Yüzyıl önce ön yargıları yıkmanın, atomu parçalamaktan daha zor olduğunu altını çizmişti. Bilgisizliğin ve görgüsüzlüğün tavan yaptığı çağda yaşıyoruz. Bu insanları eğitimde kurtarmaz.
Seyitgazi İlçemizin Yapıldak köyü yakınlarında büyükçe bir orman yangını çıktı. Yangına Orman itfaiyesi ve orman yangın söndürme işçilerinin yanı sıra, Seyitgazi Belediyesi, Kırka Boraks İtfaiyesi ve Orman Bakanlığının helikopterleri katıldı. Hatta Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, gençleri toplayarak yangın bölgesine geldi. Kısacası, ülkesinin ormanlarının yok olmaması için yurttaşlarımız üzerlerine düşeni yaptı.
ÖNCE BELEDİYECİLER
Büyükşehir Belediyesi’nin üç itfaiyesi ile bir dozeri yangın bölgesinde çalışma yaparken, Büyükşehir Belediyesinin resmi internet sayfasından” Seyitgazi İlçemizin ormanlık alanında çıkan yangının söndürme çalışmalarını büyük bir üzüntü ile takip etmek istiyoruz. Gerek itfaiye teşkilatımız gerekse diğer ekiplerimiz teyakkuz halindedir. Orman bölgenin destek istemesi halinde tüm ekiplerimizle afete müdahale etmek için hazırız”.
OVA TUTUŞUR
Büyükşehir de kim sosyal medya hesaplarını kontrol ediyorsa, belediyenin itfaiyesine yangına gidip gitmediğini sormadan, belediyenin sosyal medya hesabından hemen yukarıdaki yazıyı atıyor. Sonra ise tabii ki kafalar karışıyor. Herkes sosyal medyada klavye kahramanı olduğu için başlıyor, yorumlar. Bir kıvılcımın bir ovayı tutuşturması gibi, ilk önce sosyal medya kullanan gazeteciler devreye girerek, afette bileşilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
Ardından fikirsiz sosyal medya kullanıcıları klavyenin başına geçerek,” Neden destek istemiyorlar. Mal mı bu orman bölgedekiler. Partizanlık bunların yaptığı, hangardaki uçakları çıkartın” veya “Destek istemezler. Zira yangınları kendileri çıkartıyor. Onlara oy vermeyen yerlerdeki ormanları yakıyorlar”.
Bir kıvılcımın ovayı tutuşturacağı gibi, herkes oturduğu yerden klavyelere basarak, ülke ve şehir gündeminden uzakta yaşıyor. Yangın olan Yapıldak da ise Orman itfaiyesi, ormanın helikopterleri, Tepe’nin çağrısı ile düğünü bırakıp, yangına koşan Seyitgazili gençler, boraks itfaiyesi yangını söndürmek için tam 14 saat çalıştı.
GEÇMİŞ UNUTULDU
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nu Ergenekon, balyoz davaları gibi hukuksuzlukların olduğu dönemde tanıdık. Herkes korkudan, ortalıkta görülmediği ortamda Feyzioğlu, hukuku savundu. Eskişehir’e de her zaman ilgisi büyük oldu. Bugün baronun modern binası varsa, Eskişehir’e yaptığı ayrıcalıktandır. Zaman içindeki tanışıklığımız nedeniyle kendisine “genel başkanımız” diye hitap etmeye başladık. Alpu ovasına termik santral yapılma çalışmalarını zirve yaptığı dönemde köylülere destek vermek için Eskişehir’e geldi. Şimdi, Yargıtay başkanlığının çağrısı ile 4 yıldır katılamadığı Adli yıl açılışına katılacağı için, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na da Yapıldak yangını örneğinde olduğu gibi hücum ediliyor. Ne yazık ki, eğitim düzeyi yüksek olan yurttaşlarımız bile devlet ve iktidar ayrımını yapamıyorlar. Feyzioğlu diyor ki,” Asıl mesele nedir? Türkiye, 1.5 yıldır çok önemli bir sürecin içinde, Yargı Reformu Strateji Belgesi… Fevkalade değerli bir çalışma bu. Adalet Bakanlığımızın çatısı altında tüm barolarımızın, TBB'nin, Türkiye'deki tüm hukuk fakültelerinin, başsavcılıklarımızın, HSK'nın, yüksek mahkemelerin katılım gösterdiği çok etkili, doğru bir süreç yürütüldü. Bizim insanımız da iş, fabrika bekliyor. Peki, biz bunun önündeki engel mi olalım yoksa bunu destekleyen mi olalım?"
Adli Yıl Açılış Töreni'ne Beştepe’de yapılması nedeniyle katılmayacaklarını duyuran baro başkanlarının, beş ay önce yine Cumhurbaşkanlığı’na ait Çankaya Köşkü’nde Erdoğan’a bağlı Hukuk Politikaları Kurulu’yla toplantı yaptığı ortaya konuldu. En iyisi Feyzioğlu’nun ne söyleyeceğini takip etmeliyiz.
ORTAYA ÇIKMAK İSTEMİYORLAR
Yine dün Eskişehir Aile Hekimleri Derneği tanıdığı gazeteciler aracılığı ile şehrimizdeki basın kuruluşlarına ulaşmaya çalıştı. Dernek açıklamayı gazetecileri davet ederek yapmıyor, eş, dost, tanıdık aracılığı ile yapıyor. Dernek yöneticileri isimlerini açıklamıyor. Açıklamayı dernek yönetim kurulu olarak yaptıklarını söylüyor. Yok, böyle bir şey. Gazeteciliğin her kuralına aykırı bir durumla karşı karşıyayız. Direk, Yunus Emre Hastanesi Başhekimliğini karşısına alamayan bir dernek, gazeteciler üzerinden kurban kesmeye kalkıyor. Bizim arkadaşlarda alet oluyorlar. İsmini açıklamadan korkan dernek başkanı veya yönetimi olamaz. Dernek adına açıklama yapıldığında istenirse, başkanın isminin açıklamada kullanılabileceği söylenir. Kural budur. Demek ki, eğitimle de çözülemeyecek olaylar var. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Yaşasın, sosyal medyanın klavye kahramanları.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!