Her siyasi parti küresel salgın ve sonrasında ortaya çıkan ekonomik krizi kendisine göre değerlendiriyor. Kış günü değil ama ilkbahar ve yaz mevsiminde Odunpazarı’ndaki Perşembe günleri kurulan semt pazarına mutlaka çıkarım. Alış-veriş yapmasam da pazarcılara kendimi gösteririm. Balkan Evi’ne uğrar, bir çay içerim.
En son yapılan zamlar ile enflasyonun yüzde 50’nin üzerine çıktığına çıktığına inanıyorum. Ekonomiye yön verenler, enflasyonun Ocak ayında inişe geçeceğini söylüyorlardı. Nisan ayında da devam edecek gibi duruyor.
Perşembe pazarında bir demet maydanoz, tere ve roka 5 liradan satılıyor. Pazara çıkan kadınlar, maydanozun beş lira olan demeti için pazarcılarla can siper hane pazarlık yaptılar. Kadının biri üç demet maydanoza 10 lira vermek istedi. Pazarcı kadının tüm ısrarlarına rağmen kabul etmedi.
400 GRAM DÖNEMİ
Pazarda domatesin kilosu 20 TL, salatalık 12 TL’den satılıyor. Biber 400 gram üzerinden fiyatlandırılıyor. 400 gram sivri biber ile çarliston biber 10 TL’den alıcı bulmaya çalışıyor. 400 gram hikâyesine canım sıkıldı. Daha ucuz olan köy biberi aldım.
RAMAZAN KALABALIĞI VAR
Pazarcılar mübarek Ramazan ayının başlaması ile pazarın kalabalıklaştığını ancak, kalabalığa rağmen beklenen Ramazan ayı alış-verişinin olmadığını söylüyorlar. Halk Ekmek’in büfelerinde ise bu yıl uzun pide kuyrukları görüyoruz. Geçtiğimiz yıllardaki Ramazan aylarında bu kadar kuyruk olmazdı. Çünkü Ramazan ayında iftara yakın dumanı tüten pide tercih edilir. Halk Ekmek bu yıl önemli sosyal bir görevi yerine getirmiş olacak.
AKARYAKIT ZAMMI
Petrol ürünlerindeki artış, ekim yapacak çiftçiyi de engelliyor. Çok kişi tarlasını ekmediğini söylüyor. Benzin ve mazot 20 lirayı geçti. Gazlı araca bile yakında zor binileceği konuşuluyor. Burada Rusya ile İran’ın dostluğu önem kazanıyor. Çünkü iki komşumuzdan oldukça ucuza ve takas yöntemiyle akaryakıt alabiliriz. Elektrik ve doğalgaz zamlarını da göz önüne alırsak, halkın tepkisini de görürüz.
Meyve ve sebzelerin çöpe atıldığı ülkemizde pazarda veya markette 20 liranın altında ürün bulunmuyor. Fiyatlar 40 bandına kadar uzuyor. Pazarda bile bu şartlar altında 400 gram ile tane devri başlamış olduğu görünüyor. Üç tel maydanoz, roka ve terenin demedi, beş lira olursa, gerisini iyi hesaplamak gerekiyor.
Belki Antalya’da Mersin’de domates ucuz ama nakliye bel büküyor. Bunun için Ukrayna ile ilişkiler yerine ucuz mazot için uzak durduğumuz ülkeler ile dostluk tercih edilmelidir.
Asgari ücrete yapılan zam bir-iki ayda eridi. Üç ayda açık sınırı tartışmaları başladı. Herkes zamların daha ne kadar süreceğini hesaplamaya çalışıyor. Sabit gelirler, asgari ücret ile çalışanlar aylık bütçelerini dengeleyemiyor. Çok memurdan veya işçiden dikkat etmelerine karşın maaşlarından oluşturdukları bütçelerin sadece market masraflarını karşılayamadığını söylüyorlar. Her bütçenin son zamlar ile en az üç bin lira açık verdiğini belirten kişi sayısı artmaya başladı.
Hiç kimsede ‘elle gelen düğün bayram muhabbeti artık yapılamıyor. Ya üretim için ekonomi oluşturulacak. Ya da neo liberal ekonomi uyumaları daha büyük sorunlar çıkaracak. Ülkenin kıt kaynakları artık daha fazla üretim için kullanılmalıdır. Her şey aynı giderse, sonucu görmek için yıldızlardan haber almak gerekmeyecek. Yani, üretim yoksa tedbir ciddi anlamda alınmazsa, bu gidişat değişmeyecek. Yani, politikaların değişmesi gerekiyor.
1948 yılının Nisan ayında henüz çözülemeyen bir cinayete kurban verdiğimiz Sebahattin Ali, Cesedi muayene edilmesi için defnedildiği yerden çıkarılıp bir torba içinde elden ele dolaştırılırken kayboldu. Eşyaları, “hacizli” oldukları gerekçesiyle ailesine teslim edilmedi.
Mezar bile çok görülen Sabahattin Ali'ye,kızı Filiz ıstranca dağlarında babasının insandan kaçışına ve yalnızlığına denk onun sözlerinin kazındığı bir kayayı mezar yaptı.
“Başım dağ saçlarım kardır. Benim meskenim dağlardır. Kendisini ölüm yıldönümünde saygı ve özlemle anıyoruz.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!