CHP’nin Deniz Baykal dönemindeki genel başkan yardımcılarından Onur Öymen’den öyküsü bizzat dinleyenlerdenim. Öymen, bir Eskişehir seyahatinde bir gün Deniz Baykal’a Amerika’nın meşhur düşünce kuruluşlarında yazan bir makaleyi Türkçeye çevirerek, Deniz Baykal’ın önüne koyduğunu söyledi.
Makalede Amerika’nın Deniz Baykal’ı parti genel başkanlığından uzaklaştırmak için plan yaptığı, yakında gerçekleştireceği yazıyordu. CHP genel başkan yardımcısı sıfatıyla makalenin Türkçesini Baykal’ın önüne koyan Öymen şu tepkiyi almış:” Onur Bey bu yazanlara sen inandın mı? Kurultay delegeleri bile bizim işaretimiz ile yazılıyor. Nasıl bizi devirecekler. Sen böyle şeylere inanma”. Öymen bu olaydan 5-6 ay sonra Deniz Baykal’ın genel başkanlıktan uzaklaşmak zorunda kaldı.
ESKİŞEHİR’DE VAR
Eskişehir’de de bir başkan var. 7-8 aileden CHP kurultay delegesi oluşturuyor. Yani, bu işin sonu yok. Deniz Baykal, kurultaya odaklanmış. Kurultayda delegeler ile değişmesinin mümkün olmadığını düşünüyor. İplerin elinde olduğunu zannediyor. Bir elektrik prizine yerleştirilen kamera, genel başkanlığı bitmesine neden oldu. Sonra o terör örgütünün silahları olmadığını söyleyenler, 15 Temmuz da darbe girişimin yaşadı. Amerika bu kez ülke yönetimine darbe yapmak için düğmeye basmıştı. Ama güvenlik güçleri içinde terör örgütüne tavırlı yurtsever ve kuvvacı köklerden gelenler Türk Milleti ile birleşerek, Amerikancı darbe girişimini bertaraf etti. AK Parti genel merkezinin binasına büyükçe bir Atatürk posteri asıldı. Atatürk bir kez daha Türk Milletini Ay-Yıldızlı bayrak ile birleştirmişti.
BİDEN KAZANINCA
Bugünlerde siyaset dili bir anda sertleşti. Mecliste, basın toplantılarında söylenenler sokakta bile söylenmeyecek cinste olduğunu görüyoruz. Özellikle Biden sonrasında, muhalefete bir şey oldu. Kimi muhalefet “ Bizim patron kazandı” anlayışına girdi. Kimisi neredeyse Biden’i solcu ilan edecek. Biden, Amerika siyasetinde neredeyse 50 yıldır sahnede bulunuyor. Rahmetli Ecevit’e Kıbrıs Barış Harekâtından sonra gelip ambargo konulduğu u söylemişti. Sonra 12 Eylül darbesi olduğunda darbeciler için “Bizim çocuklar yaptı” demişti. Muhalefetin bu durumuna iktidarda laf yetiştirmeye çalışıyor. Hâlbuki herkesin ülke sorunlarına odaklanması gerekiyor. Biden kazanınca Ana muhalefet hemen iktidara geldiklerinde S-400’lerin depoya kaldırılacağını söyledi. Rusya ve Çin düşmanlığı muhalefetin birleştiği bir konu oldu. Akdeniz’de de gerilimi artırmamak gerektiğinden dem vurdular.
Tüm bunlar olurken, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, meclis dış ilişkiler komisyonu üyesi sıfatıyla TBMM de yaptığı konuşmada Rusya’nın Kırım da işgalci olduğunu söyledi. Ukrayna’ya destek verdi. Ukrayna’nın dünkü devlet olduğunu hatırlamadı. Kırım orada yüzyıllardır var. Ukrayna ise daha dün kuruldu. Çakırözer’in bu nitelemesini ABD sürekli yapıyor. Kırım’ın Ukrayna toprağı olduğunu öne sürüyor. Sovyetler Birliği döneminde 1930’a kadar Rusya toprağı olan Kırım bu tarihten sonra Sovyet yönetimi çerçevesinde Ukrayna’ya bırakıldı. Kırım da yapılan halk oylamasında insanlar eskisi gibi tekrar Rusya’ya bağlanmak istediklerini söylediler. Kırım da 1930 öncesi olduğu gibi yeniden Rusya Federasyonu toprağı oldu. Karadeniz de önemli emelleri olan Amerika Kırım olayını kullanmak istiyor. Bazıları da bu duruma alet oluyor. Sonra Çin konusunda Uygur konusu ile ilgili gelişi güzel açıklama yapıyor.
Türkiye’nin Amerikan öncülüğünde, Fransa, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi tarafından Akdeniz de abluka altına alınmak istediğini herkes biliyor. Amerika’nın S-400’leri bahane ederek, Türkiye’ye yaptırımları uygulamaya koymasını herkes anladı. Doğu Akdeniz’den geri çekil, Libya’dan vazgeç, Rusya ve Çin ile aranı boz. Batı ile mükemmel işbirliği yap anlayışı nasıl bir anlayıştır. Ben anlamadım. Mandacılığı biz kabul etmeyeli 100 yıl oldu. Niye ülkede bazıları inatla ve ısrarla kıbleyi Washington’a çevirmeye çalışıyor.
MİLLETVEKİLİNİN SÖYLEDİKLERİ
CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Rusya ve Çin karşıtlığından sonra ABD yaptırım kararına da sözde karşı çıkıyor. CHP’nin kurucusu Büyük Atatürk, silah, insan ve para yokken bu ülkeyi kurtardı. Mandacılığa ve emperyalizme karşı çıktı. Batılılar ile savaşarak bu ülkeyi kurtardı. Atatürk’ten sonra batılılar bir kez daha duruma hâkim oldular. Şimdi, yeniden kopuşun sinyalleri başladı. Batının sıkıntısı, yaptırım hesapları buradan başlıyor. Avrupa Birliğinden Fransa’nın çok istemesine karşın karar çıkartamadılar. Bugün Amerika’nın özellikle Irak ve Suriye’de milyonlarca insan öldürmesine karşı yenildiği görülüyor. 15 Temmuz darbe girişiminde de yenildi. Yaptırımların çözüm olmayacağını söylemek yerine Çakırözer, emperyalizmin bu topraklarda her zaman yenildiğini söylemeliydi. Amerika olmadan da, Türkiye’nin sanayisini, özellikle harp sanayisini geliştirebileceğini söylemeliydi. Ülkenin temellerinin İttihat ve Terakki Cemiyeti, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile Kuvayı milliye den, geldiğini söylemeliydi. Emperyalizm önünde eğilerek, aman dilerek kazanılmış iktisadi yönden bir bağımsızlık yoktur.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!