Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılı Kasım’ına kadar üç seçim görüleceğini konuşmasında ima etmesi ve Kasım ayındaki seçimin Cumhurbaşkanı seçimi olacağını işaret etmesi, partilerin hesaplarını yeniden gözden geçirmesine neden oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan CHP’nin üst düzey yönetimi, CHP’nin belediye başkan adaylığı için 10 kriter belirlendiğini ve önümüzdeki yerel seçimler için CHP olarak çalışmalara başladığını duyurdu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından sonra benimde aklıma CHP’nin Türkiye geneli için koyduğu kriterlerin Eskişehir’de hiç birinin uygulanmadığı geldi. Kriterler uygulansaydı, bugün Seyitgazi Belediye Başkanlığına bile talip olan Kazım Kurt, Odunpazarı Belediye Başkanı olamayacaktı. CHP’nin milletvekili listesi de bu şekilde olmayacaktı. Belki de kriterler uygulansaydı CHP merkez dışındaki ilçelerden birkaçını daha alabilirdi. Bu ilçelerin aday seçiminde de Kurt’un önerileri dikkate alındı. Kurt, Mahmudiye ve Han ilçelerinde bugün belediye başkanlarının yerine de başka isimleri önermişti. Eğer, iki ilçenin bugünkü belediye başkanlarının parti içinde bir isimleri olmamış olsaydı, CHP bu iki ilçeyi de kaybedecekti.
10 KRİTERİN ÖZETİ
CHP’nin belirlediği 10 kriter şöyle özetlenebilir. Belediye başkan adayı olacak kişinin projeleri olacak. Halk ve partide karşılığı bulunacak. Milliyetçi ve Kürt seçmeni etkiyebilecek isim olacak. Kentin sorunlarını bilecek. Sosyal demokrat seçmeni tatmin edecek. Partili olduğunu her yerde rahatlıkla söyleyebilecek.
CHP’nin bu kriterlerini göz önünde bulundurarak, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı olacak kişi ile ortaya konulan kriterleri karşılaştırırsak karşımıza hangi isim çıkar. Benim karşıma Ahmet Ataç çıkıyor. Bu durum açıkça görülüyor. Seyitgazi Belediye Başkan adaylığını açıklayan Kurt’a Odunpazarının kemik CHP’li seçmeni bile karşı çıkıyor. CHP’nin Kurt ile aldığı oy oranı da bunu açıkça ortaya koyuyor. CHP’nin buradaki oylarının önemli bir bölümü MHP’nin adayına gittiği de bilinen bir gerçektir. CHP Odunpazarında eğilim yoklaması yaptı. Yoklama yapacağını da aylar öncesinden CHP’lilere duyurdu.
SOLCULUK OYNAMAYA DEVAM
CHP’nin beş aday adayı vardı. Beş adaydan ilk sıradaki Erman Gölet eğilim yoklamasında yüzde 70 oranında oy almıştı. Ancak, Eskişehir listelerini 1999 yılından bu yana tek başına belirleyen kişi parti genel merkezinin yaptığı yoklamada yüzde 7 oy alan ve de Eskişehir ile bir alakası olmayan kişiyi aday yapmak istedi. 7 oy alanı başkan adayı yapılamayınca, bu kez milletvekili olan Kurt istifa ederek, belediye başkan adayı yapıldı. Bu duruma genel merkez bir tavır koyamadı. Büyük solcu, sosyal demokrat Kurt da koymadı. Yani, solculuk oynanırken, bir anlamda Odunpazarı ilçesinin solcu seçmeni de olaya mahkûm edilmiş oldu. Yani, zamanında tavır koyamayanlar bugün yeni kriterler ortaya koyuyorlar. Parti ne görev verirse yapacağını söyleyerek, solculuk oynamaya devam ediyorlar. Yapılanların, söylenenlerin solculuğun kitabına uyan bir yanı yoktur. CHP’nin solcu, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü gerçek seçmeni de bunları sırtlarından mutlaka atacaktır.
SOLCULUK HALKIN SIRTINA BASMAK DEĞİLDİR
Aslında en büyük görev CHP genel merkezine düşüyor. Bizzat CHP genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve genel başkanı danışmanları Eskişehir’de yaşananların en ince ayrıntısına kadar biliyor. Ancak, bugüne kadar açıktan bir tavır alamadılar. CHP genel merkezi açıktan bir tavır almadığı ve ortaya net bir niyet koyamadığı veya Eskişehir’deki kırmızıçizgilerini belirleyemediği için, bazıları kendilerini partiden büyük görmeye devam ediyor. Solculuk oynamada da hız kesmiyor. Her şeyden önce solculuk halkın sırtına basarak bir yerlere gelmek değildir. Dünya sol tarihinde, Eskişehir’de seçimlerde aday olma yöntemi hiçbir zaman görülmemiştir. Eskişehir’de solun aday belirleme yöntemi, klan yöntemidir. Bu da en son orta çağda görülmüştür. CHP’liler Atatürk aydınlanması ve Cumhuriyet kazanımları ile övünürler. Haklıdırlar. Ancak, görüntüde Eskişehir bu duruma uymuyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!