Önceki gün çok sevdiğim arkadaşımın hemşire eşi Kovid-19 hastalarının tedavi gördüğü şehrimizdeki bir hastanede görev yapıyor. 25 yıllık hemşire bu süreçte yaşadığı zorlukları anlattı. Yaşadıklarını telefonda özetleyebildiği kadar özetledi. Arkadaşımın tecrübeli hemşire eşi, beraber görev yaptığı iki uzman doktorunda, Kovid hastalığına yakalandığını söyledi. Hemşirenin korkusu kendisinden yana değil, çocuğundan yana olduğunu anladım. Sağlık çalışanlarımızın cesaretlerinin bu kadar yüksek olduğunu anladık.
Yine tabip odasının yönetiminde bulunan, tabip odasının Türk Sanat Müziği korosunda görev yapan benim ‘Soprano doktor’ diye hitap ettiğim, kadın uzman göğüs hastalıkları doktoru, görev yaptığı hastanenin yoğun bakımında ve servisinde 25 gün tedavi gördükten sonra, evinde tedavisine devam ediliyor. Doktorlar, hemşireler ve tüm sağlık çalışanları ön cephede bulunuyor. Bu da bir nevi savaştır. Ancak, doktorlar içinde Göğüs Hastalıkları ve Dâhiliye Uzmanları cephenin en önüne biraz daha yakın duruyorlar. Kendilerine minnettarız.
KIZI DA KOVİD-19 OLDU
Eskişehir- Bilecik Tabip Odası’nın başkanı Dr. Nesrin Aksoy Ekici ile de tanışıklığımız eskiye dayanır. Verta’nın sorumlu hekimi olarak görev yaparken, iki çocuğuna sıkı ders çalıştırması ile kendisi tanınırdı. Evde dershane koşulları geçerliydi. Yatma-kalkma, ders çalışma ve televizyon izleme belli kurallara bağlıydı. Kızı İlke şu anda Hacettepe Tıp Fakültesinde intörn doktor olarak görev yapıyor. Yani, tıp fakültesinin 7. sınıf öğrencisi olarak, küresel salgın nedeniyle eğitimini bir yıl erteleyebilirdi. O yapmadı. Günümüzde üniversite öğrencileri evde oturuyor. Bu açıdan da yapacak bir şey yok.
KAŞIK BÖREK GÖTÜR
Başkan annesine “ doktor olarak görev yaparken, başka salgınlarla karşılaşabiliriz. Deneyim kazanalım” diyen elimizde büyüdüğünü rahatlıkla söyleyebileceğim İlke, Hacettepe Tıp Fakültesi’nin Hastanesinde çalışırken, klinik olarak Kovid-19’a yakalandı. Hacettepe Tıp Fakültesi doktorlarının Kovid-19 olması nedeniyle iki klinik kapatıldı. Şimdi, İlke ve diğer intörn öğrenciler, üniversitelerinin kendilerine sağladığı lojman biçimindeki evlerde tedavilerine devam ediliyor. Dün sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve sendikalar eşliğinde basın açıklaması yapan anne Nesrin Aksoy Ekici, sıkı bir karantina da olan kızına Ankara’ya yemekte götürdüğünü söyledi. Anne kalbi burada da karşımıza çıkıyor. Hatta dün kendisine telefonda takılarak, Tatar Türk’ü olması nedeniyle, benimde çok sevdiğim” Kaşık börek götürseydin” dedim. İntörn kızının yemek yemekte zorluk çektiğiniz söyledi.
SADECE BURADA MI VAR?
Eskişehir’de hastalığa yakalanan ünlülerde var. Ancak, bugün onları yazmayacağım, haber yapmayacağım. Bakalım öbür gazeteler uyanacak mı? Evet, Tabip Odaları daha sıkı önlemler alınmasını istiyor. Tüm dünyada aynı durum var. Mesela, ben kökenim nedeniyle Bulgaristan haberlerini de yakından takip ediyorum. Bizim şehrimiz, Osmanlı’nın da zamanında askeri üssü olan Şumnu ilinin hastanesine Bulgaristan ana muhalefet partisinin kadın genel başkanı bir milletvekilini göndermiş. Milletvekili hastanede doktorların büyük ölçüde hastalığa yakalandığını bildirmiş. Acil doktor takviyesi isteğinde bulunmuş. Bu zamanda oraya gezemeye gitmek isteyen 90 yaşındaki babama bu haberleri okuttum. Alınabilecek önlem elbette alınmalıdır. İktidarı ile muhalefeti, sivil toplum kuruluşları ile birlikte olunursa, hastalık daha kolay yenilir. Ancak çember daralıyor, Kovid 19 olmamıza az zaman kaldı. Aşıyı bekliyoruz. Toplumda aşı beklentisi her geçen gün artıyor. Önümüzdeki ay aşı çalışmalarının netleşmesi bekleniyor. Süreç işlemeye devam ediyor.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!