Şehrimizde kimileri gündem oluşturmaya çalışıyor. Gündemden düşünce, eleştirilerin hedefi olunca reytingini artırmayı düşünüyor. Ancak, reytinglerini artırmak isterken gündeminde arkasına düşüyorlar.
Bir şehrimiz yöneticisinde yaş takıntısı başladı. Her fırsatta, yaşının aslında nüfus kâğıdında yazan olmadığını ispatlama yarışına girdi. Başkalarının üstünden yaşını gündeme getirmeye çalışıyor. Hâlbuki kendisi ve çevresindeki dışındakiler onun yaşı ile ilgili değiller. Düzenledikleri toplantılarda, bir birlerine yaş düzeltme belgeleri veriyorlar. Sonra, bir yıl ara ile yapılan aynı toplantıda mikrofon niye azizlik yapıyor. Sen mikrofonu eline alınca bir yıl önce de, bir yıl sonra da niye mikrofon susuyor. Pil niye bitiyor? İlahi güç mü yoksa seni uyarıyor? İnat etmek veya gölgemiz ile kavga etmek bir işe yaramıyor. Kendini, gündem yaratacağım düşüncesiyle, tartışmaya açmak de nenin nesidir? Bazı şeyleri zorlamayacaksın. İşi oluruna bırakacaksın. Keskin sirkenin her zaman küpüne zarar verdiğini unutmayacaksın.
İlginç yöneticilere en iyi ilaç Şeyh Edebali’nin sözüdür. Bilecikli Şeyh Edebali, Osmangazi’ye der ki:” Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Gücenmek bize gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize hoş görmek sana, anlaşmazlıklar bize, adalet sana, haksızlık bize, bağışlamak san düşer”demiştir. Kısacası, buğday başakları olgunlaştıkça aşağıya doğru eğilir. Tersi olursa, o başka bir şeydir. Çevrende olup bitenlerin farkındaysan, mesele yoktur. Eğer değilsen, işte o zaman yaşını tartış.
Şehrimizde geçtiğimiz günlerde Eskişehir Hacı Bektaş Veli Derneği seçimleri vardı. Hani, gittikçe geniş bir çevrenin eleştirmeye başladığı, kendisinin de seçim kazanmak için demokrasiyi rafa kaldırdığını açıklayan başkanı, CHP’deki delege seçimlerinden sonra Eskişehir Hacı Bektaş Veli Derneği seçimlerine de karıştı. Her yerde benim dediğim olmalıdır, düşüncesindeki bu kişinin dediği bu kez olmadı. İnsanlar artık, güçlerini birleştirmeye başladı. Derneğin seçimlerini de bu kişiye karşı birleşenler Cafer Onası’nın işaret etti. Onası da, iki yıllığına dernek başkanlığına getirildi. Onası’yı kutluyoruz.
SIR DEĞİL
Şehrimizde olup bitenlerin farkına varmayan on binlerce hemşerimiz var. Ancak, olup bitenin farkında olanda bir o kadar hemşerimiz var. Bu hemşerilerimiz şehrimizin günlük siyasetini izliyor, çevresinde olup bitene bakıyor. Şehrimiz gazetelerini, özellikle de 2Eylül’ü yakından takip ediyor, televizyon kanallarımızın haber bültenlerini mutlaka günlük olarak izliyor. Zaman zaman köşeme konuk ettiğim Dr. Sinan Gürsoy, son gelişmeleri ise şöyle değerlendirmiş: “Kazım Kurt'a teşekkür ederiz. Kazım Kurt, buradaki konuşmasıyla Yılmaz Büyükerşen'i yalanlamış oluyor. Yılmaz Büyükerşen, Yeşiltepe'deki konuşmasında Yeşiltepe'nin 1/1000'lik planlarının yapılmasında belediyelerin yetkili olmadığını, yasanın engel olduğunu söylemişti.
Kazım Kurt Huzur mahallesinde ne diyor? Ayıracaksanız da burayı gecekondu önleme bölgesi olmaktan çıkarın. Normal bir imara dönüşsün, yetki belediyelere geçsin. Biz Odunpazarı Belediyesi olarak bir proje yapalım. 5 binlik proje, işte elimizde hazır bir proje var. Onu gönderelim Büyükşehir Belediyesi’ne. Büyükşehir Belediye Meclisi, değerlendirsin, meclisten geçirsin. Biz de ona uygun binlik bir plan yapalım. Burayı imara açalım, insanları kurtaralım. İnsanlar burada artık ne yapacaklarına karar versinler.Tam da Yeşiltepe'yi tarif ediyor. Yeşiltepe'de özel bir statü yok. Tepebaşı belediyesi projesi geçtiğinde sorun bitiyor. Fakat Kazım Kurt'un Odunpazarı için büyükşehir'e duyduğu güveni Tepebaşı için duyamıyoruz. Kazım Kurt kendinden emin. Odunpazarı proje hazırladığında büyükşehirden geçeceğini düşünüyor. Peki Tepebaşı proje hazırladığında niçin büyükşehirden geçmiyor? Çünkü Büyükerşen ile Ahmet Ataç'ın arası Kazım Kurt ile olduğu gibi değil. Bu artık sır değil. Fakat Büyükerşen'in Ataç'a tavrının ceremesini halk çekiyor. Kazım Kurt bu konuşmayla çok şey anlatmış aslında. Büyükerşen'in Yeşiltepe muhtarlığında Yasa elimizi bağlıyor lafının geçerli olmadığını bu konuşmayla kanıtlamış. Kendisine ayrıca teşekkür ederiz”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!