Demokrat Parti’nin cesur ve sözünü sakınmayan bir il başkanı var. DP il Başkanı Hüseyin Özcan’ın Odunpazarı Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü ile ilgili iddiaları sorumlu yazı işleri müdürümüz Murat Atikel’e anlattı. Terör örgütü liderinin posterini asmaktan ceza bile alan müdür, belediyede de 40 milyon lirayı yönetiyormuş.
Gazetemizde Hüseyin Özcan’ın açıklamalarından sonra, belediye başkanı Kurt şehrimizin bir kanalına çıkarak, harcanan paralarının sadece özel kalem müdürlüğüne ait olmadığını, başka müdürlüklerin paralarını da özel kalem müdürlüğü üzerinden harcandığını söyledi.Odunpazarı Belediyesini eleştiriyoruz. Belediye 25 yıl önce kuruldu. Kurt, belediyenin dördüncü başkanıdır. Bu kadar belediyeyi eleştirdiğimizi hatırlamıyorum. CHP’de Odunpazarı Belediyesi özel kalem müdürü olacak nitelikte en az 20-30 kişi bulunur. Eskişehirli olmayan bir kişi niye seçilir. Sadece Özcan değil ki, pek çok kişi bu kişiye karşı eleştiriler getirdi. Hatta Büyükerşen bile eleştiriler karşısında birkaç kez Kurt’a telefon açarak o kişinin halen görevine devam edip etmediğini sormuş. Görevdeki bu kişinin işe alınması sağladığı iki şoför ise narkotikten sabıkalı çıktı. Sabıkalı iki şoför makamı bastıklarında ise, can korkusuna düşenler bizzat Emniyet Müdürünü cep telefonundan arayarak, imdat diye bağırmışlardı.
Ayrıca, yine partinin pek çok toplantısında sunuculuk yapan kişi, bütün yakınlarını belediye de işe girmelerini sağlamasının yanı sıra, belediyenin kepçesi ile define bile aramıştı. Sonuçta fatura üç geçici belediye işçisine kesilerek işçilerin işine son verilmişti. Odunpazarı’nın karşısında hemen Porsuk’un öte tarafında Tepebaşı Belediyesi var. Başkanı kesintisiz iki dönemdir görevinin başında bulunuyor. Daha önceki beş yılı da eklersek, 15 yıldır görevde olan başkanın yönettiği belediyede böyle olaylar olmadı. Kimsede eleştiride bulunmadı. Neden olaylar, birkaç kişi üzerinde odaklanıyor.
Kamu adına denetim yapan gazeteciler de gördükleri olumsuzlukları elbette yazacaklar. Bir de sonuçta, tüm olan olaylardan sonra bu kişiler solcu olduklarını söylüyorlar. Hâkim sınıfları titreteceklerine, para için titriyorlar. Bir de bugün gazetemizde okudunuz. Çay ocağında içilen çaylar meselesi var. Bu kadar sürede o kadar çay içmek, ağızlar kalaylı bile olsa mümkün değildir. Kısacası, soldan geçinmeye çalışıyorlar. Bakalım ne kadar devam edebilecekler. Bunlar solculuğu çelik-çomak oyunu gibi görüyorlar.
DEĞİRMENİN SUYUNU MERAK ETTİM
Eskişehir’in en küçük mahallesi Paşa mahallesinde yaşıyorum. Mahallelinin ısrarı üzerine, muhtar adayının azası da olduk. Odunpazarı Belediye başkanı bir otelin bir salonunu sanki kapattı. Gelene geçene yemek veriyor. Odunpazarı mahallesindeki tüm muhtar adayları ile azalarını da bir akşam yemeğe çağırdılar. Elbette ben gitmedim. Ama bu değirmenin suyunun nereden geldiğini de düşünmeden edemedim. Çünkü belediyenin 25 yıllık tarihinde böyle olaylara şahit olmadık. Ne diyelim, haydi hayırlısı olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!