Bizim dışımızdaki gazeteler yazmasalar da, Büyükşehir Belediyesi’nde önce işten çıkarılan, sonra da o gün akşam tekrar işe alınan işçilerin hikâyesini herkes biliyor.
İşçi sınıfı için bugün ‘beyaz yakalılar’ veya ‘ mavi yakalılar’ gibi tanımlamalar yapılmış olsa da işçi sınıfının herkes tarafından kabul gören tanımı şöyledir:” Geçimini herhangi bir sermaye ile değil. Sadece, kendi emeğini satarak kazanana kişiye işçi denir” Proletarya veya işçi sınıfı 19. Yüzyılda Avrupa’da sanayinin gelişmesi ile ortaya çıkmıştır. 19. Yüzyılda yetersiz toprakları olan insanlar, çalışmak için Avrupa’nın merkezlerindeki sanayi tesislerine gelerek, çalışmaya başlamışlar ve işçi sınıfını ortaya çıkarmışlardır.
Daha sonra işçilerin örgütlendiği sendikalar ortaya çıkmış. İşçiler adına, patronlarla diğer değişle burjuvazi ile sendikalar toplu sözleşmeler imzalamıştır. 20. Yüzyıla doğru gelindiğinde ise 100 yıl önce toprağından koparak, şehirlerde çalışmaya gelen işçi sınıfı toplumun itici rolü olmuştur. 20. Yüzyılda tarihi değiştirmiş ve şekillendirmiştir. Tarihin itici gücü sınıf mücadelesi olmuştur. Bugün tarifler ve konumlar değişse de gelişim 19. Yüzyıldaki mücadelelere dayanıyor.
İşte bu işçi sınıfının temsilcileri şehirde kulaktan kulağa duyulan ancak, sadece 2 Eylül gazetesi okurların öğrendiği habere göre, bir gün ekonomik gerekçeler gösterilerek, ‘solculukla’ ve ‘emeğe verdikleri değerlerle’ övünenler tarafından işten çıkarırlar. İşçiler hep bir ağızdan işe dönmemeleri halinde CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet yürüyüşüne’ katılacaklarını söylerler. İşten çıkarılan arasında CHP’nin il ve ilçe kongresi delegeleri de vardır. Sonuçta, sabah çıkarılan işçiler akşam işe geri alınırlar. Her zaman ki gibi şehrin klanı kendisinin yanıltıldığını belirterek, olaylardan haberi olmadığını söyler. Kısaca şunu söylemek gerekiyor. İşçi sınıfı, Eskişehir’de ‘solculuk lafazanlığı’ yapanlara, solculuk adına ahkâm kesenlere de ‘solculuğu’ öğretecek. Dayanışmanın ne olduğunu öğretecek. İşte, proletaryanın gücü göründü. Bakalım bundan sonrası ne olacak. Hep birlikte izleyeceğiz.
Eskişehir’de iz bırakanlardan, Türk karikatür sanatına hizmet eden Beytullah Heper’i 90 yaşında yitirdik. Beytullah Heper, son günlerine kadar hep yaşamın içindeydi. Şehirde nerede önemli bir sergi veya sanat ve kültür adına bir etkinlik olsa onu orada görür ve sohbet ederdik. Yüzünden hiçbir zaman gülümsemenin eksik olduğunu görmedik. O Eskişehir’i ve sanatı çok severdi. Sergileri, sanatsal faaliyetleri izler, düşüncelerini sanatçılar ve sanatseverlerle paylaşırdı. Onu Eskişehir unutmayacak. Mekânı cennet olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!