Büyükşehir Belediyesi’nin isteği üzerine Eskişehir’de ilan edilen Porsuk kıyısındaki riskli alan bölgesi, şehrin büyük bir bölümüne yayıldı. Bir hemşerimizin itirazı üzerine Danıştay 14. Dairesi yürütmeyi durdurdu. Bir anlamda ‘Afet Riskli Alan Projesi’ ortadan kalkmış oldu.
İTÜ HAZIRLADI
Büyükşehir Belediyesi para karşılığında planları İTÜ’ye hazırlatmıştı. Eskişehir’de üniversite yok mu diyenlere ise, İTÜ’nün tarafsız olacağı için seçildiği söylenmişti. Hatta İTÜ tarafından yapılan planlar Eskişehir’de sergilenmeye başlamadan önce, bazı gazeteciler, meclis üyeleri otobüslerle Eskişehir’den İstanbul’a götürülmüş ve İTÜ’de cafcaflı bir tanıtım yapılmıştı.
NİKÂH SALONU İPTAL EDİLDİ
Büyükşehir Belediyesi İTÜ’ye yaptırdığı planları sergilemek için şehrin merkezindeki tarihi nikâh salonunu iptal etmişti. İptal edilen nikâh salonunun koltukları söküldükten sonra, nikâh salonu planların sergilenmesine uygun hale getirildi. Elbette, bu işler bedava olmadı. Bu arada yıllardır kullanılan nikâh salonu Haller Gençlik Merkezine taşındı. Orası da nikâh salonu haline getirildi. Planların sergileneceği hale getirilen eski nikâh salonu da yine cafcaflı bir tören ile açıldı. İnsanlar mahallerden taşınarak, burada planlar anlatıldı. Mahallere iş olsun diye planların görülmesi için randevular verildi. Planların tanıtımının yapılmaya başlanıldığı ilk gün, gazeteciler ile görevliler arasında sürtüşme çıktı. Ben gazetecilerden yana tavır koyunca, nikâh salonundaki bürom iptal edildi.
SOLCULAR DERNEK KURDU
CHP’li belediyenin İTÜ’ye yaptırdığı planları beğenmeyen büyük çoğunluğu sosyal demokrat olan hemşerilerimiz, ilan edilen bölge içinde yaşayanlar bir araya gelerek Türkiye’deki konusunda ilk derneği kurdular. AFED-DER adı verilen ilk olarak Eskişehir’de kurulan derneğe ‘Afet Riskli Alan’ içinde yaşayanlar büyük ilgi gösterdi. Dernek kurucuları, yöneticileri de üzerlerine düşeni yaptılar. Riskli bölgelerde oturanların zaten büyük çoğunluğu dar gelirli kişilerden oluşuyor. Ellerinde, avuçlarında bir evleri bulunuyor. Bu evlerini de kaptırmak istemiyorlar. Hepsi, yerinde dönüşümden yanalar.
BİR KLAN ANLAMADI
Derneği, halkı, emekçileri bir klan anlamadı. Derdini anlatmaya gelenleri fırçaladı. Hayata geçmesi mümkün olmayan planlardan bahsetti. Sesini duyurmaya çalışanları ‘siyah çelenkçi’ ilan etti. Zaman geldi, dönüşümü yapacak bankaları bulduğunu ancak, isimlerini söylemeyeceğini beyan etti. Sonuçta, planlar yerle yeksan oldu. Sekiz mahalle sakini derin bir nefes aldı. Bu süreçte geride kent merkezindeki belediyelerin gelişmelere net tavır takınamaması kaldı. Danıştay 14. Dairesi kararında, planların gerçekleri ortaya koymadığının altını çizdi. Konuyu daha derinlemesine incelemek isteyenler, Danıştay’ın gerekçeli kararını bularak okuyabilirler.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!