Büyük bir düşünür ‘yüz çiçek açmasının ve yüz fikrin yarışmasının’ insanlığın gelişimi için önemli olduğunu söyler. Herkes fikrini söyleyecek, sonra da en fikir ortaya çıkarak uygulamaya konulacak. Tabii ki, fikirleri ölünceye kadar söylemek ve savunmak gerekiyor.
1990’lı yıllar Eskişehir olarak ilk kez Hüsamettin Cindoruk ile karşılaştı. Onu sadece kitaplardan biliyorduk. 1960 yılında yapılan askeri ihtilal den sonra yassı ada yargılamalarında, yargılanan başbakan Adnan Menderes ile DP’li bakanları savunmuştu. Onların idamlarına engel olamamıştı. Türkiye daha sonra normal düzene geçtiğinde, Cindoruk Adalet Partisinde Demirel’in sağ kolu olarak siyasete girdi. Eskişehirli Dilek Hanım ile hayatını birleştirerek, enişte oldu.
Demek ki, Türkiye’de demokrasi o kadar kesintiye uğramış ki, 12 Eylül’den sonra hayat normale döndüğünde, Demirel’in yasakları kalktığında Cindoruk Eskişehir’e gelerek, DYP’nin penceresinden Eskişehirlilere hitap ederek,” Enişteniz olarak buradan adayım” dedi. Sonuçta o seçimde Hüsamettin Cindoruk ile İbrahim Yaşar Dedelek ve Fevzi Yalçın DYP’den Eskişehir milletvekili oldular. Ardından Cindoruk meclis başkanı seçildi.
Hayat geçiyor. Yaşlar geçiyor, zaman işliyor. Hüsamettin Cindoruk da aktif siyaseti bıraktı. Çeşitli konularda fikirlerini söylemeye devam ediyor. Ergenekon ve balyoz sürecinde Cindoruk düzmece belgeler ile Silivri’ye doldurulanlara sahip çıktı. FETÖ’cülerin ortalığı kasıp kavurduğu dönemde Cindoruk korkmadan doğruları söyledi. Askerlerin pek çok kez yaptığı darbelerle zor günler geçirmiş olan Cindoruk, Silivri’de onlara sahip çıktı.
Bunları niye yazıyoruz. Önümüzdeki Cumartesi günü Eskişehir’de bir dizi toplantıya katılacak olan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun önerisi ile birliğin onur ödülü bu yıl ‘Enişte Cindoruk’a verildi. Hüsamettin Bey ve Feyzioğlu WhatsApp mesajı ile bize davetiyemizi ilettiler. Gitmemiz gerekirdi. Ancak gidemedik.
Türkiye Barolar Birliği tarafından basılan ve Metin Feyzioğlu'nun çağrısının yer aldığı davetiyelerde, "Bir ömür boyu hukukun üstünlüğü ve demokrasiyi savunan Avukat Hüsamettin Cindoruk'a Türkiye Barolar Birliği Onur Ödülü'nün takdim edileceği törenimizi şereflendirmenizi saygıyla dilerim" ifadelerine yer verildi. Törene gidemedim. Ama İstanbul Beyoğlu’ndaki bürosunu en kısa zamanda ziyaret edeceğim.
NEZAKET ÖRNEĞİ
Ödül bir tarafa, Hüsamettin Bey törende yaptığı konuşmada, ödülü CHP’nin eski genel başkanı Deniz Baykal’a ithaf etmiştir. Cindoruk, Baykal’a acil şifalar dileyerek, onunla Zincirbozan’da 4 ay birlikte kaldıklarını söyledi. Bu dönemde, “diktatör müsvettesi” olarak nitelediği 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’e, Baykal’ın yazdığı dilekçeyi okuyan Cindoruk, “Gidip yarın Deniz Baykal’a bunları söyleyeceğim, o beni duyacaktır” dedi. İşte, büyük düşünürün söylediği gibi ‘Yüz çiçek açsın yüz fikir yarışsın’ sözünün anlamı Cindoruk’un sözlerinde kendisini buluyor. Dünyaya ayrı pencerelerden bakan iki siyasetçi, nezaketi ve dostluğu da elden bırakmıyor. Tabii ki, Cindoruk’un önemli bir ödül almasına en çok sevinenlerden biri de Eskişehirli işadamı Orhan Kesikoğlu olmuştur. Kesikoğlu, bugün İstanbul da işadamlığına devam ediyor. Cindoruk’u en çok ziyaret eden kişilerin de başında geliyor. Böyle dostluklarda kolay kolay görülmez. Köşemize koyduğumuz bu fotoğrafları da kendisi çekmiştir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!