Milli marşımız İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 84. Yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz. Türk Milletinin en umutsuzluk taşıdığı bir dönem de, Mehmet Akif Ersoy yazdığı İstiklal marşı ile millete umut aşılamıştır. Milli mücadelenin ateşten gömlek giyildiği döneminde çok sayıda şairin yazdığı İstiklal Marşı beğenilmezken, Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı şiir ilk mecliste ayakta alkışlarla karşılandı. Mehmet Akif yazdığı İstiklal Marşı’nda sözlerine ‘Korkma’ diye başladı. Yani, milli mücadele veren Türk insanının batılı emperyalistler karşısında korkmamasını isteyerek, batılıların tek dişlerinin kaldığını söyledi. Sonuçta da, Türk ordusu tüm batılılara karşı bağımsızlık savaşını kazandı. O günden bu güne kadar da, İstiklal Marşını hep birlikte söylemekteyiz.
Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşını yazdığı koşullar ile yaşadığımız bu günleri karşılaştırsak, coğrafyamızda emperyalistlerle hep mücadele ettiğimiz görülür. Emperyalistlerle mücadelemiz 100 yılı aşkın bir zamandır sürüyor. Sadece mücadele ettiğimiz emperyalistlerin adı değişiyor. Mehmet Akif’in bizler için yazdığı marşının ‘Korkma’ diye başlamasını Türk milletinin her ferdi, her ortamda unutmuyor. Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı bugün hepimize cesaret veriyor, güç veriyor.
![]() |
Kovid-19 vakalarının tüm dünyada yeniden artışa geçmesi ve yeni karantina önlemleri küresel ekonomik faaliyetleri durma noktasına getirdi. 2021 yılının ortalarında, şüphecilik, üretim ve dağıtım darboğazlarına rağmen toplumun kırılgan kesimlerinin aşılanmasının tamamlanması bekleniyor. Bu da 2021 yılının ikinci yarısında büyümede yüksek bir artışın olması anlamına geliyor.
İstikrarlı bir aşı programı, hizmet sektöründe faaliyetlerin yeniden başlaması, hizmetler ve turizm sektörünün 2022’ye kadar kriz öncesi seviyelerine geri dönmesi, zorunlu ve ihtiyati tasarrufların kısmen tüketime dönüşmesi ve kurumsal yatırımların yeniden başlaması açısından oldukça kritik önem taşıyor. Buna karşılık aşıya erişimi geciken veya sınırlı kalan ekonomilerin geride kalma ihtimali de görünüyor.
İFLASLAR 2021 YILINDA YÜZDE 25 ARTABİLİR
Diğer yandan pandeminin 2020 yılında cirolar ve karlılık üzerinde açtığı yaraların iyileşmesi zaman alacak. Sektörlerin çoğunun kriz öncesi ciro ve karlılık seviyelerine ancak 2022 yılının başlarında dönmesi bekleniyor. Politika desteklerinin aşamalı olarak geri çekilmesiyle gecikmiş bir iflas dalgasının da su yüzüne çıkma ihtimali bulunuyor. 2021 yılında iflaslarda yıllık yüzde 25’lik belirgin bir artış bekleniyor. İflaslarda 2022 yılında ise yüzde 13’lük bir artış bekleniyor***
Terzi söküğünü dikemez veya nalbanttın eşeği nalsız gezer. Gibi atasözlerimiz var. Biz gazeteciler için bu türden atasözleri olmasa da, herkesin hakkını savunan bizler, kendi haklarımızı savunmakta zorlanıyoruz.
Bursa basın sektörü açısından İstanbul ile yarışır. Anadolu da, basın sektörü açısından Bursa’dan sonra Eskişehir, Trabzon, Adana gibi iller gelir. İstanbul gazeteleri Bursa’daki basın sektörü ile yarışmak için ana gazetelerine kendi Bursa gazetelerini eklerler. Bu durum Anadolu’nun başka yerinde görülmez. 30 yıl önce Milliyet’te çalışırken grev görmüştük. Dinç Bilgin’in İzmir’den İstanbul’a gelerek gazete çıkarması ile basın için her şey değişti.
Sendikalar gitti. Maaşlar düştü. En son olarak Bursa da 189 kişinin çalıştığı Olay televizyon kapatıldı. Kapatılmasına çeşitli gerekçeler gösterildi. Dün Ankara’daki eski gazeteciler 2009 yılındaki bu fotoğrafı paylaştı. ÇGD’nin eski genel başkanı Ahmet Abakay grev pankartını Ankara-ATV-Sabah binasına asmışlar. Abakay diyor ki, greve çalışanlardan tek kişi katılmadığını söylüyor. Dileğimiz Bursa da Olay tv de bir orta yol bulunur. Televizyon tekrar izleyicisi ile buluşur. Çalışanların büyük çoğunluğu işine geri döner.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!