Osmanlı’nın dağılmaya başlaması ile önemli bir Türk nüfusu dağılma sonucu ortaya çıkan devletlerde kaldı. Yunanistan’ın Batı Trakya diye bilinen coğrafyası ile Bulgaristan’ın özellikle Deliorman bölgesinde önemli bir Türk nüfus kaldı.
Bulgaristan ve Yunanistan coğrafyasında kalan Türk nüfus zaman içinde büyük zulüm ile karşı karşıya kaldı. Can kayıpları yaşandı. Dramlar ortaya çıktı. İki ülkeden de çeşitli tarihlerde büyük göçler yaşandı. Türk nüfus Anadolu’ya özellikle de Eskişehir civarlarına geldi. Büyük göçler ile Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelerek Eskişehir’e yerleşen Türkler orada öğrendiklerini, işlerini ve güçlerini de Eskişehir’e getirdiler. ETİ gıda o şartlarda doğdu. Toprak sanayi de, sobacılık da yine göçler ile gelenler sayesinde Eskişehir’de doğdu. Buradan dünyaya açıldı. Kuzine sobayı, göçler Eskişehir’e getirdi.
Balkan savaşlarından sonra gelerek Anadolu’ya ve Eskişehir’e yerleşenler, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ve gelişme yıllarına da tanıklık yaptı. Kurdukları ve geliştirdikleri sanayi tesisleri ile genç Türkiye Cumhuriyeti’nin bir adım daha ileriye gitmesini sağladılar.
Dün sonsuzluğa uğurladığımız Firuz Kanatlı’da böyledir. Atatürk Türkiye’sinin gelişimine katkıda bulunmuş bir kişidir. O gerçek anlamda bir ‘milli sanayicidir’. Gümülcüne ‘den göçerek Eskişehir’e gelmiş bir ailenin ferdi olan Firuz Kanatlı, bu dünyadan göçene kadar vatan ve Eskişehir aşkı ile çalışmıştır. Bugün sürekli üretimi artırmanın öneminden söz ediyoruz. Her alanda üretimi artırarak, dışa bağımlığı azaltmak gerektiği konusunda birleşiyoruz.
Firuz Kanatlı’nın şâhsında çok kişi Türk sanayicisinin ve girişimcisinin nasıl olması gerektiğini öğrendi. Birçok kişi onu bir okul olarak gördü. Ondan aldığı ilham, görgü ile başka sahalarda yatırım yaptı. Kanatlı ve onun izinden gidenlerin ya da ona benzeyen girişimcilerin kurduğu ‘milli sanayi tesisleri’ ile Türk tarımı da bir adım daha ileriye gitti. Kanatlı tarıma dayalı sanayi girişimcilerinin en önünde koştu. Örnek oldu.
Dün biz de Murat Atikel ile hem gazetemizi temsilen hem de cenaze törenini haber yapmak için, tören saatinden oldukça önce Gümülcine camisine gittik. Taziye kuyruğunun sonu gelmedi. Yurtiçinden, yurtdışından binlerce kişi cenazede buluştu. Rahmetli Firuz Kanatlı’nın son zamanlarında sandalyesi ile ibadet ettiği, bir anlamda kanatları altında olan Gümülcüne camisi dün tarihi bir güne tanıklık etti.
BÖYLE KALABALIK GÖRMEDİM
Dün Murat Atikel de böyle kalabalık bir cenaze töreni görüp görmediğimi sordu. Görmediğimi söyledim. Herhalde Eskişehir bu kadar kalabalık bir cenaze töreni ile bir daha karşılaşmaz. Cenaze töreninde Eskişehirliler sel oldu. Aktı. Aile büyük bir vakur içinde taziyeleri kabul etti. ETİ görevlileri ile Emniyet Müdürlüğü yetkilileri cenazede çok güzel organize olarak, bir tatsızlık ve gönül kırılmasının yaşanmasına izin vermedi.
Dün ETİ’nin onursal başkanı, Eskişehir ve Eskişehirli için çok şey ifade eden Firuz Kanatlı’yı dün son yolculuğuna uğurladık. Bedenen aramızda bundan sonra olmayacak. Ancak, onun girişimci ruhu bizimle yaşayacak. ETİ var olmaya devam edecek. Patronuyla, işçisiyle üretimde hız kesmeyecek. Dış pazarlarda ETİ’yi hep göreceğiz. ETİ, kurumsal bir yapıya onula ulaştı.
ETİ gibi Ülker’de milli bir kuruluşumuz. Ülker’in sahibi Murat Ülker dün bir kez daha cenaze merasimine katılmak için Gümülcüne camisine geldi. Gazeteciler, rakip olmalarına karşın aralarında özel bir dostluk olan iki kuruluşun yönetim kurulu başkanlarını birbirlerine taziye dilerken görüntülediler. Tatlı rekabet ETİ ve Ülker arasında bundan sonrada devam edecek. Ben de bu köşeden bir kez daha Kanatlı ailesine başsağlığı diliyorum. Firuz beyin mekanının cennet olacağına inanıyorum.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!