O malım terör örgütünün, darbe girişiminde bulunabileceğini yıllar önce vermişti. En son konferansını ise suikasta kurban gitmeden önce Eskişehir’de vermişti. Eskişehir Taşbaşı Kültür Merkezindeki konferansının konusu da, dış güçler ile birlikte darbe girişiminde bulunan terör örgütüdür. 28 Kasım 1954 yılında Ankara'da doğan Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002 tarihinde Ankara’da evinin önünde düzenlenen suikast ile hayatını kaybetti. Aralık ayının başındaki Eskişehir’deki son konferansı da Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi düzenlemişti.
Konferanstan sonra birkaç kişi onu aracı ile Ankara’ya uğurlamıştık. Terör örgütü yanı sıra Alman Vakıfları ve batılıların Türkiye’de yaptıklarını, yapmaya çalıştıklarını konferansları ile kitaplarında anlatır. Türk insanının batılı emperyalistlere karşı uyanık olmasını isterdi. İşte o malum terör örgütü başta olmak üzere Akdeniz’de bugün sıkıştırılmak istenen Türkiye’yi onun geçmişteki konferansları yeniden dinlenerek veya kitapları okuyarak daha iyi anlayabiliriz.
Onunla ilgili en geniş görüşmeyi Mihalıççıklı DGM savcısı Nuh Mete Yüksel, yaparak darbe yapmaya kalkan terör örgütü ile ilgili ek iddianame hazırlamıştı. Terör örgütü hemşerimiz savcıya neler yaptı? Bunu hepimiz biliyoruz. Hablemitoğlu, Köstebek eserinin son sözünde “sizler bu satırları okuduğunuzda eminim ki hakkımda bugüne kadar açılmış yüz milyarlarca liralık tazminat davalarına yenileri eklenecek; tehditler, hakaretler hız kesmeyecek; büyük bir ihtimalle hakkımda suç duyurusu yapılacak, dava açılacak. Bunlara değer mi diyorsanız, Atatürk'ün manevi mirasçısı olarak evet değer diyorum,” diyordu. Ülke sevdasını hayatı ile ödedi. Onu doğum yıldönümünde saygı ve özlemle anıyoruz.
![]() |
Sağlık Müdürümüz, hastanelerin başhekimleri, çok sayıdaki sağlıkçımız, şehrimizin tanınmış simaları birkaç gün içinde arka arkaya korona virüs alarak ya hastanelik oldular. Ya da evlerinde karantinaya çekilerek, ilaçlarını kullanmaya başladılar.
Maske, mesafe ve temizliğe dikkat etmenin önemi daha da arttı. Pazartesi günü yeni kısıtlamalar açıklanabilir. Önümüzdeki haftanın ortasından itibaren ülkemiz ve şehrimiz daha soğuk ve yağışlı bir hava ile karşılaşacak. Bu durum virüsün yayılmasını hızlandıracak. Türkiye’nin pek çok yerinde Kovid-19 hastalığında ciddi artış var. Eskişehir belki artışta yüzde 50’ler oranı ile karşılaşılmadı. Ancak, çevremizde artık virüs ile mücadele eden tanıdık, eş, dost ve akraba sayısında ciddi artış var.
Eskişehir’deki konunun uzmanları bu hafta için, en kritik ve en zor hafta olduğunu söylüyorlar. Dışarı çıkması gerekmeyen, işlerini evden idare edebileceklerini evlerinde oturmasını tavsiye ediyorlar.
Eskişehir’de üç hastanede Kovid-19 servisleri var. Çevredeki illerde hizmet veriliyor. Yoğun bakımlarında henüz yer var. Ülkemizin birçok kentinde yaşanan yoğun bakım sıkıntısı Eskişehir’de yaşanmıyor. Ancak, yaşanmayacak diye bir durum yok. Tedbirlerimizi hep birlikte almalıyız. Aşının gelmesine az bir zaman kaldı. Bu süreci dikkatli değerlendirmeliyiz. Virüsle karşılaşmaktan kaçınmalıyız.
![]() |
Yıllar önce derneğimiz Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği halinde yaz okulları düzenlemiştik. Tepebaşı Belediyesi de katkı veriyordu. Önemli olan çocukların yaz tatillerini de iyi değerlendirmesi, yeni şeyler öğrenmesiydi. O yaz çocuklar en çok İzcilik faaliyetlerini sevdiler. Eskişehirli izci lideri Ramazan İbrahim Birol’u o zaman tanımıştım. İlkokul ve ortaokul seviyesindeki çocuklarla tek tek ilgilendi. Onlara yurt, toprak, vatan sevgisinin yanı sıra doğa sevgisi aşıladı. İzciliğin ne kadar önemli bir şey olduğunu o dönem aramıştım. Çok sakin ve yorulmayan izciliği yaşam biçimi olarak kabul eden Ramazan İbrahim Birol’u kaybettik. Onu dün Gökmeydan mahallesindeki Ziyapaşa camisinden yol yolculuğuna uğurladık. Mekânı cennet olsun. Yeri doldurulamayacak bir hemşerimizi kaybetmiş olduk.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!