Bugüne kadar yerel seçimlerde MHP’nin tabanından CHP’ye değil, Yılmaz Büyükerşen’e ciddi oranda oy kayması oldu. Büyükerşen dört seçimde rahatlıkla ipi göğüsledi.
Önümüzdeki yerel seçimlerde ittifaklar konuşuluyor. İttifak yapacağını açıkça ilan eden AK Parti ve MHP var. Önceki gün MHP il başkanı İsmail Candemir de açıklama yaparak, Büyükerşen’e hizmetleri nedeniyle saygı duyacaklarını ancak, kan değişiminin artık şart olduğunu söyledi.
Aslında MHP il başkanı İsmail Candemir’in yüksek sesle söylediklerini, çeşitli partilerin tabanlarında bulunan Eskişehirli seçmenlerde söylüyor. Büyükerşen’in başkanlığı bırakma zamanının geldiği sokakta bile konuşulan olağan sohbetlerden biri oldu.
CHP’LİLERDE İKİ PLAN VAR
Sadece çeşitli partilerin tabanındaki seçmen değil, CHP’lilerin de belediyelerde kan değişiminin gerekli olduğu konusunda hemfikir oldukları görülüyor. Tabii ki, sokağa çıkarak CHP’lilerin gerçekten nabzını tutanlar için değişimin gerekli olduğu sonucu çıkıyor. Ancak, patronların sesi olan ya da köhneleşmiş yapıyı savunanlar, CHP’li belediyelerde de değişimin önünde duruyorlar. CHP’de iki tür plan var. İki plandan birinci planı savunanlar, Yılmaz Büyükerşen’in aday yapılmamasını sağlamaya çalışıyorlar. Bu kesim Büyükerşen ile yeni bir seçim alınamayacağını savunuyor. Ahmet Ataç’ı büyükşehir belediye başkan adayı olarak görmek istiyorlar. Ataç’ı olaylarda netlik olmadığı için bu kesim yıpratmak istemiyor. Ataç’ın Büyükşehir adayı olması halinde Tepebaşı için düşündükleri adayı açıklamıyorlar.
CHP’DE YENİ BİR MİLLETVEKİLİ VAKASI
İkinci planı savunanlar da Ataç’ı Büyükşehir Başkan adayı olarak görmek istiyor. Ancak, bu kesim Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un da kesin olarak aday gösterilmemesini istiyor. Bu kesime göre Odunpazarı Belediye Başkan adayı da CHP mevcut milletvekili Jale Nur Süllü’nün olması yönündedir. Süllü de bu olaya sıcak bakıyormuş. CHP milletvekili grup toplantısında bile Süllü” Ben milletvekilliğine alışamadım. Bugüne kadar çalışmalarım hep belediyecilik üzerine oldu. Şartlar beni milletvekili yaptı. Mutlu değilim” diyormuş.
ÖNCE MİLLETVEKİLİ SONRA BAŞKAN
CHP milletvekili Jale Nur Süllü’nün, Kazım Kurt’tan aşağı kalır yeri yok. Kurt da önce milletvekili sonra da belediye başkanı yapıldı. Süllü ise uzun yıllardır belediye başkanı gibi görev yapıyordu. Büyükşehir Belediyesinde üç sekreterden geçtikten sonra kendisine ulaşılabiliyordu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde zaten milletvekillerinin bir havası yok. Olur, mu olur. Zaten Eskişehir CHP’de hep makamlar, klan ve çevresine tahsis edilmiş durumda bulunuyor. Tabanın bir hükmü yok. Seçilenler bu şekilde seçilirken, delegeler bile eş dost ve akrabalardan oluşuyor. Sonra ise ‘solculuk’ oynanıyor. Bazıları da kendisini en büyük solcu ilan ediyor. Bu tutum sürdürülemez bir tutumdur. Günün birinde halka rağmen bir yerlere gelip oturanlar ve kalkmak bilmeyenler onları oraya getiren halkın gazabına uğrar. Bu kuraldır. Eskişehir’de bu aşamaya geçmiş görünüyor.
BÖYLE DAVETİYE OLUR MU?
6 Ekim’de Köy Enstitülerinin masaya yatırılacağı toplantının davetiyesinde de bir ilke imza atılmış görülüyor. Bu türden etkinlik davetiyelerine bu güne kadar konuşmacı olarak katılacakların isimleri ile düzenlenecek panelin konusu yazılır. Ayrıca, paneli veya toplantıyı düzenleyenler kuruluşların logoları yer alırdı. Bu davetiyede ise katılımcıların isimleri de yazıldı. Mesela toplantıya kim katılacakmış. CHP genel başkan yardımcıları Yıldırım Kaya, Bülent Kuşçuoğlu, Hasan Fehmi Güneş; Yılmaz Büyükerşen, Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, Balçova belediye başkanı Mahmet Ali Çalkaya, Karşıyaka belediye başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Ahmet Ataç, Kazım Kurt, Bursa Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey katılacak. Listeye eski belediye başkanlarının ismi de yazıldı. Ancak, katılacaklar arasına her ne hikmetse, CHP’nin Eskişehir’deki tek Parti Meclisi üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer yazılmadı. Eskişehir’den daha başka önemli isimlerde mutlaka panele katılacaktır.
Bugün CHP’de yapılacak toplantıda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da toplantıya katılacağı açıklanacak. Etkinliği düzenleyenler arasında belediyelerin logoları zaten var. Bir de belediye başkanlarının isimlerini yazmak, herhalde toplantıya katılımı fazlalaştırmak düşüncesinden kaynaklanmış olabilir. Çünkü pek çok defa bu konuda panel düzenlendi. İnsanlar duyacakları başka şeyler arıyor. Hep aynı şeyleri dinlemekten kitleler yoruldu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!