Siyasette şans faktörünün de büyük önemi vardır. Her partinin şanslıları da şanssızları da vardır. Her seçimde milletvekilliğine, belediye meclis üyeliğine veya belediye başkanlığına paraşütle inenler görülür. Başka şehirlerde yaşayan ve adı sanı bilinmeyen adaylar hop listelerin en başına gelebilmektedirler.
Sözü nereye getireceğim, Abdülkadir Adar’a getireceğim. Eskişehirli olarak, Eskişehir’de yaşamaya karar verdiğimde, şehirde ilk tanıdığım kişilerin başında Abdülkadir Adar gelir. O zaman Adar ile gazeteci Vedat Celal Alp ayrılmaz ikiliydi. Gece- gündüz beraber gezerlerdi. Abdülkadir Adar, o dönemde rahmetli belediye başkanımız Selami Vardar’ın bir numaralı yardımcısıydı.
PARTİ ÇİZGİSİ AYNI ANCAK
Abdülkadir Adar sürekli SHP-CHP çizgisinde durdu. Zaman belki bazı şeyleri bize unutturuyor. Adar, SHP ve CHP’de yöneticilik yaptı. Birkaç kez il başkanı oldu. CHP’den Yılmaz Büyükerşen’in karşısına Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak bile çıktı. Büyükerşen o zaman DSP’deydi. Neyse, Büyükerşen ile yolu CHP’de kesişti. Onu hep kritik dönemlerde ‘nöbetçi’ konumunda gördük. Büyükerşen de şehir dışına çıktığında Adar’ı başkanlığa vekâlet etmesi için bıraktı. Adar, gün geldi, eski partilisi olan Ahmet Ataç’a karşı Büyükerşen’in safında saf tuttu. Büyükşehir Belediye Meclisinde Ataç’a karşı, Büyükerşen’in yanında elini havaya kaldırdı, işaret verdi. Adar gibi eli ile Büyükerşen lehine işaret verenler, milletvekili adayı veya milletvekili oldu. Kimisi belediye başkanı oldu. En şanslı olanlar ise ilk önce meclis üyesi, sonra milletvekili, en sonunda belediye başkanı oldu. Onlara sevdanın yolları her zaman açık oldu. Koltuklar babalardan miras kalmıştı. Şanslı olamayanlar ise, tarihin siyaset mezarlığında yerini aldı.
YAZIYI DA YAZMIŞTIK
Ben bu dönemde Abdülkadir Adar’ın en azından belediye başkan adayı gösterileceğini umuyordum. Çünkü Adar’ın uzun bir belediyecilik tecrübesi var. Bu konuda bir iki ay önce bir yazı da yazmıştım. Sonra Adar’ın tekrardan Tepebaşı Belediyesi Meclis üyeliği için başvuruda bulunduğunu öğrendik. O zamanda Büyükerşen’in yıllardır yaptığını bu seçimde de yapacağını ve Büyükşehir Belediye meclisine aynı kişilerin gelmesi için çaba göstereceğini düşündük. Biz bunları düşünürken Abdülkadir Adar’ın il başkanlığı gündeme geldi.
Partinin kadın bir il başkanı vardı. Çaba da gösteriyordu. Yerine gelenin partiyi uçuracak hali de yoktu. Adar’ın belediye meclis başvurusunu, CHP’nin tüzüğündeki belediye meclis üyeliği ile il başkanlığının bir arada olmayacağını da bildiğimiz için ihtimal vermedik. Dahası Adar, 4 Bin TL vererek, Tepebaşı İlçesinden Belediye Meclis üyeliği için tekrar aday da olmuştu.
BAŞ DANIŞMANLIK TASFİYESİ
Sallapati ile iş yapanlar, Adar’ın il başkanı olmasını istedi. Belki de, bu durum hem Adar’ın particilik tecrübesinden yararlanmak içindi, hem de Adar’ı seçilmişlerin bulunduğu görevlerden tasfiye etmekti. CHP’de ‘seçilmişlerin ‘ bulunduğu kesimde siyaset çok sıkıştı. Milletvekili olan yakınlar bile baş danışmanlık hikâyeleri ile tasfiye edildi. Tüm bunlar olurken, bir CHP’li daha il başkanlığı işleri ortada yokken dedi ki,” Büyükerşen, CHP’de en az iki milletvekilliği seçiminde Azmi Kerman’ı kesti. Kerman, Cumhuriyet bayramı törenlerinde tepkisini gösterdi. Kerman, arkadaşları ile pek çok kez Büyükerşen’e birçok yol açtı. Anahtar teslimi ona mitingler bile yaptılar. Milletvekili yapamadığı Kerman’ı Adar’ın yerine belediye meclis üyesi yapacak. Büyükşehir Meclis üyesi olan Kerman da, zaman zaman başkanlığa vekalet ederek, siyasete nokta koyacak”. Ben CHP’li arkadaşın iki ay önce söylediklerine bir anlam verememiştim. Acaba, sırası gelen bulunan bir yolla tasfiye mi oluyor. Sonra, eski reklamdaki gibi bazılarına pantolon verilemeyecek, gömlekle bir süre idare etmeleri mi sağlanacak? Sonra, siyasetin ülke ve şehir için yapılacağı söylemeleri peş peşe gelecek. Bazılarına büyük görevler adı altında, kurşunlar bazılarına da sevdanın yolları verilecek. Tüm bunlar üstlüne üstlük bir de ‘solculuk’ adına yapılacak. Sol kuramları yazanların, kemikleri sızlatılacak.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!