Eskişehir’deki sağlıkçılar korona virüsün özelliklerin geçtiğimiz Mart ve Mayıs ayındaki özelliklerinden değişiklik gösterdiğini söylüyorlar. Uzmanlıklarından zerre kadar şüphe duymadığım bazı doktor arkadaşlar, virüsün öldürücü etkisinin arttığında altını çiziyorlar.
Çevremizde korona virüse yakalanan kişi sayısı artıyor. Korona virüse yakalanan ve hafif belirtiler gösteren tanıdıklarıma, virüse yakalandıklarını nasıl anladıklarını soruyorum. Büyük çoğunluğu birkaç gün önceden koku almamaya başladıklarını ve birkaç gün sonrada yüksek ateş ile karşılaşınca, hastaneye başvurduklarını söylüyor.
Koku ön plana çıkıyor
Virüs ile karşılaşan ilk önce koku almamaya başlıyor. Birkaç gün sonrada yüksek ateş, mide bulantısı, eklem ve sırt ağrıları başlıyor. Vücuda giren virüs miktarı çok değilse, evinde ağrıları ve devletin verdiği ilaçlar ile 14 gün geçiriyor. 14 gün sonra testi negatife döndüğünde bağışıklık kazanarak, yaşamına kaldığı yerden devam ediyor. Aldığı virüs miktarı yüksekse, hastane de Kovid-19 servisi veya yoğun bakım ünitesinde doktorların ve diğer sağlık personelinin yardımı ile mücadele başlıyor.
Geçtiğimiz günlerde, çok kişi Eskişehir'in her tarafından duyulan şeker fabrikasından yayılan kokuyu duyarken, bir genç,” Kokuyu duyuyorsak, korona değiliz” dedi. Demek ki, bu genç arkadaş olaylara iyi yönden bakmasını biliyor.
Fabrika kaldırırsın diyenler Şeker fabrikamızla ilgili bugünkü gazetemizde ve internet sitesindeki haberleri iyi okumaları gerektiğini düşünüyorum.
Fabrika kuran fabrika
Dün gazetedeki arkadaşlarda hayret ettiler. Şeker fabrikasının içinde ayrı ayrı üç fabrikanın varlığı öğrenenleri şaşırtıyor. Cumhuriyetimizi kuranlar ilk önce ülke insanlarının temel ihtiyaç maddelerine kolaylıkla ve ucuza ulaşmasını hedeflediler.
Eskişehir Şeker Fabrikası bünyesindeki makine fabrikası, Eskişehir fabrikasının kurulmasından sonra Türkiye'nin pek çok yerine şeker fabrikası kurulmasını da sağladı. Halende bu çalışması devam ediyor. Bugün sadece sahte alkol ile yapılan içkilerden ölümleri konuşuyoruz. Eskişehir Şeker Fabrikası günde 50 bin litre pancardan alkol üretti. Ülkemizde alkol ihtiyacı İran ve Bulgaristan’dan karşılanıyor.
Yani, Eskişehir Şeker de olmasa bu konuda dış ülkelere tam bağımlı konuma geleceğiz. Türk Şeker yılsonuna kadar 5 milyon litre alkolü üretmiş olacak. Olayın magazin yönü ile daha ilgili olmak bizlere daha kolay geldiği için, gerçeklerle karşılaşmak pek işimiz gelmiyor gibi bir durum ortaya çıkıyor. Şeker üretimi veya küspe gibi hayvan yeni üretimini saymıyoruz. Demek ki, fabrika kapansın söylemi çözümsüzlüğü barındırıyor. Kimileri de gelip fabrika önünde eylem yapmıştı. Nasıl komik bir durum olduğu bu küresel şartlarda daha iyi anlaşılıyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!