Hüda-Par dışında Eskişehir’de 7 parti milletvekili adayı göstererek seçime giriyor. Bu partiler AK Parti, CHP, İyi Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Saadet Partisi, HDP ve Vatan Partisi’dir. Partilerin parti veya ittifak olarak gösterdikleri 6 Cumhurbaşkanı adayı var. Seçimi süreci de başladı.
7 Partiden CHP hariç, hiçbirinin yöneticisi, üyesi veya taraftarı Eskişehir’de listelerinin bir kişi tarafından yapıldığını söylemiyor. Sadece listelerin tek bir kişi tarafından yapıldığı CHP’nin listesi için söyleniyor. CHP’nin yöneticileri, üyeleri, gönül verenler veya sokaktaki insan, gazetecilerde dâhil CHP’nin listelerinde Büyükerşen imzası olduğu konusunda hemfikirler. Peki, bu topluluk, kitle niye böyle düşünüyor?
AĞIR HAKARETE UĞRADILAR
Çünkü listelerde yer alanlar Büyükerşen’in en yakın çevresinden oluşuyor. Yine Büyükerşen’in çevresinden olanlar parti yönetimine gelebiliyor. Televizyonda program yapan üç gazeteci de listelerin Büyükerşen tarafından yapıldığına inanarak, bunu televizyon ekranından söylediler. Üç gazetecinin başına gelmeyen kalmadı. Üç meslektaşımızın, sıkıştığı zaman gazeteci olduğunu söyleyen bir kişi tarafından ağır hakarete uğradıklarını düşünüyorum.
AZ SÖYLEDİLER
Gazetecilerin söylediklerini az buluyorum. Hadi diyelim ki, gazeteciler konuşmalarında haksızlık yaptılar. Canlı yayında gazeteciler usulüne uygun eleştirilebilirdi. Ayrıca, bir anlamda milletvekili, belediye başkanı olmak kolaydır. Önemli olan onların yer aldığı seçime girecek listeyi hazırlamaktır. Liste hazırlamak gücünde simgesidir. Eğer, hem listeyi hazırlayacaksın, hem de ben yapmadım diyeceksin. Bu da başka bir şeydir. Adalet her şeyden önce herkese gereklidir.
Böyle sol anlayış olmaz
İlk duyduğumda inanmadım. Sonra olay en ince ayrıntısına kadar bana anlatılınca, bu kez şaşırdım. Uygulamayı yapanın solcu olamayacağını düşündüm. Akşehir de öğretmen emeklisi olarak CHP ilçe başkanlığı yapan Ceylani Tüfekçi, yakınları ile Eskişehir’de bir etüt merkezi açar. Giresun da bir devlet kurumunda memur olan İnşaat Mühendisi oğlu Önder Tüfekçi de Eskişehir’e Odunpazarı Belediyesine tayin olur.
CHP’li Kazım Kurt’un belediye başkanlığı yaptığı belediyede solcular ile çalışacağına inanan Tüfekçi mutlu olur. Ancak, zaman geçince belediye yönetimi ile ters düşer. Bazı uygulamalar aklına yatmadığı için karşı çıkar. Çoğu zaman sol solun kurdu olur. Her şart altında kendisinin en iyi solcu olduğunu söyleyen Kazım Kurt, bazı ihalelerin altına imza atmayan solcu inşaat mühendisi Önder Tüfekçi’yi Han ilçesine sürdü. Han belediye başkanı Erdal Şanlı’dan inşaat mühendisi istemesini rica eden Kurt, gelen yazılı isteğe dayanarak belediye de istemediği mühendisi bir gecede Han’a tayin etti. Peki, mühendis nasıl gelip gidecek. Ulaşım bedeli ile geçici görevlendirilmesinin karşılığını kim verecek. Tüfekçi’yi sürgün eden Odunpazarı Belediyesi harcırahı da vermiyor. Bu paranın Han belediyesi tarafından verilmesini bekliyor. Han belediyesi de, “ Bize ne zorla adamı yolladın Yasal gereğini de yap” diyor. Odunpazarı Belediyesi harcırah verse, daha büyük sorumluluk altına girmiş olacak. Sonuçta, Valiliğin İnsan Hakları Kurulu konu ile ilgili Odunpazarı Belediyesinden bilgi istedi. Yapılanı muhtemelen Kurt’ solculuk’ olarak yorumluyor.
SAĞ OPORTÜNİST
Ancak, bu durum Kurt’un daha önce de bu köşede yazdığım gibi ‘Sağ oportünist ‘ bir anlayışla özetlenebilir. Dünyada bu uygulamayı sol anlayışla bağdaştıracak bir kişi de yoktur. Han Belediye başkanı bile isyanın eşiğine geldi. Kurt’un kendi üzerinden yaptığı uygulamalara karşı çıkmaya başladı. Bakalım Odunpazarı Belediyesi solcu bir inşaat mühendisini daha ne kadar süründürmeye devam edecek. Odunpazarı Belediyesi Valilik İnsan Hakları Kuruluna ‘Sağ oportünist’ bir tutumla olayı savunabilecek mi?
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!