Bulgaristan Türklerinin kaderini değiştiren çocukları keşfederek dünyanın önüne çıkaran halter antrenörü Enver Türkileri, son yolculuğuna uğurlandı. Türkileri Bulgaristan da Naim Süleymanoğlu Halil Mutlu gibi Türk çocuklarını bularak onları yetiştirdi. 22 dünya ile 13 olimpiyat şampiyonu yetiştirdiği biliniyor.
Dünya çapında başarı gösteren sporcular bir anlamda ülkelerin reklam yüzleridir. Dünyaya ülkelerini tanıtırlar, ülkelerinin gelişimine katkıda bulunurlar.
Geçtiğimiz Mart ayında henüz Küresel Salgın bizleri etkilemeden, önce ‘Cep Herkülü Naim’ filmine eşim ile birlikte gitmiştik. Hem annem hem de babamın Bulgaristan göçmeni olmaları ve Bulgaristan’ı yakından tanımam, filmi daha farklı gözle izlememe neden oldu.
Bulgarların çektiği bir film daha vardı. O film de Bulgaristan ‘da Jivkov döneminde Türklere yapılan zulmü anlatıyordu. Hem de Bulgarların gözünden. Ancak araya küresel salgın girince Bulgarların gözünden çekilen filmi henüz görme fırsatım olmadı. Ancak, bugün özellikle ırkçılığın yükselişe geçtiği Avrupa ülkelerinde Türklerin zaman zaman başına gelenleri, çektiklerini biliyoruz. Bulgaristan tarihinde de Türklerin yaşadığı karanlık yıllar vardır.
Naim Süleymanoğlu ve başarılı Türk çocuklarını ortaya çıkaran antrenör Enver Türkileri, 1989 yılında zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldi. Türkiye de halter milli takımını da çalıştırdı.
Enver Hoca’yı önceki gün Ankara’da 78 yaşında sonsuzluğa uğurladık. O sağlığında şunları söylemişti:” “Naim Süleymanoğlu dünyaya mal olmuş bir sporcu. O ülkesini çok seviyordu. O yüzden Türkiye adına yarışmaya karar verdi. Naim Süleymanoğlu benim en cesur insanlardan biriydi. Sadece Türkiye değil dünya halterinin de kalkınmasında büyük rol oynadı” dedi. Film de de anlatıldığı gibi, Naim Süleymanoğlu Bulgaristan’da Jivkov döneminde başlangıçta Türklerin tabii tutulduğu zulme tabi tutulmadı. Ancak, son virajda onunda ismi değiştirildi. Çevresine ne yapabileceğini söyledi. Herkes Türkiye’ye kaçarak, dünya şampiyonu olmasını ve şampiyon olarak Bulgaristan da yaşayan Türklerin gördüğü zulmü anlatmasını istediler. O da bunu yaptı. Geçtiğimiz Mart ayında sinemada filmi izleyen herkesin gözyaşlarına hâkim olamadığını gördüm. Bu akımın son temsilcisi antrenör Enver Hoca’ya Tanrıdan rahmet diliyorum. Onun vesilesi ile aklıma film ve yaşananlar geldi.
![]() |
![]() |
CHP’nin 12 Eylül 1980’den önceki genel başkanı, eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in aramızdan ayrılışının üstünden tam 14 yıl geçti. Zaman ne çabuk geçiyor. Bugün tüm CHP'liler onu saygı ile anıyor. Hâlbuki bir dönem çok geniş bir CHP’li kitlesi kendisine ‘Bir bölen ‘ diyordu. Adını söylemiyorlar. Ondan bahsederken, ‘Bir bölen ‘ diyorlardı.
1974 yılında ilk kez çok partili dönemde CHP oy patlaması yapmış ve iktidara gelmişti. O dönemki seçim sistemi nedeniyle tek başına iktidara gelememişti. MSP ile koalisyon yapmıştı. O koalisyon hükümeti Cumhuriyetin ilanından sonra, anavatana ilk kez toprak kazandırmıştı. Büyük bir katliamla karşı karşıya olan Kıbrıs Türklerinin yazgısı değişmişti. Amerika'nın haşhaş gibi ekim yasakları vardı. Ambargoya karşı bunlardan kaldırıldı.
12 Eylül'den sonra ise Bülent Ecevit, CHP ile yollarını ayırdı. DSP’yi eşi ile birlikte kurdu. Bir bölen nitelemesi yapanlara karşı, DSP’yi iktidara taşıdı. Gazeteler o dönemde 70’lik devrimci manşetleri atıyorlardı. Bugün yeni CHP ismi verilen çizgide duranlar, onu unutamadıklarını andıklarını söyleyeceklerine onu iyi anlamalıdırlar. CHP’nin altı oklu tarihini yeniden okumalıdırlar.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!