Eskişehir’de bizimle birlikte yaşayan 10 bin mülteci var. Mülteci statüsündeki bu göçmenler, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden kaçarak, Birleşmiş Milletler gözetiminde Eskişehir’e sığınmışlardı. Biz en çok Suriyeli mültecilerden yakınırken, Eskişehir sokaklarında gezerken, kapkara Afrikalı mültecilerle de karşılaşıyoruz.
Başta Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden gelerek Eskişehir’de herhangi bir Avrupa ülkesine ya da, Kanada gibi ülkelere sığınmacı olarak gitmek için bekleyen bu mültecilerin, Eskişehir’de mutlu ve mesut yaşayanları da var. Sıkıntı çekenleri de var. Ben her şeyden önce Irak ve Suriye Türkmenleri gibi Türk kökenlilere Eskişehirlilerin sahip çıkmasını bekliyorum.
Ortadoğu’daki hepimizin bildiği sıkıntılar yaşanmaya başlanınca, emperyalistler Ortadoğu’daki ülkelere müdahale edince Türkiye’de de her ilde mültecileri ve sığınmacıları kontrol edecek, sorunlarını çözecek Göç İdaresi İl Müdürlükleri kuruldu. Geçtiğimiz gün Eskişehir il müdürlüğüne uğradım. Eskişehir’deki il Müdürlüğü Tepebaşı İlçesi Emniyet Müdürlüğünün binasında kendisine yer bulabilmiş. Bulabilmiş diyorum, bana göre il müdürlüğü daha düzayak bir binaya taşınması veya yerleştirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü il müdürlüğünün iş yükü çok fazla olduğu için ilk önce fiziki sorununun çözülmesi gerekiyor. İl Müdürlüğünün merdivenlerinde genç bir kadının çaresizce oturduğunu gördüm. Asansörleri arızalı olduğu için yaşlı bir dede torununu sırtına bindirmeye çalışıyordu. Kurumun iki ay önce atanan genç müdürü il müdürlüğünün sorunlarını kısa sürede en az düzeye indirmeyi başarmış. Göç İdaresi Eskişehir İl Müdürlüğünün fiziki koşulları iyileştirilirse, Eskişehir Tepebaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü de fiziki koşullar açısından rahatlayacaktır diye düşünüyorum.
Birçok ile göre Eskişehir’de evlerde beslenen evcil hayvan sayısının fazla olduğunu gözlemliyoruz. Elimizde bir veri yok. Ancak, gözlemimiz çok fazla bulunuyor. Bir dostumuzun Atatürk caddesindeki balkonundan köpeği çalınırken, başka bir hemşerimizin sara hastası Sibirya cinsi köpeği Şirintepe mahallesinden çalıntı. Dün Odunpazarı’nın Paşa mahallesindeki evime gelirken yolda başıboş iki evde beslenmemesi gereken türden iki köpeğinin sahibi tarafından sokağa gezmeleri için salındığını gördüm. Yapılamayacak hareketleri yapan hemşerilerimizin var olduğunu günlük yaşamımızda anlıyoruz. Saralı köpeği çalan onun hastalanması halinde onu terk edebilir. Sibirya kurdunu ölüme terk edebilir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!