CHP’nin Deniz Baykal dönemindeki üst düzey yöneticilerinden birinden bizzat dinlediğim bir hikâye var. Deniz Baykal’ın sağ kolu gibi olan üst düzey yönetici, Amerika’nın derin devletinin yayınlarından birisinin İngilizce olan metnini Türkçeye çevirerek, Deniz Baykal’ın önüne koyar.
Amerika’nın derin devletinin analiz kurumlularından birisinin makalesinde Deniz Baykal’ın parti’den uzaklaştırılarak, yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nun getirileceği yazılıdır. Baykal, yardımcısının önüne koyduğu makaleyi bir çırpıda okur. Sonrada yardımcısına dönerek, Eskişehir’de Kazım Kurt’un yaptığı gibi bütün delegeleri kendisi yazdığı için yıkılmayacağını zannederek,” Komplo teorilerine inanma bizi kim yıkabilir” diye konuşur. Birkaç aya varmadan televizyon kanallarında o meşhur video yayınlanır. Eğer, istifa etmezse videonun daha da değişiğinin yayına verileceği ima edilir.
Sonunda, Baykal yazıda denildiği gibi gider. Yazıda denildiği gibi Kılıçdaroğlu göreve gelir. Şimdide, ‘Beykoz Konakları’ndan bahsediliyor. Beykoz Konakları çalışmalara başlamış, CHP’de bir değişikliğe hazırlanılıyormuş. Kimisi buna da komplo teorisi diyebilir. Ancak, böyle bir çalışma var. Hatta bu ‘Beykoz Konakları’ CHP’nin adaylarının belirlemesinde de etkin bir rol oynadı. Eskişehir’deki listelere bile CHP’nin tabanının isteği yansımadı.
KIRSALDA VE İSTANBUL’DA
Eskişehir’de seçime doğru gidilirken Büyükerşen, belediyenin önünde dut fidesi dağıtıyor. Kırsalda yol çalışmaları basın bülteni olarak gazetelere servis ediliyor. Manda, keçi ve koyun dağıtılacağı açıklanıyor. Hatta sosyal medyada bazıları Manda dağıtımının başladığını belirterek, çeşitli fotoğraflar paylaşıyorlar. Bende merak ederek, Bozanlılara sordum. Henüz bir Manda görmediklerini söylediler. Hayvancılıkla yakından ilgilenen bir arkadaşım,” Mandalar dağıtılsa, Büyükşehir her yere fotoğraflarını asardı. Belki de, birini dut fideleri gibi, belediyenin önünde teslim ederdi” dedi.
Ben 1951 yılında Bulgaristan’dan Manda nedeniyle göç etmiş bir ailenin ferdiyim. Bulgaristan’da iktidara gelen komünist yönetim bizim ailenin Mandalarından yarısının sütünü devlete istemiş. Buna kızan aile büyükleri de Mandaların tamamını bırakarak, Eskişehir’e gelmişler. 20-30 veya 50 Manda dağıtmakla Mandacılığın gelişmesi mümkün değildir. Mandacılığın alt yapısı da olacak. Yem işini çözeceksin. Nesli ıslah edeceksin. Hollanda ıslah konusunda önemli yol aldı. Klasik mandacılıktan, sütü bol mandacılığa geçti. Klasik mandacılık gelir sağlamaz. Bugün Eskişehir’deki süt fabrikaları, inek üreticilerinden 1,7 TL’ye kadar sütün kilosunu alıyor. Süt üreticilerinden bu sütü 2 veya 2,5 TL’den alacaksın ki, üretici gelişsin. Mandıraların veya süt fabrikalarının aldığı fiyattan sütü alıp satmak kimin yararınadır. Ayrıca, buzağı neslini geliştirmek gerekir.
Kimisi de Büyükerşen’in İstanbul seçimlere destek olarak gitmesini, Eskişehir’de seçimin garanti olmasına bağladılar. Büyükerşen ‘Beykoz Konakları’ işine el atmak için İstanbul’a gitmiş olmasın. Belki de, gelecek seçimlerinin listesi hazırlamaya gitmiş olabilir. Bundan sonraki listeleri oluşturma çalışmasına başlamak bugünden önem taşıyor. Seçim kapıya dayanınca büyük kolaylık olur. Şaka bir yana kırsal kesimin talepleri artıyor. Bakalım bu taleplere kim yetişecek.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!