Ülkemizde her zaman sorunun çok olduğunu görürüz. 50 yaşımızı aştık. Aklımız erdiğinden bu yana ülkede sorunsuz bir gün yaşadığımızı bilmiyoruz. Bugün geldiğimiz aşamada ise dünya ile birlikte Korona Virüs ile mücadele ediyoruz. Avrupa Noel ve yılbaşı tatilinin uzun olduğunu düşünerek, günler süren kapanma yaptı. Zaten tatil olmasa belki de ekonomik nedenlerle kapanma olmayacak. Avrupa Birliğinin fakir ülkelerinde kapanma yok. Zengin Avrupalı 2020’den 2021’e geçerken tatil yapamayacak. Evinde oturacak.
Korona virüs ciddi salgın ancak ekonomi onunda önüne geçiyor. Aşı çalışmaları Önümüzdeki hafta sağlıkçılardan başlıyor. İlkbahar geldiğinde daha çok ekonomiyi konuşacağız. Ekonomi gündemimizin ilk maddesi olacak. Küresel Salgın gelişmiş, gelişmekte olan ve gelişmemiş tüm ülkeleri etkiledi. 3-4 ay daha ciddi ölçüde korona virüsü konuşacağız. Ondan sonra çok daha ciddi olarak üretim ekonomisinin önünü açmak zorundayız.
AVM DEĞİL, MAHALLE BAKKALI
Dün arkadaşlarımızın yaptığı bir haber hoşuma gitti. Küresel salgın alışkanlıklarımızı iyi yönde geliştirdi. Arkadaşlarımız yaptığı haberde Eskişehir’de AVM’lerden alış verişlerin çarşılara yöneldiğini anlattılar. Ayrıca dün Ford’un bir araştırması da elime ulaştı. Ford’un bu yıl 9. yaptığı ve uzunca bir elektronik posta ile gönderdiği araştırmanın en dikkatimi çeken bölümü ise,” Pandemi, tüketicilerin arkadaşlığa duydukları ihtiyacı öne çıkarırken aile olma hissini de yeniden şekillendirdi. Yalnızlık, dünya çapında çok yaygın, her iki kişiden biri düzenli olarak kendisini yalnız hissettiğini söylüyor. Bunu en yoğun hissedenler ise genç kuşaklar”.
Demek ki, her türlü alışkanlığımız Küresel Salgın ile değişti. Değişmeye devam ediyor. Aslında eskiye veya özümüze dönüyoruz. Tüm dünya devletlerinde de özelleştirme gibi vahşi kapitalizm anlayışları yerine kamuculuk, kolektif çalışma biçimi ortaya çıkıyor. Yani, bu dönemden sonra ulus devletler daha ön plana çıkacak. Liberalizm yavaş yavaş ortadan kalkacak. Bugünlerde İngiltere ile Fransa arasında bir sorun var. İngiltere Avrupa Birliğinden ayrıldığı için Fransız balıkçılarının artık karasularında avlanamayacağını açıkladı. Fransa ile sorun ortaya çıktı. Ulus devletler çağına döndüğümüzün iyi bir göstergesi iki ülke arasında yaşanan balıkçı gerilimidir.
Gazeteci arkadaşımız gazetemizin manşetindeki haberinde, AVM’ler yerine hemşerilerimizin alış-verişlerinde Eskişehir çarşılarındaki Eskişehirli yerleşik esnafını tercih ettiğini yazıyor. Zaten, esnafların örgütleri AVM’ler yerine mahalle bakkallarından alış-veriş yapmamızı istemiyor muydu? Dar gelirli insanlarımız mahalle bakkallarına parası olmadığında yazdırabiliyordu. Mahalle bakkalı veya çarşıdaki esnafta her zaman hemşerisini koruyordu. Herkesi müşteri gözü ile görmüyordu. Geldiğimiz noktada AVM’deki işyerleri yavaş yavaş faaliyetlerine son verirken, mahallemizdeki, çarşıdaki esnafın değeri yükseliyor.
YABANCI İLGİSİ DE BÜYÜYOR
Resmi verilere göre Türkiye’ye rekor düzeyde para girişi oldu. Resmi rakamlara göre, kasım ayının ikinci haftasında, Hisse senetlerine 614, DİBS’e 294 milyon; Toplam 908 milyon dolar. Bu giriş farklı yollarla sürdü.
Kısa sürede 9 milyar doları aştı. Dünya yüzeyinde çok para var. Ancak, para sahipleri küresel salgının bitmesini bekliyor.
ALINTERİ İLE GEÇİNENLER
Yattığı yerden para kazananlar da var. Birileri “Borsa, kur, faiz” oyunlarıyla;
Milyonlar kazanırken, alın teri ile geçinmeye çalışan, çiftçi, esnaf, işçi, zor günler geçiriyor. Kimisi işini kaybediyor, Kimisi ekmek tekesini. İşte, koronalı günlerde üretim ekonomisinden yana tavır almak gerekiyor. Bu işe sözde değil, özde yapmak. Kamuculuğu bir adım daha önem çıkarmalıyız. Atatürk’ün cumhuriyeti kurarken, denediği ve başarıya ulaştığı politikalara dönme zamanı gelmiştir. Sıcak değil, o zaman gerçekten kaynar paralara ulaşırız.
![]() |
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!