Bugünlerde, bence konuştuğumuz en önemli konuların başında Porsuk Baraj Göledi Havzası geliyor. Konuştuğumuz pek çok boş konunun yanında en dolu konuşulması gereken konu da Porsuk konusudur. Çünkü Kütahya sınırları içinde doğan Porsuk çayı başta Kütahya ve Eskişehir olmak üzere birçok şehre hayat götürür. Komşumuz Kütahya’da sular bol olduğu için sulu türkülerde vardır. Bir Kütahya türküsü şöyledir: Kütahya'nın Pınarları Akışır, Devriyeler Kol Kol OlmuşBakışır. Asalı’ya Çuha Şalvar Yakışır, Aman Aman Vehbi Öyle De Böyle Olur Mu? Ah Ben Ölürsem Dünya Sana Galır Mı.”
İşte bu türküyü Kütahyalılara söylemenin tam zamanıdır. Çünkü Kütahya’nın beş yıldır yapımı devam eden atıksu arıtma tesislerinin devreye girmesinin zamanı gelmiş ve geçiyor. Son günlerde önce Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın ardından Büyükşehir Belediye başkanının porsuk çayından elde ettiğimiz kullanma suyu konusunda açıklamalarda bulunmasından sonra, tekrar gündemimize porsuk çayı ve baraj göledi geldi.
Genel merkezi Eskişehir’de olan TÜKDES yani, Tüketiciyi Destekleme Derneği genel başkanı Süleyman Bakal da konuyla ilgili bir toplantı yaptı. Bakal diyor ki” Dezenfektan yan ürünü olarak bilinen kimyasalları önlemenin yolu, Kütahya’nın suya bıraktığı organik yükü azaltmak ve Eskişehir arıtma tesisinde ileri arıtma modellerini verimli bir şekilde uygulamaktır” dedi.
Kısacası, Eskişehir’de çeşitli görüşlerdeki kişiler ve kurumlar Kütahya’nın en başta evsel atıklarının sonrada sanayi atıklarının porsuk çayını kirletmemesini dolayısıyla baraja kirlenmemiş su gelmesini istiyor.
Eskişehirlilerin ‘temiz porsuk’ ve ‘temiz porsuk baraj göledi’ isteği bugün veya dünlük bir iş değil. En az 20 yıl öncesinden bu yana Eskişehirliler bir bütün olarak, temiz porsuk için mücadele ediyorlar. Eskişehir Çevre Derneği’nin kurulduğu ilk yıllarda o zaman ki dernek sadece bütün gücünü bu işte yoğunlaşmıştı.
Bir gün birkaç otobüs dernek üyesi o zaman ki, yerel yönetimlerinde desteğini alarak Kütahya’ya baskın yapmaya gitmiştik. Siyah çelengimizi de Eskişehir’den otobüse yüklemiştik. Kütahya Azot Fabrikasının önündeki Eskişehirlilerin eylemi bu işlere alışkın olmayan Kütahyalıları çok korkutmuştu. Eylem sırasında dayak yiyen Eskişehirliler olmuştu. O gün çok sayıda Eskişehirli yaralı olarak Eskişehir’e dönmüştü. Ondan sonra da iki ilin üst düzey yöneticilerin porsuk konusunda karşılıklı açıklamaları oldu. Ama herhangi bir sonuca ulaşılamadı. İki ilin yöneticileri siyaset yapmadan şu porsuk işini çözmelidir. En önce de Kütahya’nın arıtma tesisleri devreye girerek, çayın kirlenmesinin bu kirliliğin Eskişehir’e ulaşması engellenmelidir. O zaman Kütahya’nın pınarlı türküleri de karşılığını bulmuş olur.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!