Gelişen ve büyüyen Eskişehir’de, bizimle hiçbir alakası olmayan ülkelerin bile fahri konsoloslukları açılıyor. En çok ihtiyaç duyulan Bulgaristan konsolosluğu niye yok? On binlerce Bulgaristan’dan göç eden Türklerin yerleştiği yer olan Eskişehir’e, Moğolistan, Brezilya gibi ülkelerden sonra Litvanya’da fahri konsolosluk açtı. Peki, açılan fahri konsoloslukların bir zararı var mı? Elbette yok. İki ülke ve özellikle de Eskişehir ile o fahri konsolosluk açılan ülkeler arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkilerin gelişmesi hepimizin yararına olacaktır.
AKILLI ŞEHİR OLUN
Geçtiğimiz günlerde Litvanya Cumhuriyeti’nin Eskişehir Fahri Konsolosluğunun açılışına, ülkenin Türkiye Büyükelçisi Audrius Brüzga da katıldı. Brüzga, açılışta kürsüden yaptığı konuşmada Eskişehir’i çok beğendiğini, Eskişehir’in artık akıllı şehir olması gerektiğinin altını çizdi. Büyükelçi Brüzga’nın bu konuşmasından sonra, aklımıza Litvanya’da akıllı şehir olup olmadığı geldi. 600 bin nüfusa sahip olan Litvanya’nın başkenti Vilnius akıllı bir şehirmiş. Yani, Büyükelçi Brüzga, nüfus olarak Eskişehir’e benzeyen Vilnius’un akıllı şehir olmasından yola çıkarak, Eskişehir’de olabileceğini söylüyor. Bana göre Eskişehir’in akıllı şehir olma yolunda daha çok mesafe kat etmesi gerekiyor. Çözüm bekleyen ciddi sorunlarımız var.
Akıllı şehirlerde, şehrin gelişmişliği sadece kaç kilometre yolu var. Kaç kilometre metrosu var. Toplu ulaşım ile kaç kilometre yol, kaç dakikada gidiliyor, konuları ile sınırlı değildir. Artık, bir şehrin akıllı sayılması için pek çok kıstas vardır. Şehir doğal kaynaklarını akıllıca kullanıyor mu? Temiz enerjisi var mı? Yeterli mi? Katılımcı bir sosyal altyapısı bulunuyor mu? Akıllı Şehirlerde veri transferi çok önem taşıyor. Çünkü şehirde yaşayanlar her şeyi internet üzerinden takip ediyor. Çöp nereye dökülecek. Toplu taşıma, taşıtı kaç dakika sonra hangi durakta olacak. Hangi yolda trafik daha iyi akıyor. Kömürle, doğalgazla ısıtılan şehirler akıllı şehirden sayılmıyor. Başka bir işlemden çıkan ısının evlere dağıtılması akıllılık sayılıyor.
İnsanların şehirlere doldurulması, sonrada bu insanların şehir de işyerlerine gitmeleri için kaosun oluşması akıllı şehrin politikası olarak görülmüyor. Tüm bu işlerin yerine insanların işlerini yüksek teknoloji ile yapmaları sağlanıyor. Akıllılık buna deniliyor.
SEÇİMDEN SEÇİME
Seçimden seçime belediye başkanı, kent meclisini seçmekte akıllılık sayılmıyor. Seçim bittikten sonra beş yıl olanı biteni izlemekte akıl dışı olarak görülüyor. Bunun yerine insanların düşüncelerini, önerilerini belli aralıklarla sormak önem taşıyor. Şehir ile ilgili çalışmaları, gelişmeleri siyasete alet etmeden çözemeye çalışmak akıllı şehrin çalışma alanına giriyor. Akıllı şehirler fosil akıt değil, yenilenebilir enerji kullanıyor.
Şehrin gelişi-güzel kazılarak optik kablo döşemek akıllı şehirden sayılmıyor. Şehirde, arşiv, kültür, eğitim, spor, gençlik, vergi, şehirdeki yeşil alanlar başta olmak üzere, önemli alanların korunması, şehrin mahallerine hizmetler götürülmesi, akıllı şehirlerde tek bir erişim ile ulaşılabilir olmayı mümkün kılıyor. Litvanya’nın 600 bin nüfuslu başkenti Vilnius, belediye ile yurttaşlar arasındaki iletişimi kolaylaştırmayı amaçlıyor. Çünkü Vilnius’daki belediye yönetimi şehir sakinleri ile belediye arasında iletişimin kopması halinde izole bir yaşamın ortaya çıkacağına, kentle ilgili düşüncelerin, yaşayanlardan toplamakta güçlük çekileceğine inanıyor. Yani, akıllı şehirlerde Hamamyolu gibi bir projeyi hayata geçirmek mümkün değildir. Fahri konsolos açılışı toplantısına katılan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, büyükelçi Brüzga’dan, Tepebaşı ile Litvanya’nın bir şehrinin kardeş şehir olmasını istedi. Günümüzde ‘Smart City’ olmak önem taşıyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!