İçinden ya da ortasından nehir geçen şehirler kıymetli şehirlerdir. Türkiye’de kaç şehir böyledir. Bilmiyorum. Ancak, Eskişehir’in tam orta yerinden geçen Porsuk Çayı, şehre ortadan bölerek Tepebaşı ve Odunpazarı İlçelerini ortaya çıkarırken, ayrı bir güzellikte katıyor.
Bir Eskişehirli olarak Eskişehir’de yaşamaya başladığımdan bu yana Porsuk çayını da yakından takip ederiz. Yaklaşık 30 yıl önce Eskişehir’de bir gazeteci olarak yaşamaya başladığımda, Porsuk çok kötüydü. Köprübaşından itfaiye bir gün ‘bir ölü olabilir’ ihbarımız üzerine yaptığı çalışmada yorgan çıkarmıştı. İçinde balık olmayan, rengârenk akan bir Porsuk Çayımız vardı. Bazen de kokardı. Adalardaki o süpermarketin önünde eski kayıklarla kısa tur yapılırdı. Başka bir esprisi de yoktu.
BALIK TUTARDIK
İlkokula gittiğimiz günlerde, Vişnelik yakınlarında bir akrabamızın meyve ve sebze yetiştirdiği büyük bahçesinin, üç yanını Porsuk Çayı çevirirdi. Bizde yaz tatilinde oradan oltamız ile balık tutardık. Bahçeler Porsuk çayından çekilen sularla sulanırdı.
1999 yılından önce yani henüz Yılmaz Hoca’nın belediye başkanı olmadığı yıllarda, porsuk üç beş yılda boşaltılarak kepçeler ile temizlenirdi. Yine o yıllarda ilçe belediye başkanının dünyanın en kirli akarsuları arasında gösterilen Porsuk’a balık ve ördek salması Türkiye çapında olay olmuştu. Aynı başkan hayvan barınağı açılışında da kurban kesmek istemişti.
EN ÖNEMLİ OLAY
Çeşitli belediyecilik hizmetleri getirilebilir. Ancak, Porsuk Çayı’nın çevresini depreme dayanıklı hala getirilmesi ve ardından temizlenmesi ciddi bir çalışmayı gerektirirdi. Yılmaz Hoca bunu yaptı. İlkbahar ve yaz mevsiminde Porsuk kıyısında oturmak ayrıcalıklı bir iş haline geldi. Porsuk ve çevresi şehre daha fazla katma değer katmaya başladı.
ÇEKİRDEK ÇİTLEMEK
Porsuk çayında Eskişehir malı tekneler ve gondollar ile turist gezdirmek önemlidir. Ancak, yeniden kirlenmesinin de önüne geçmeliyiz. Bu konuda da Eskişehirliler üzerlerine düşen fedakârlığı yapıyor. Çok çekirdek yiyerek yerlere atanlar, Adalar semtini kirletenlere karşı dikilen ‘Çekirdek Çitleyen Eşek’ heykeli tartışma konusu oldu. Heykel gelişi güzel bazı kişiler tarafından tartışma konusu yapılırken, hafta sonları gelen turistler heykel ile hatıra fotoğrafı çektirmeye başladı. Bir anda heykel ile fotoğraf çektirenler Eskişehir’i Türkiye’de bir adım öne çıkardı.
Şimdi yani bugünler de Porsuk dondu. Üç yıldır Eskişehir’e ciddi bir kar yağmıyordu. Yağdı ve eksi 20’leri gördük. Çay dondu. Bu kez, sakın yürümeyin kampanyası başlattık. Burası Çıldır gölü değil ki..
![]() |
Yol, elektrik, çöplerin alınması herkesin bildiği klasik belediyecilik hizmetidir. Tepebaşı Belediyesi’miz Eskişehirlilerin destekleri ile Nihal-İsmail Akçura Aşevi’nde pişirilen yemekleri her gün ihtiyaç sahipleri ile buluşuyor. Çamlıca mahallesindeki ocakta pişen yemekler, hem dar gelirleri hem de üniversite öğrencilerine aş oluyor. Tepebaşı Belediyesinin bu ciddi çalışmasına, Eskişehirliler yoğun destek veriyor.
Henüz Korona Virüs ile olan mücadelemiz devam ederken, Tepebaşı Belediyesinin hepimizin emaneti gençler ile ihtiyaç sahibi yaşlılara aşevi hizmeti tüm Eskişehirlilerden takdir topluyor. Türkiye’ye örnek oluyor.
![]() |
Üç yıldır yağmayan kar, yoğun olarak Eskişehir il sınırlarının her tarafına yağdı. Kar ile ilgili festival tadında çalışmalarda yapıldı. Eskişehir’in her noktasında yaşayan Eskişehirliler, kar ile ilgili yapılan etkinliklere katıldılar. Mesele İnönü ilçemizde kayak haberine giden gazeteciler, haberlerini tamamladıktan sonra, makinelerini ve kameralarını güvenli bir yere bırakarak, yağan kar’ın keyfini çıkardılar.
Gazetecilerin kar keyfi saatlerce sürdü. Stresler atılmış oldu. Gazetecilik tüm dünyada en stresli mesleklerin en önde gelenidir. Gazetecinin dinlenmek ve stres çıkarmak da hakkıdır.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!