Eskişehir milletvekilimiz Prof. Dr. Nabi Avcı Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dönemde düzenlediği basın toplantılarından birinde kendisine Eskişehir'e opera kurulabileceği konusunda görüşlerimiz ifade etmiştim. Nabi Hoca ile Eskişehir ve Türkiye'de operanın durumunu konuşurken hemen yanında oturan o dönemki AK Parti Eskişehir il başkanı bana dönerek,” Eskişehir’de opera yok mu” demişti.
Sadece opera binası ve durağı olduğunu söyleyince, dönemin il başkanı başkaca bir şey söylemeden, Nabi Hoca’nın basın toplantısına devam etmesi ile konu değişmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığımız Türkiye'de iki ilde ‘Opera ve bale’ günleri düzenliyor. Bu iki ilden biri Eskişehir’dir. Diğer şehirde de sadece henüz ‘Opera ve bale günleri’ bir kez düzenlendi. İkincisi koronalı günlere denk geldi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı yıllardır Eskişehir'de yapılan ‘Opera ve bale günlerini’ Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği içinde yapıyor. Günlerin yapılmasındaki en önemli olay ise Büyükşehir Belediyemizin salonları ile senfoni orkestrasının olmasıdır.
Küresel Salgın koşullarında Eskişehir’e Petersburg Operası gelmek istedi. Operanın kadrosu tam 130 kişiden oluşuyordu. Sponsorda Rusya devleti idi. Peki, Küresel Salgın koşullarında opera gerçekleşebilir miydi? Sonuçta, Eskişehir ile birlikte üç ilde gösteri yapacak dünyanın en önemli operası Petersburg Operası Türkiye gösterilerini iptal etmek zorunda kaldı. Petersburg operası Eskişehir’i özellikle programlarına almıştı. İnşallah, küresel salgından sonra izleyeceğiz. Bazıları gelişi güzel eleştirilerde bulunuyor. Ama, Büyükşehir'in senfoni orkestrası ve salonları olmasa opera filan Eskişehir'e gelmez.
YATIRIM GELDİ
Beş yıl filan oldu. Organize Sanayi Bölgemize yatırım yapacak, yabancı bir işadamını, yatırım yapması için Eskişehir gezdirilirken, yabancı işadamı şehirde’ Opera ve bale günleri’ afişini görür. Yatırım yapmayı kabul eder. Ona ikna etmeye çalışan şehrimiz işadamı bana,” Biz nasıl ikna edeceğimizi düşünürken, şehir gezisine çıktık. Afişleri gördü. Tesadüfen Opera ve bale günleri devam ediyordu. Operaya gittik. Yatırım yapma kararı aldı” dedi. Yatırım yapıldı. Bu kriz döneminde o yabancı iş adamının yaptığı yatırım, çalışmaya devam ediyor.
İYİ PLANLANMIŞ
Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 6 ilde yerleşik opera ve balesi var. İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Antalya ve Samsun illeridir. Bakanlık Türkiye'nin bu illerinde opera ve bale müdürlüklerini açarak, rafine sanatın yayılmasını istedi. Yerinde bir karardı. Terör nedeniyle daha ileride, doğu illerinde açılamayan müdürlükler, doğu illerine doğru yönelecek.
Dünkü yazımda, Eskişehir ve Türkiye’de opera, bale ve tiyatroların sahnelenebileceği salonlardaki koltuk sayılarını yazmıştım. İYİ Parti Eskişehir milletvekilimiz Operatör Doktor Arslan Kabukçuoğlu, Eskişehir’e bakanlığın opera ve bale genel müdürlüğü kurmasını istiyor. Küresel salgından sonra her alanda atılım olacak. Bu küresel salgın dönemlerinde bile Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirlikleri devam ediyor. Yılmaz Hoca, ülkede tüm operaların, gösterilerini Eskişehir’e getiriyor. Opera müdürlüğünü de bakanlık ile işbirliği ile kuracaktır. Bu konuda bir çalışması da var.
Ülkede günlerce aşıyı tartıştık. Çin ile aşı anlaşması olunca, bir kesim kampanya başlattı. Gelişi güzel konuşuldu. Sosyal medyada bilende bilmeyende yorum yaptı. Herkes uzman kesildi.
Çin aşısı ile ilgili çok sayıda şehir efsanesi üretildi. Hâlbuki dünyada büyük bir felaket var. Zaten 4-5 aşı tartışılıyor. 100’ün üstünde ülke var. Bulduğun aşıyı yaptıracaksın. Aşı çalışmaları normalde 20 yıl sürermiş. Ama tehlike karşısında olay bir yılda çözüldü. Bazı sorunların çıkması normal sayılmalıdır. Aşılanma konusunda kuşku yaratılmamalıdır. Yapılan bir ankette, aşı olmak istemeyenlerin büyük oranının CHP ve İyi partili seçmen olduğu görülmüş. Aşıda bile kutuplaştı ya, bize helal olsun.
Benim kızdığı torpil söylemleridir. Eskişehir’de sosyal medyaya fotoğraflarını koyup aşı olduğunu açıklayan şahıs, toplumun biraz daha kutuplaşmasına neden oldu. Yanlış yaptı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!