19 Mayıs, söylendiği gibi Samsun’a çıkış değildir, teşkilâtlanmaya çıkıştır. Bandırma vapuru, teşkilâtlanmanın limanına ulaşmıştır.
Atatürk’ün Samsun’a çıkışından hemen sekiz gün sonra, İngiliz Generali Milne İstanbul’daki İngiliz Komiserliğine şu raporu yazmıştır: “Mustafa Kemal Paşa Samsun’a milli teşkilât yapmaya geldi.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs öncesi ve sonrası eylemini dikkatle incelemek gerekir. Bu eylemin özü, teşkilâtlanmadır; Millî Teşkilât’ın geliştirilmesidir.
İKİ FARKLI ÇİZGİ VAR
1914-1922 arasındaki bağımsızlık savaşımızın ikinci aşamasının başlangıcı diye anılan 19 Mayıs 1919 günlerinde can alıcı bir tartışma vardı.
Komutanlar iki farklı teşkilâtlanma çizgisini savunuyorlar. O görüş ayrılığını Ali Fuat Paşa’nın “Bilinmeyen Hatıralar” kitabından okuyabilirsiniz. Hemen 19 Mayıs’tan sonra 18-22 Haziran arasında Amasya’da yapılan gizli komutanlar toplantısının gündemindeki merkezi sorun teşkilâtlanmadır.
Ali Fuat Paşa’nın da içinde bulunduğu çoğunluk, Ordunun örgütlenmesine öncelik verilmesini savunurlar.
MİLLÎ TEŞKİLÂT
Mustafa Kemal Paşa ise, Anadolu’daki öncüleri örgütleyecek Millî Teşkilâtın oluşturulmasına öncelik verilmesinin zafer için belirleyici olduğu görüşündedir. Çünkü o gün bütün mesele, Anadolu’da bir Geçici Hükümet (Hükümeti Muvakkate) kurulmasıdır. Padişah hükümeti İngiliz’in denetimindedir. Bu nedenle milletin bütün imkânlarını seferber edecek ve Orduya hükmedecek bir Millî Hükümet kurulmadan başarıya ulaşılamaz. O devrim hükümeti ise, ancak Millî Teşkilâtın mücadelesiyle kurulacaktır.
ATATÜRK O GÜN AZINLIKTAYDI
Atatürk, o gün azınlıktadır, çünkü silah arkadaşları İstanbul hükümetine asi konumda değillerdi. Bu nedenle onlar için mesele, silahlı gücü örgütlemekti. Oysa o silahlı güç, İstanbul hükümetinin emrinde emperyalizme karşı savaşabilecek miydi?
O tecrübe yaşandıktan sonra Ali Fuat Paşa, “Atatürk haklı çıktı” diye yazacaktı. Eğer Anadolu’da Millî Hükümetin kuruluşuna önderlik edecek bir Millî Teşkilât örgütlenmese, millet seferber edilemeyecek, Ordu örgütlenemeyecekti.
TEŞKİLÂTLANMANIN ROTASI
Nitekim 19 Mayıs’tan sonra Mustafa Kemal Paşa’nın yolunu dikkatle izleyelim. Havza, Amasya, Sivas, Erzurum, tekrar Sivas, tekrar Amasya ve Ankara.
Bu rota, teşkilâtçının rotasıdır ve teşkilâtlanmanın rotasıdır.
2 Aralık 1918 günü İstanbul’da Şark Vilayetleri Müdafaai Hukuk Teşkilâtı kurulmuş ve Anadolu’da örgütlenmeye başlamıştır. Mustafa Kemal Paşa, bu örgütün ne kuruluşunda vardır, ne programını yapmıştır. Ama işte devrimci öncüler bu örgütle toplanmaktadır. Yol haritası bu durumda, bu örgütü Millî Teşkilât haline getirme çizgisini izleyecektir. Sivas Kongresi, 1919 Eylül ayı başında Anadolu ve Rumeli’deki Millî Teşkilâtları birleştirerek, Devrimci Hükümetin kuruluşuna önderlik edecek Partiyi oluşturur. Atatürk, 1927 ve 1935’teki CHP Kongrelerinde Partinin Sivas Kongresi’nde kurulduğunu hep ısrarla vurgulayacaktır.
EMPERYALİSTLER DİZE GELDİ
19 Mayıs 1919, bir devrim kararının ilk adımıydı. Osmanlı devletini yıkan ve emperyalistleri dize getiren devrim Anadolu’da başladı.
O devrimle bir millî devlet kuruldu. Böylece 19 Mayıs devrimci bir devletin halkla birlikte kutladığı bayram oldu. Bugünde, 19 Mayıs’a meydan okuyanlar, halkın olan 19 Mayıs yürüyüşünün ayakları altında kalacaklardır.
GİTTİLER
Mustafa Kemal Paşa, Adana'dan yola çıkıp 13 Kasım 1918'de İstanbul'a vardığında, yaveri Cevat Abbas Bey'e boşuna "Geldikleri gibi giderler" dememişti. Çünkü o; çok daha önceden kafasında planlarını yapmıştı. O kadar ki; Cevat Abbas'ın anılarında; Mustafa Kemal Paşa'nın trende ellerinde silahlarla İstanbul'a birlikte geldiği tüm askerlere "Silahlarınızı bırakmadan evlerinize gidin" uyarısını yaptığını belirtmesi bile, amacının daha o zamandan belli olduğunu göstermekteydi.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!