Her dönemde Filistinli Mahmut Derviş şiirleri ile Filistin direnişinin en büyük sesi olmuştur. Büyük çoğunluğunu İsrail zindanlarında yazdığı şiirleri, dünyanın pek çok diline çevrildi. Bugün herkes gördü ki, Filistin insanlığın sınandığı yer haline geldi. Arap şair Adonis, kan ile beslenmiş bu topraklara Kudüs konçertosunu yazdı. Konçerto, Kudüs’ün öfkesini “Hayatı yutarken ölümü geğiren tüneller” olarak kabul eder.
GENÇLERİMİZ ETKİLENDİ
Türkiye’de 68 ve 78 gençliği en çok Vietnam Ulusal Kurtuluş Mücadelesi ve Küba devriminden etkilendi. Bu iki devrim emperyalizme başkaldıran tüm gençleri etkiliyordu. Ama 68 ve 78 kuşağı olarak nitelendirilen Türk gençlerini Filistin davası veya Filistin Kurtuluş Hareketi bir başka etkiliyordu. 60 ve 70’lerde Filistin’e gitmek, orada mücadeleye katılmak, çatışmalarda bulunmak önemli bir saygınlık olarak kabul edilirdi. Arafat’ın Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi hem yakınımızda olması, hem de Müslüman ezilen bir halk olmasından dolayı bizi bir başka etkiliyordu. O dönemde Filistin 1930’ların İspanyası gibi olmuştu. Kudüs’te uluslararası tugaylar oluşmuştu. Anarşistlerden, sosyalistlere kadar gençler Filistin’de mücadelenin içindeydi.
PEYGAMBERLER ŞEHRİNİ KİM KURTARACAK?
Yine Filistin’in önemli şairlerinden Kabbani Kudüs şiirinde peygamberler şehrinin yalnızlığına karşı, şu dizileri ile sorular sorar: “Ey Kudüs, ey şehrim, Ey Kudüs, ey sevgilim./ Yarın, yarın çiçek açacak limon/ Sevinecek yeşil sümbüller ve zeytin, Gözler gülecek. /Geri dönecek göçmen güvercinler./ Tertemiz yuvasına Ve geri dönecek çocuklar oynamaya, Buluşacak babalarla oğullar.” Dünyada Filistin için şarkı üreten en bilinen gruplardan biri İsveç Göteborg'da kurulan Kofia'ydı. 1970-90 arası birçok şarkı yaptı. “Leve Palestina Krossa Sionismen” en bilindik şarkılarından birisidir.
FİLİSTİN’E BİZDEN ÖDÜL
Filistin emperyalizm sorunudur. Emperyalizm var olukça, Filistin sorunu da var olacak. ABD ile birlikte İsrail’in yenilmesine kadar, sorun devam edecek. İki yıl önce Tepebaşı Belediyesi ile birlikte düzenlediğimiz Uğur Mumcu gecesinde Filistin’in Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa'ya, Siyaset Ödülü vermiştik. Ödülünü Başkan Ataç'ın elinden alan Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa ise, "Bu ödülü aldığım için şeref duydum. Çünkü özgür basının şehidi olan Uğur Mumcu adıyla aldım. Sayın Ahmet Ataç'a ve Çağdaş Gazeteciler Derneği'ne çok teşekkür ediyorum. Bu ödülü kendi şahsıma değil, Filistin toprağı üzerinde direnen halkım adına alıyorum. Sizin bu ödülü Filistin toprağında, Kudüs'ü savunan çocuklar ve halk için verdiğinizi de çok iyi biliyorum. Yaklaşık 100 yıldır bu emperyalizme karşı direnen halkın şehitlerine verdiğinizi çok iyi biliyorum diyerek uzun bir konuşma yapmıştı.
TÜRKİYE LİDERLİK YAPMALIDIR
İsrail devleti, ABD’nin ve batılı emperyalistlerin desteği ile 1947-1948 yıllarında kuruluşuna başlanıldı. Kudüs o zaman Ürdün’ün şehriydi. İsrail bölgede yavaş yavaş büyüdü. Filistin’i yuttu. İkinci İsrail de Suriye’yi parçalayarak, Akdeniz’e çıkan bir coğrafyada kurulacaktı. Türk ordusunun operasyonları ile bu koridor açılamadı. İkinci İsrail kurulamadı. Ancak, İsrail Filistin topraklarında büyütülmeye devam ediyor.
Nasıl Suriye ve Irak’ta, işgal altındaki Azerbaycan topraklarından emperyalist orduları Türkiye, Rusya, Azerbaycan, İran, Irak, Suriye tarafından atıldı ya da geriletildiyse, bu ordulara körfez ülkelerinin de katkıları eklenerek, en başta Filistin sorunu çözülür. Bölgeye barış gelir. Dünyada tek kutupludan çok kutuplu hale gelmesi tescillenir. 20. Yüzyılın başında Türk insanı olarak Atatürk önderliğinde mazlum milletlere örnek ve lider olduk. Ortadoğu’ya kalıcı barışın, bölge ülkeleri tarafından getirileceği, son yıllarda Afganistan’dan Irak’a ve Suriye’ye kadar sahada test ediliyor. Kısacası, bölge ülkeleri ABD ve İsrail’in yıkıcılığına karşı birleşmelidir.
![]() |
![]() |
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!