55 yaşındaki gazeteci Barkan Tigin ve bankacı eşi Tüze Tigin İstanbul’un keşmekeşliğinden kaçarak ilk önce Cunda adasına yerleştiler. Bir yıl sonra ise arkadaşların tavsiyesi ile yaşanacak kent ‘Eskişehir’ düşüncesiyle hiç bilmedikleri Eskişehir’e geldiler. Eskişehir’de beş yılı geride bıraktılar.
Barkan Tigin, savaş muhabiri olarak ilk önce doğum yeri olan Yugoslavya iç savaşını haber haline getirdi. Yunanistan da gazetecilik yaptı. Romanya iç savaşında Çavuşesku’nun öldürülmesini, dünya basınına ilk kez Barkan Tigin’in çektiği fotoğraflarla servis yapıldı. Kısacası, bugün hemşerimiz olan Barkan Tigin, Küba, Nikaragua, El Salvador, Romanya, Irak, İran, Bosna, Kosova, Arnavutluk, Azerbaycan, Tayvan, Filistin, Yunanistan başta olmak üzere birçok ülkede savaş, deprem ve çeşitli olaylara tanıklık etti. Olayların tarihte yerini alması için fotoğrafladı.
ESKİŞEHİR ÇİKOLATASI
Karı-koca Tigin’ler Eskişehir’de yaşamaya başladıklarının beşinci yılında artık Eskişehirli olduklarını düşünerek, Eskişehir’in kültür ve sanat merkezi olarak gösterilen Haller Gençlik Merkezinden bir yer kiralayarak, ‘Çikolata Sanat Kafe’ isimli bir yer açtılar. Açtıkları kafeterya kısa sürede üniversite öğrencilerinin ve kültür-sanatla uğraşan Eskişehirlilerin uğradıkları bir yer oldu. Kafeterya Haller Gençlik Merkezinin kültürel ve sanatsal açıdan daha da gelişmesi için katkı yapmaya başladı. Tigin ailesi Büyükşehir Belediyesinin bir kiracısı olarak her yasal şartı ve sorumluluklarını yerine getirdiler. Tüze Tigin’in bankacılığından kalma girişimciliğe ayrı bir ilgisi vardı. Tüze Hanım, Eskişehir için daha ne yapabileceğini düşündü. Kafeteryada kendi el ürünü olan çikolata üretme sanatını daha da geliştirerek, ‘Eskişehir’ ismi ile çikolata üretmeye karar verdi.
BEŞ KEZ İSTANBUL’A GİTMEDİLER
Eskişehir’e beş yıl önce yerleştikten sonra ‘beş kez’ İstanbul’a gitmeyen Tigin ailesi İstanbul’a ‘Eskişehir’ isimli çikolatalar göndermeye kararlıydı. Çikolata üretimini yapmak için patent başvurusunda bulundu. Patent başvuru ile ilgili sonucu beklerken, Haller Gençlik Merkezini geliştirmek için gösterdikleri çabaları birilerine dokundu. Sonuçta, hiçbir gerekçe yokken 31 Mart da oradan çıkmaları bekleniyor. Mesela, ben yeğenlerimden biliyorum. Haller Gençlik Merkezindeki yerlerini kapattılar. Haller Gençlik Merkezindeki birçok işyeri sahibi de yüksek sesle dinlendirmeseler bile merkezdeki yerlerini kapatmak için çare arıyor. Hani, birileri tarafından Haller Gençlik Merkezi Türkiye’ye örnek bir proje olarak gururla gösteriliyordu.
GURUR PROJESİ TÖKEZLENİYOR
Büyükşehir Belediyesi’nin yok olmaya doğru giden birçok projesi gibi Haller Gençlik Merkezi projesi de tökezlemeye başladı. Klanın çevresindekiler de ‘güç zehirlenmesi ‘ had safhaya çıktı. Klan da artık başka işlere bakıyor. Çevresinde kendi şehir devletlerini kuranları, göremiyor. Ya da görmek istemiyor. Dünyanın öbür ucunda başka işlerle uğraşıyor. Her yerde bir güç zehirlenmesi, bir vurdumduymazlık var. Eleştirilere de kızıyorlar. Hâlbuki eleştirilerin onda birine dikkat kesilseler işler düzelecek. Klan ve çevresi olarak kalmak istiyorlarsa çaba göstermeleri de gerekiyor. Yoksa bu halk bunları sırtından atacak.
SAVAŞTAN KORKMAMIŞTI
Savaş muhabiri Barkan Tigin, dünyanın birçok yerinde savaşları, doğal felaketleri takip etti. Yılmadı, korkmadı. Ancak, Haller Gençlik Merkezini geliştirmek için çaba gösterirken, ayağına çelme takılmasından yoruldu. Astığı Anadolu Üniversitesinin tiyatrosunun duyuru afişleri bile söküldü. Afişleri başkaları sökse, kültür ve sanata damga vurmakla övünen bu kişiler neler söylerdi. Neler? Şimdi, Barkan Tigin Eskişehir’e geldiğine pişman olmak üzere olduğunu çevresine söylemeye başladı. Bakalım bu iş nasıl sonuçlanacak. Barkan Tigin ve Eskişehir ismiyle çikolata üretmeye kararlı olan eşi Tüze Tigin’in hayalleri Haller Gençlik Merkezi’nin duvarlarına mı gömülecek? Yok, olmaya doğru giden, Haller Gençlik Merkezi’nin duvarlarına posterlerini asan kişi ne yapacak?
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!