Uzun yıllar Akarbaşı mahallesinde oturduktan sonra, Odunpazarı’nın tam göbeğine yani Paşa Mahallesine taşındık. Beş yıldır burada oturuyoruz. Odunpazarı Türkiye’nin pek çok ilinden bile büyük bir nüfusa sahiptir. Eskişehir’in de nüfus açısından en büyük ilçedir.
Odunpazarı’nın genelinden değil de, tarihi bölgesinden söz ediyorum. Buradaki, komşuluk ilişkilerini hiçbir mahallede göremezsin. Odunpazarı’nın SİT alanı içindeki mahallerinde yaşayanlar, birbirlerinin düğünlerine, cenazelerine mutlaka katılırlar. Mutlu günlerde de vardırlar. Kötü günlerde de mutlaka komşular birbirlerini teselli eder.
Birkaç gün önce sabahleyin ilaçlarımı içmeye hazırlanırken, mahallemizdeki esnaf aradı. Hepsi panik olmuşlar. Kurşunlu külliyesinin önünden geçen yolun ve çevre yolların kapatılma çalışmalarının başladığını haber verdiler. Biz zaten bu konuyu bir ay önceden yazmıştık. Tabii ki, komşuların sabah sabah canları sıkılmış, benimde onlara destek olmam gerektiğini düşünerek, ilaçları bile içmeyi unutarak dışarıya kendimizi attık.
KAZIM KURT’U ARAYIN
Mahallemizin asırlık fırıncısı, fırının üst katında hem çalışıyor. Hem de camdan olayın yanlışlığını ifade ediyordu. Kasap, helvacılar, lokantacılar hepsi birbirlerine ne olacak? Sorunu yönetiyorlardı. Sonra sanki birisi işaret etmiş gibi esnaf hep birlikte Volkan Doğan’ın aranması gerektiği konusunda anlaşarak, aralarından biri Volkan Doğan’ın telefonunu çevirdi. Mahalledeki gelişmeleri ona anlattı. Telefon görüşmesinin tamamlanmasının ardından, Odunpazarı esnafına “ AK Parti ilçe başkanını aradınız. Dertlerinizi çözecek olan belediye başkanı Kazım Kurt’tur. Onu arayın” dedim. Karşımda esnaf korosu belirdi. Hepsi bir ağızdan “ Hangi derdimize derman oldu. Ne zaman onu yanımızda bulduk” dediler. Baktım ki, esnafın şakayı kaldıracak hali yok. Lakırdıyı kestim.
KADINLAR BİRBİRLERİNİ DAVET ETTİ
Dün AK Parti’nin ilçe kongresi vardı. İlçe başkanı Volkan Doğan bizzat çağırmıştı. Sabahleyin gazeteci arkadaşlarda kongreye gelip gelmeyeceğimi telefonla sordular. Kongreye gidip gitmeme konusunda kararsızdım. Gazeteye gelmek için bindiğim tramvayda en arkada oturan kadının telefonu arka arkaya birkaç kez çaldı. Telefonun kulaklığından kadının konuştuğu kişilerin konuşmaları da duyuluyordu. Odunpazarı ilçesinin çeşitli mahallerinde oturan kadınlar, AK Parti kongresinin yapıldığı Porsuk spor salonu önünde birbirlerine randevu veriyordu. Kadınlar telefonda birbirlerine kongreye katılarak mutlaka Volkan Doğan’a destek olmaları gerektiğini söylüyorlardı.
Tramvaydaki kadının konuşmalarından bende kongre salonunu merak ettim. Gazete yerine kongrenin yapıldığı Porsuk Spor Salonuna gittim. Salonun içi dışı her yeri dolmuştu. AK Partililer dışında da çok kişi kongreyi merak ederek gelmişti. Siyasetin okulu yok derler. İşte, yanımızda bir siyasetçi doğuyor. Biz farkına varamıyoruz.
CHP’de ise, Odunpazarı belediyesinden tüm mahallerin parti listesine delege atanıyor. Delege listeleri belediye çalışanlarından yapılıyor. Bir de bu kişiler kendilerini anlatırken, büyük solcu olduklarını sık sık vurgulama ihtiyacı duyuyorlar. Güç zehirlenmesine girmişler. Kazandıkları seçimi verecekler. Tarihi bölgedeki esnaf bile belediye başkanının değil de, AK Parti ilçe başkanının telefon numarasını rehberine kaydetmiş. Yani, birileri solculuk oynarken, diğerleri 2019’un hazırlıklarına çoktan başlamışlar. CHP’nin Odunpazarındaki seçilmişleri kendilerini Karl Marks’tan sonra en büyük solcu görmeye devam etsinler. Çatak bayırından doğan güneşe de ayrıca dikkat etmeleri gerektiğini buradan hatırlatıyorum.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!