Dün ajanslar, Eskişehir’de Afganlılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin kurulduğunu belirten haber geçti. Ülkemizde yaşayan Afganlılar ya da başka yabancılar dernek kurabilir mi? Bu konuda çeşitli kıstaslar var. Mesela, ülkemizde yaşayan mülteci konumundaki kişiler kesinlikle dernek kuramaz.
Ülkemizde dernek kurmak isteyen bir yabancının sürekli oturum izni olması gerekiyor. Ayrıca, dernek kurmak isteyen kişinin memleketinde Türk vatandaşları dernek kurabiliyorsa, onlarda dernek kurma haklarından yararlanabilir. Afganistan devleti Türk vatandaşlarına Afganistan da aynı şartlarda dernek kurma izni veriyor mu? Buna da bakılır. Afganistan da uzun yıllardır iç karışıklık var. Ülkeyi barış gücü bekliyor. Taliban’ın baskısı var. Afganistan demokrasinin ve gelişmişliğin bir unsuru olan dernek kurma konusuna gelmemiştir diye düşünüyorum. Afganlılar adı ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği kurulabilir. Türkiye’de oturma iznine sahip Afganlı öğrenciler, Türk dostların da kurucu desteği alarak derneği kurabilirler.
Ayrıca, daha öncede yazmıştım. Eskişehir’de veya Türkiye’nin herhangi bir ilinde yaşayan Afganlıların büyük çoğunluğu kaçak olarak Türkiye’de ve Eskişehir’de yaşıyor. Bu kişilerin pasaport ve nüfus kâğıtları bile yok. Bu sorunu ülkemizin yetkilileri acil olarak çözmelidir. Geçtiğimiz günlerde Afganlılar Eskişehir’de birbirleri ile kavga etmişler ve bir Afganlı hayatını kaybetmişti.
Tepebaşı Belediyemiz uzun yıllardır Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu gerçekleştiriyor. Tepebaşı Belediyemizin gerçekleştirdiği bu sempozyum Eskişehir’in bir klasiği oldu. Her yıl sempozyumda yenilikler yaşanıyor. Sempozyum şehre mal olduğu gibi, sempozyumda dünya sanatçılarının ürettiği benzeri olmayan estetik ve sanat değeri eserlerde Tepebaşı İlçemizin parklarını, yeşil alanlarını süslüyor. Çakma sanat eserlerinin çok olduğu şehrimizin köprübaşı veya merkezi yerlerinde keşke Pişmiş toprak Sempozyumunda yapılan eserler yer alsa, diye sürekli düşünürüm. Odunpazarı Belediyesi de birkaç yıldır seramik pişirim teknikleri adı altında çalıştay ya da sempozyum düzenliyor. Ancak, Odunpazarı Belediyesinin adına çalıştay dediği bu etkinlik sönük geçiyor. Bence bir anlamı yok. Çalıştayda yapılan eserler sergiden önce, Odunpazarı’nda estetik değeri olmayan plastikten yapılan at ve eşek heykelinin olduğu meydanda sergilendi. Katılım az olmuş ki, serginin sonuna Odunpazarı bölgesindeki kadınların yaptığı el işleri de ilave edildi. Bence zorlamanın bir anlamı yok. Türkiye’de cam pişirme fırınları sadece Odunpazarı Belediyesinde var. Yılın 365 günü bu fırınlar yanıyor. Odunpazarı belediyesi de cam işinde uzmanlaşsın, pişmiş toprak işini Tepebaşı Belediyesine bıraksın. İki belediye birbirini desteklesin. İyi olmaz mı efendim?
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!