gördüğünüz pasaport daha sonra Yunanlılar tarafından hazırlandı. 1920 yılında Muğla ve çevresindeki yerleşim yerlerinden İzmir’e gitmek için İtalyan ve Yunanlılardan izin alınıyordu. Pasaportsuz bir egeli İzmir’e gelemezdi. Tutuklanırdı. Belki de canından olurdu. 1922 yılında Kocatepe de başlayan taarruz 9 Eylül de İzmir ‘in kurtarılması ile tamamlandı. Yabancı gözlemcilerin Türklerin yedi ayda yaramayacaklarını söylediği cephe, birkaç saat içinde yerle bir edilmişti.
Bugünden o günlere baktığımız da 9 Eylülü sadece İzmir’in kurtuluşu olarak görmeyelim. İzmir’de Atatürk’ün ‘ TBMM Orduları ilk hedefinin Akdeniz” mesajından sonra İzmir’in kurtuluşu ile bir millet yeniden doğmuştur. Bir milletin yeniden doğması ile de süreç tamamlanmamış, milli mücadelemiz tüm dünyada mazlumlara örnek olmuştur.
Gündoğan mahallesi Türkyılmaz sokak 20 numara önünde gökyüzüne doğru uzayan ağaç sokan sakinlerinin korkulu rüyası haline geldi. Ağaç sokaktan geçen elektrik tellerine dolanıyor. Rüzgarlı havalarda, kıvılcımlar çıkmasına da neden oluyor. Sokak ve mahalle sakinlerinden birkaçı durumu Odunpazarı Belediyesine bildirmiş. Ancak, belediye yetkilileri ağacın tepesine kadar çıkarak budama yapacak araçları olmadığını söylemişler. Şimdi ne olacak? Odunpazarı gerekirse, Büyükşehir Belediyesinin itfaiyesinden bile destek alarak, yarım saat içinde olayı çözer. Kış mevsimi gelmeden, Odunpazarı Belediyemizin ağacı budayacağına inanıyorum. Sokak sakinlerinin görüştüğü kişi her halde işgüzarlığı seven bir belediye görevlisidir, diye düşünüyorum.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!