En başta devlet yetkilileri, sağlıkçılarımız konunun uzmanları virüsten korunmanın şartlarını basitçe günlerdir açıklıyor. Elimizi sürekli yıkayacağız. İnsanlarla aramıza mesafe koyacağız. Kalabalık yerlerden kaçınacağız. Toplu taşımayı kullanmayacağız. Eskişehir’de çoğumuz bu önerilere uyuyoruz. Uymayanlarımız hepimiz için tehlike oluşturuyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Sinan Adıyaman, milyonlarca emeklinin virüsün yayılma hızının en üst noktaya çıkacağı dönemde ikramiyelerini almak için bankalara akın edeceğini belirterek, ödeme tarihinin değiştirilmesini ya da ikramiyelerin evde ödenmesini istedi.
Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca da virüsün yayılmasını önleme konusunda önümüzdeki 2-3 haftanın kritik önemde olduğunu açıklamıştı. Bakalım bankalar ne yapacak? 12 milyon emekçiye paralar dağıtılırken, salgında artmaması gerekiyor.
ESTÜ’nün öğretim üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Algan ise kentimizdeki gözlemlerini şöyle anlatıyor:”Bugünlerde marketten bir seferde 40 paket makarna, 10 kutu salça, 20 litre sıvı yağ, 20 paket yaş maya satın alanın akli dengesi yerinde midir?Eline taktığı plastik eldivenle her işini gören, alış veriş yapıp o eldivenle çantasından parayı çıkartıp, aynı eldivenle çantasına parasını koyan, market arabasını o eldivenle doldurup boşaltan, arabasını o eldivenle kullanan süslü teyze koronodan korunmakta mıdır?Bugünlerde “ Ayy…Her şey çok ucuz. Bir şey almayacağım diyordum ama dayanamayıp bikini aldım” diyerek İnternet üzerinden alış veriş yapan geleceğe umutla mı bakmaktadır?"
ŞU MARKET İŞLERİ
Evde kalma yüzde 100 sağlanmazsa, işlerine mecburen gidenlere bir çözüm bulunmazsa herkesin evde kalma süresi uzar. Şehrimizdeki bazı marketler sosyal mesafe kuralına dikkat ederken, bazıları ise kural tanımıyor. Herkes üst üste alış-veriş yapıyor. Bu marketler kesinlikle sıkı denetlenmeli, sahipleri uyarılmalıdır. Üstü üste olan marketlerde çalışanlarda güvenli ortamda bulunmuyor.
Bugün 2. İnönü Zaferi’nin 99. Yıldönümü hepimize kutlu olsun. Yurdu kurtarmaya ve düşmanı Anadolu’dan atmaya çalışan yokluk içindeki Türk ordusuna karşı Yunan kuvvetleri 23 Mart 1921 yılında hücuma geçti. Batılıların desteği ve kışkırtması ile Yunan ordusunun amacı Ankara’da Atatürk ve arkadaşları tarafından kurulan TBMM’ye Sevr anlaşmasını kabul ettirmeyi hedefliyordu.
Sevr anlaşması TBMM tarafından kabul edildiği takdirde, Türklere geldikleri Asya Yolu açılacaktı. Anadolu Yunanlılar ve batılılar tarafından paylaşılacaktı. Bugün de zaman zaman karşımıza çıkarılan bölünmüş Türkiye haritası Yunanlılar eli ile uygulanma şansı bulacaktı. Savaşlarda insan gücünü yitiren Türk Ordusu İsmet Paşa komutasında büyük bir kahramanlık örneği vererek, bugün özgürce yaşadığımız bu topraklarda Metristepe de Yunan kuvvetleri hezimete uğradı. TBMM’nin ilk zaferiydi. Yeni zaferler TBMM’yi ve Türk Ordusunu beklemekteydi.
İsmet Paşa Metristepe’den bozguna uğrayan Yunan Ordusunun durumunu Ankara’ya TBMM’ye ve Gazi Mustafa Kemal’e bir telgraf ile bildirir. Bozguna uğrayan Yunan birliklerinin Bozüyük’ü ateşe verdiğini söyler. Atatürk’te İsmet Paşa’yı bir telgraf ile kutlayarak,” Siz orada yalnız düşmanı değil. Türk’ün ters giden talihini de yendiniz” der. Gerçekten İnönü’de Türk’ün balkan savaşlarından başlayarak, ters giden talihi 99 yıl önce burada yenilir. Ardından Kurtuluş Savaşı başarıya ulaşılır. Cumhuriyet kurulur. İsmet Paşa da soyadı kanunu çıktıktan sonra, İnönü soyadını alır. Yani, bugünkü ilçemiz İsmet Paşa’ya soyadını vermiş olur.
1 NİSAN KUTLU OLSUN
Bugün 2. İnönü Zaferinin yıldönümleri Bilecik ve Eskişehir Valiliğinin hazırladığı program ile kutlanıyordu. Bilecik valiliğinin hazırladığı programda kutlama Metristepe’de başlıyordu. Daha sonra Bozüyük Akpınar köyündeki şehitlikte devam ediyor. Son olarak da Eskişehir Valiliğinin İnönü Belediyesi ile birlikte hazırladığı kutlama programı da İnönü ilçesinde yapılarak, törenler tamamlanıyordu. Küresel salgın bu yıl törenleri iptal ettirdi. Ama gönlümüzde zaferin coşkusu var. Gelecek yıllarda daha coşkulu kutlayacağız.
Ülkemizde hayat normale döndükten sonra, özellikle Metristepe’yi görmeyenler, savaşın geçtiği ve zaferin kazanıldığı bu tepeyi görmelidir. Özellikle genç kuşaklar, gelecek de ülkeyi yönetecek çocuklarımız Metristepe, Çanakkale Şehitliği, Kocatepe gibi ülkemizin tarihinin şekillendiği yerlere götürülmelidir. Çocuklar atalarının, dedelerinin kendileri için hangi şartlarda bir ülke ortaya çıkardıklarını bilmelidir. Ters giden talihimizin yenildiği gün hepimize kutlu olsun.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!