Küresel Salgın koşullarında kısıtlamaların kalkması ile Odunpazarındaki müzeler, hafta sonları özellikle başka kentlerden gelen ziyaretçilerin akınına uğruyor. Nazım Hikmet ile birlikte hapis yatmış Türkiye’nin ünlü ressamı İbrahim Balaban’ın balmumu heykeli ilgi görüyor mu diye düşündüm?
Büyük taarruzun ve sonrasında kazanılan zaferin üzerinden tam 99 yıl geçti. Yani, 100 yıl önce Türk ulusu olarak güç şartlarda bir destan yazdık. Samsun’dan 22 kişi olarak yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk, döneminde dünyanın en zalim emperyalistlerini yenerek, Türkiye Cumhuriyeti devletini kurdu. O dönemde emperyalizmin çizmesi altına ezilen milletler, Atatürk’ü örnek alarak, kurtuluş savaşlarını başarıya ulaştırdı.
Cumhuriyetin kurulmasından yıllar sonra, bugün dünyanın en büyük birkaç şairinden biri olarak görülen Türk şairi Nazım Hikmet cezaevinde 8 bölümden oluşan ‘Kuvayi Milliye Destanını’ yazdı. Nazım bugün herkesin beğeni ile okuduğu destanı üç cezaevinde bulunduğu sırada kaleme aldı. Nâzım Hikmet, Kuvayi Milliye'yi 1939'da yazmaya başladı ve1941'de bitirdi. Ordunun önemli subaylarından yakını olan bir subayın, savaşın nasıl geçtiğini cephe cephe kendisine yazdığı mektuplarda anlattı. Nazım Hikmet bu mektuplardan yola çıkarak, Kurtuluş Savaşını en ince ayrıntısına kadar anlatan destanı yazdı.
BALMUMU MÜZESİNDE KİM VAR?
Nazım Hikmet Bursa cezaevinde yatarken, yanına siyasetle ilgisi olmayan 16 yaşındaki İbrahim Balaban’ı verdiler. Balaban küçük yaşına rağmen Hint Keneviri yetiştirdiği gerekçesiyle hapse düşmüştü.
İbrahim Balaban’a mahpusluk zor geldi. Kendini avutmak için kalemini zeytinyağına batırarak, resim yapardı. Balaban, cezaevinden çıkar ancak, evlendiği gün hasmı tarafından evi basılır. Balaban da evini basanı öldürünce, tekrar cezaevine girer. Cezaevindeyken önce babası cinayete kurban gider. Sonrada eşi ölür. Eşinin ardından çocuğu da hayatını kaybedince, Balaban kendisini resme verir. Nazım ona nasıl resim yapacağı konusunda yol gösterir. Kendisi de Kuvayi Milliye Destanını bitirmeye koyulur. Cezaevinden çıktıktan sonra İbrahim Balaban, dünyaca ünlü Türk ressamları arasına girdi. Nazım Hikmet’i anlatan Şair Baba ve Damdakiler kitabını yazdı.
BALABAN MÜZENİN KAPISINDA
Yılmaz Hoca, Eskişehir’e bir balmumu müzesi kazandırdıktan sonra, birçok ünlünün, bu arada İbrahim Balaban’ın balmumu heykelini yaptı. Müzedeki heykelde Balaban resim yaparken görülüyor. Müze ilk açıldığında bu heykeli gördüğümde, doğrusu şaşırmıştım. Yılmaz Hoca’nın Balaban’ı bildiğini anlamıştım. Ve de sevinmiştim. Müzenin açılışında da, birçok ünlünün karşılanacağını Balaban’ın ise tanınmayacağını düşünerek, Balaban’ın gelmesini beklemiştim. Balaban da müzenin kapısından girdiğinde, kendisine hitaben “Balaban geldi, müzede Balaban nerede?” diye seslenerek, koluna girdim ve aramasına fırsat vermeden balmumu heykelinin yanına götürdüm. Çok mutlu olmuştu. Ben balmumu heykeli ile fotoğrafını çekince, heykelin önündeki yazıyı okuyanlarda uyanmış oldular. Balaban birkaç yıl önce İstanbul’da hayatını kaybetti. Memleketi Bursa’da toprağa verildi.
ŞAYAK KALPAKLI ADAM
Büyük taarruzun yıldönümünde Nazım’ın destandaki şu dizelerini “şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu. Ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında, birdenbire beş adım sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saati sordu. Paşalar : “Üç” dediler. Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi,durdu. Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı.” Nazım’ın dizelerini hatırlarken, kurtuluş savaşını gözümüzde canlandıralım. Müzemizde heykeli olan Balaban’ı da unutmayalım.
![]() |
Boks ’ta olimpiyat şampiyonumuz Busenaz Sürmeli, memleketi Trabzon da bir pideciye gider. Karnını doyurunca da hesabı ister. Gelen hesapta, “Sen Tokyo’da vurduğun son yumrukla hesabı ödedin” yazıyordu. Tek kelime ile milletimiz değerbilir ve kendisinin adını yüceltenleri, yüceltiyor. Tek kelime ile pideciyi buradan selamlıyorum. Bravo.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!