Eskişehir’in yetiştirdiği bilim insanları saymamız istenirse, Prof. Dr. Hüsnü Can Başer’in ismi sayılır. Anadolu Üniversitesi’nin eskiden önemli bir merkezi olan Tıbbi Bitkiler Araştırma Merkezinin uzun yıllar müdürlüğünü yapan Başer, o dönemde bitkiler üzerine ciddi araştırmalar yaptı. Dünya çapında bu merkezde kurslar açtı. Hindistan ve Afrika ülkelerinin eczacılarını tıbbi bitkiler ve aromatik bitkiler ve uçucu yağlar konusunda yetiştirdi. Eczacılık Fakültesinin de dekanlığını yapan Başer’e sahip çıkamadığımız için, bugün Başer çalışmalarını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki Yakın Doğu Üniversitesinde devam ediyor.
Katıksız bir Eskişehirli olan Prof. Dr. Hüsnü Can Başer, Kıbrıs’daki üniversitede yaptığı bilimsel çalışmalar ve öğrenci yetiştirmekten boş bulduğu zamanlarda da Japonya’dan Avustralya’ya kadar pek çok ülkede konferanslara ve bilimsel toplantılara katılıyor.
Hocamız, bu kadar yoğun işi arasında Kekik bitkisini de ıslah etti. Bitki ‘Başer İstanbul Kekiği’ olarak tescillendi. Yalova’daki Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü üretimine başladı. Islak edilen bu Kekik cinsinden iyi sonuç alındı. Hocamızın katkıları kekiğin ıslah edilmesi ile elbette sınırlı değildir. Bugün ülkemizdeki ilaç üreten kuruluşlar, onun buluşu olan bitki özlerinde ilaç yapıyorlar. Türkiye piyasasındaki bitki özlü şampuanlar bile Başer hocanın buluşudur. Hüsnü Can Başer Hoca’nın başarıları bir anlamda Eskişehir’in başarısıdır.
Yazmak istediğim bugünkü manşetimizle ilgili değildir. Bir gözlemimi aktaracağım. Manşetimizle ilgili konuya Pazartesi günü Tülomsaş’ın el atarak çözeceğine inanıyorum. Sonuçta, tarihimize ve tarihimizde yapılanlara sahip çıkmalıyız. Hızlı tren çalışmaya başladığından bu yana, TCDD’nin garda görevlendirdiği kişiler yaşlıların bavulları ile trene inip binmesine yardımcı olurdu. Zaman içinde güvenlik gerekçesiyle, doğru da bir kararla tren yolcularını getirenler veya karşılamaya gidenler trenin yakınına kadar gidemiyor. Hafta sonu bir arkadaşımızın yaşlı babası İstanbul’dan geldi. Karşılamaya arkadaşım ile birlikte gittik. Yaşlı adam kocaman bavulu taşımakta oldukça zorlandı. Eskiden tren görevlileri yaşlı ve hasta kişilere yardımcı olurdu. Onların bavullarını taşır, güvenli bir şekilde yürümeleri için kollarına bile girerlerdi. Görenen o ki, uygulamadan vazgeçilmiş.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!