Son yıllarda toplumda şiddet severlik gözle görülür biçimde arttı. İnsanlarımız çok sesliliğe tahammül edemiyorlar. Her fırsatta kendi düşüncelerinin, diğer düşüncelerden üstün olduğuna inanıyorlar. Hâlbuki toplumların gelişimi için bir düşün adamının söylediği gibi 100 çiçeğin açması, 100 düşüncenin yarışması gerekiyor. Düşünceler birbiri ile yarışacak ki, en doğru düşünce ortaya çıksın. O düşünce topluma egemen kılınsın.
Gazetecilik tüm dünyada en riskli mesleklerin başında gelir. Gazeteciler, mesleklerini de gerçekten zor koşullar altında yaparlar. İletişim yöntemlerinin hızla gelişmesi ile basılı medyada tüm dünya çapında tiraj açısından gerileme olduğu bir ortam yaşanıyor. Bu ortam basın sektöründe birçok sorunu da ortaya çıkarıyor. Basın sektöründe bir dönüşüm yaşanıyor. Dönüşüm yaşanırken de sorunlar daha da artıyor.
Birde sorunların üstüne politikacıların yelpazenin neresinde olursa olsun, toplumu kutuplaştırmaları görülüyor. Birkaç gün önce kutuplaşmanın kötü örneğini gördük. Yeniçağ Gazetesi Yazarı ve yayın danışması avukat Yavuz Selim Demirağ Ankara’da, evinin önünde saldırıya uğradı. Gazeteci golf sopaları ile kıyasıya dövüldü. Hastanede tedavi altına alındı. Yaralanmasıyla ilgili 6 kişi gözaltına alındı. Ancak, henüz olayın detaylarını bilmiyoruz. Gazetecinin silahı mı var? Gazeteci bildiği doğruları kamuoyuna yansıtır. Herkes, gazetecide dâhil aynı şeyi düşünmüş olsa, toplum doğruyu yanlıştan nasıl ayırt edecek. Yurtseverliğinden zerre kadar şüphe duymadığım Demirağ’a geçmiş olsun diyorum.
Bir başka olayında, toplumun ne hale geldiğinin en iyi göstergesi olduğuna inanıyorum. A.A. muhabiri Abdülkadir Nişancı bir haberde uçurumdan yuvarlandı. Arama çalışmaları devam ederken A.A.ya kızanlar sosyal medyadan gazeteci Abdülkadir Nişancı hakkında gelişi güzel söylemlerde bulundular. A.A.’nın yayın çizgisini beğenmeyenler eleştirebilir. Ancak, orada ekmek parası kazanmak için uğraşan gecesini gündüzüne katarak çalışan gazeteci hakkında ‘nefret’ söylemleri içinde bulunması kabul edilemez. İnşallah günün birinde Türk Milletinin fertleri olarak fabrika ayarlarımıza döneriz. Gazetecilerin eleştirilerine, yazılarına tahammül gösteririz. Onlar hakkında ileri geri söylemlerde bulunmayız. Onlarla mahkemelik olmayız. Son günlerde yaşananlar, yerelde genelde tüm politika yapanlar, yelpazenin çeşitli yerlerindeki tüm politikacılar tarafından dikkate alınmalıdır. Eskişehir’de de gazetecilere yönelik kötü söylem içinde olan politikacılar var. Bu yaşananlardan inşallah en başta Eskişehir’in bu politikacıları dersler çıkarır.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!