AK Parti kongrelerini tamamladı. CHP’de ise kongre süreci devam ediyor. Tepebaşı İlçesinde eski il başkanlarından ve milletvekili aday adaylarından Avukat Atilay Dalgıç ilçe başkan aday adaylığını açıkladıktan sonra, sağcı oldukları kabul edilen bazı gazeteciler çeşitli yorumlar yazmaya başladı.
Atilay Dalgıç, başarılı bir avukat. Yani, kendisini savunabilir. Ancak, sağ eğilimli gazetecilerden biri posta ile gelen imzasız bir mektuptan yola çıkarak, Dalgıç’ı eleştiriyor. Gazeteciye biri bir şey sormak veya söylemek isterse, telefonu açar ya da ziyaretine gelir söyler. İmzasız mektup ile gelen bilgileri hangi gazeteci gazetesinde veya köşesinde yazar. Ayrıca,bu arkadaş mektup da geçen herkesin ismini yazıyor. Bir kişinin ismini vermekten kaçınıyor. İsmini vermekten kaçındığı şahıs da, kendisi gibi yıllarını gazetecilik mesleğine vermiş birisidir. Diğer gazeteci de, adayın CHP il başkanı, il sekreteri ve milletvekili aday aday olduğunu es geçerek, Dalgıç’ı hiç partide ve parti çalışmasında görmediğini yazıp duruyor.
Acaba, birileri sağ görüşlü gazeteci arkadaşlarımızı etkiliyor mu? Yoksa bu arkadaşlarda CHP ilgisi mi başladı? Sağcı gazetecilerde elbette CHP yorumları yapabilir, ancak sadece bir aday üzerine yazı yazarlarsa bu başka bir şeydir. Başka bir gazeteci arkadaşımızda CHP’de genel merkez kararlarına uymadan adayların belirlendiğini söylüyor. Evet, bu doğrudur. Ama buna ne etken olmaktadır. Bu arkadaştan da olan etkenleri yazmasını bekliyoruz. Tespit doğrudur. Ancak, CHP’de tek belirleyici klanı unutmamak gerekiyor.
TABANDA NİYE HEYECAN YARATTI?
CHP’de uzun yıllardır seçimlerde, seçilecek adaylar eş, dost ve akraba önerisi ile yapıldı. Yani, Klan soy, sop takip ederek, adayları belirliyor. Komşular, CEO’lar işin içine karıştı. Bu durum CHP’lileri, CHP’nin tabanını yordu. CHP’nin tabanı ve bu partiye gönül verenler artık partide söz sahibi olmak istiyor. Sadece oy vermeye gidilirken, sandık ortaya çıktığında hatırlanmak istemiyor. Bu nedenle, Atilay Dalgıç’ın adaylığı partide heyecan yarattı. CHP’lilerin, onun adaylığı ile kendilerine güvenleri geldi. Heyecanlanan partililer, Dalgıç’ı sahiplendi. Partililer ele ele vererek, onun için seçim bürosu açtı. Mahallerde bir araya gelerek toplantılar düzenlemeye başladılar. Sanki yapılacak seçim ilçe seçimi değil de, milletvekili seçimi. Ancak, klanın çevresi ve Odunpazarlıların Dalgıç’ın çalışmalarını baltalamak için çaba içinde olduklarını gözlüyorum.
BUNU İLK KEZ YAZIYORUM?
Geçtiğimiz günlerde bir gazeteci arkadaşımız yazdı. Büyükşehir Belediyesinde sözleşmeli statüde çalışan mühendislerin işten çıkarıldığını, bazı memur konumundaki teknik kadronun da yerlerinin değiştirildiğini yazısında gündeme getirdi. Yazdıkları doğrudur. Klanın çevresinin cumhuriyetçiliği, CHP’lilikleri, dünya ya bakış açıları zayıf olduğu için, gelişmeleri kavrayamıyorlar. Lümpen küçük burjuva anlayışı içinde davranıyorlar. Kırıma uğrattıkları teknik personelden biri Cumhuriyet Gazetesi çizeri Musa Kart Silivri’de tutulduğu sırada, onun yerine karikatür çizdi. Klan ve çevresinin derdi, cumhuriyetçilik ve ilericilik olmadığı için lümpen küçük burjuva tavırlar altında, ilerici personellerini görmüyorlar. Olayların farkında değiller. Gelişmeleri yorumlayamıyorlar. Onlar araba modelleri, yurtdışında nereye gitsek, bugün nerede yemek yesek gibi olaylarla yakından daha çok ilgileniyorlar. Balmumu üzerine, karikatürleri çizilecek, farkında değiller. Sosyal medyada, günlük yaşam üzerine birazcık yorum yaptıklarında kendilerini rahat hissediyorlar. Ya da ülke için görev yaptıklarını zannediyorlar. Onlar için gerisi boştur. İşte, Dalgıç’ a da bu nedenle nereden çıktı? İşimizi bozuyor. Partilileri uyandıracak, çıtaları yükseltiyor, gözü ile bakıyorlar. Karşı çıkıyorlar. Bu arkadaşlara çuvaldızı kan çıkıncaya kadar kendilerine batırmalarını tavsiye ediyorum.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!