Birçoğumuz jeopolitiği, yaşadığımız coğrafyanın bütünü olarak düşünürüz. Jeopolitik coğrafyanın devamıdır. Yaşadığımız vatan topraklarımız var. Ancak, vatan toprağın devamında ‘Mavi Vatan’ bulunuyor. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde, bugüne kadar denizlerimizin en iyi şekilde değerlendirildiğini söylemek mümkün değildir. Denizlerimizin değeri ve özellikle Kıbrıs’ın önemi bugünlerde daha iyi anlaşılmaya başlanıldı.
Deniz Kuvvetlerimizde Amiral olarak görev yaparken, FETÖ’cü terör örgütü tarafından derdest edilerek Silivri zindanlarına atılan Emekli Amiral Cem Gürdeniz çeşitli dergi ve gazetelerde ‘Mavi Vatan’ kavramını anlatmaya ve denizlerin önemini kavratmaya çalışıyor. Osmanlıdan 2009 yılına kadar açık denizlere çıkmayan Türk Donanması onun Amiral olarak görev yaptığı yıllarda Hint Okyanusuna çıkmıştı. Hint Okyanusunda Al-yıldızlı bayrağımız gururla dalgalanmıştı.
Kumpaslarda ilk önce Deniz Kuvvetlerinin seçilmesi boşuna değildir. Çünkü bugün Amerika, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi tarafından Akdeniz de, doğalgaz ve petrol aramamız istenmiyor. Bu 4 ülkenin donanmaları, Türk donanmasına karşı tatbikat yapıyor. İşte, burada bir kez daha Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin önemi ortaya çıkıyor. Bir belediye başkanı da, Kıbrıs’taki haklarımızdan vazgeçmemizin çağrısını yapıyor. Mavi Vatan ve jeopolitiğin önemi de bir kez daha kendisini gösteriyor.
Amiral Cem Gürdeniz, dergi ve gazetelerdeki yazılarının dışında, ülkenin seçkin bir üniversitesinde jeopolitik konusunda dersler veriyor. Anadolu’daki üniversitelere giderek, ‘Mavi Vatan’ konusunu anlatan konferanslar veriyor. Birkaç gün önce Eskişehir’e gelen Amiral Gürdeniz, hem Anadolu hem de Osmangazi Üniversitesi de gençlere ‘Mavi Vatan’ konferansı verdi. İki üniversitenin yöneticilerini de vatansever yaklaşımları nedeniyle kutluyorum.
SURİYE’DE OLANLAR
Gürdeniz, Mavi Vatan’ı şöyle anlatıyor:”Bu vatanın sathı, su kütlesi, dibi ve dibinin altındaki kara kütlesi bizimdir. Bu vatanın büyüklüğü kara ülkemizin yarısına eşittir. Denize kıyısı olan her devletin mavi vatanı vardır. Jeopolitik reflekslerin en temel hareketi denize yöneliş ve mavi vatanı sahiplenmedir. İsrail 1948 yılında kurulduğunda denize çıkışı olmasa varlığını sürdürebilir miydi? Emperyal kurgunun dayattığı sözde Kürdistan’ın denize çıkabilmesi için Suriye parçalanıp, bir şeriat devletine dönüştürülmek istenmedi mi?”
Gürdeniz, Sanayi devrimi ve dünya savaşları sonunda 1947 yılı sonunda tarihte ilk kez denizden petrol çıkarılması, denizleri çok farklı bir boyuta taşıdığına dikkat çekerek, 2010 yılı itibarıyla, dünyada tüketilen petrolün kabaca yüzde 30’u, yıllık 3 trilyon m³’lük doğalgazın yaklaşık yarısı denizlerden çıkarıldığına dikkat çekiyor. Bu konuyu merak edenler, Gürdeniz’in kitaplarını ve yazılarını takip edebilirler.
İneklerin daha verimli olması için onlara özel sanal gerçeklik gözlüğü takıldı. Rusya’da yapılan özel gözlükler bir çiftlikte ineklerin gözüne yerleştirildi. İnekler kış mevsimi nedeniyle strese girmediler. Gözlüklerden yeşil otlakları görüyorlar. Yem yerken Çaykovski’yi dinliyorlar. Sütleri sağılırken ise Mozart tercih ediliyor. Sonuç-ta, verim artıyor. İnek üşüse de, yaz mevsimin- de olduğunu zannediyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!