En başta yazının özetini ortaya koyayım. Ağlanacak halimize gülüyoruz. Çok sevdiğim ve saygı duyduğum, zaman zamanda telefonla fikir alış-verişinde bulunduğum gazeteci ağbim Saygı Öztürk, gazetesindeki köşesinde ‘Büyükerşen tamam Yavaş ortada’ başlıklı bir yazı yazdı. Tam yazıyı okurken, Büyükşehir Belediyesi basın bürosundan bir haber geldi. Haberin başlığı ‘Büyükşehir Belediyesi kırsalda hız kesmiyor’. Yani, Büyükşehir Belediyesi, Büyükşehir yasası çıktığından bu yana dönüp bakmadığı kırsala asfalt üstüne asfalt döküyor. Bizim köyde de yapılacak yerler var. Büyükşehir’i bekliyorum.
MANDA VE KEÇİ İŞİ
Öztürk, Büyükerşen’in Ecevit’in projesi köy-kent projesinde kararlı olduğunu belirterek, köylere keçi ve manda dağıtıldığını yazdı. Demek ki, Öztürk’e böyle yansıtılmış. Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediyesi’nin Ekim ayı son toplantısı vardı. Meclis salonu dışında oturan bir grup Bozanlıyı gördüm. Manda projesinden haberim olduğu için, konuyu bildiğim halde Bozanlılara niye geldiklerini sordum. Manda almak için geldiklerini söylediler. Yanlarında da Londralı vardı. Bozanlılara bazı sorularım karşısında canları sıkılarak, beni hayvancılık konusunda teste tabi tutmaya çalıştılar. Tabii ki, bu Bozanlıların benim çobanlık yaptığımdan haberi yok. Çobanlığımızda Sivrihisar dağlarında bilinir. Onlar manda istiyor. Ancak, bizler projenin içeriğini konu meclise geldiğinde öğreneceğiz.
YILLARDIR HİBE YOLU İLE DAĞITILIYOR
Orman Bölge Müdürlüğü Orköy aracılığı ile her yıl dar gelirli köylüleri kalkındırmak için manda, inek, koyun ve keçi dağıtıyor. Köylü bir kısmını hibe olarak aldığı bu hayvanlar için uzun yıllara uzanan vadelerle, küçük taksitlerle geri ödeme yapıyor. Orköy’ün bu çalışması yoğun ilgi görüyor. Hatta bizim köylüler benden kendilerine torpil yapmamı bile istediler. Zaten torpile gerek yok. İhtiyaç sahipleri, şartları tutan alıyor. Orköy’ün dağıttığı keçi, koyun ve ineğe rağbet eden Eskişehirliler mandadan uzak duruyor. Afyonkarahisar’dan mandaya çok az sayıda köylü, üretici ilgi gösterdi.
SUCUK OLMASIN
Sonra konunun uzmanları şunu söylediler. Birkaç mandaya sahip olmak bir anlam taşımaz. Mesela, Eskişehirli, otel sahibi bir işadamının Antalya’da 2 bin manda beslediği çiftliği var. Ciddi süt, yoğurt ve kaymak üretiyor. Mesela, Afyonkarahisarlı bir termal otel sahibi de, otelinin yakınlarındaki çiftliğinde Bin 500 manda besliyor. Yani, manda üretimi için rakam önemlidir. Büyükşehir Belediyesi kaç manda ile keçiyi hangi koşullarda kaç tane dağıtacak. Birkaç yıl sonra dağıtılan birkaç manda sucuk olmasın. Çünkü manda sucuğu da makbuldür. Köy Kent, Köy Enstitüleri gibi projeler geride kaldı. Şimdi, kentlere göç edenleri geriye nasıl döndürülür. Bunlar yeniden nasıl üretime yönlendirilir. Bu konuda çalışma yapılmalıdır. Köylere geri döneceklerin yaşayacağı mekânlar ortadan kalktı. Marul tohumu, domates fidesi ya da manda ile keçiyi göstermelik dağıtma yerine köklü çözümler olmalıdır. Yani, konu ülke meselesi olarak görülmelidir. Çiftçi üretimi nasıl yapacak. Gübreyi nasıl alacak. Tarlalar nasıl bütünleştirilecek. Keçinin sütünü kim alacak. Keçi sütü sadece Ankara’dan Sivrihisar’a kadar bir alanda alınıyor. Alpu da keçi çiftliği kurmak isteyen bir kişi sütü nereye satacak? Birkaç manda ile yılların birikmiş sorunları çözülmez.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!