1999 yılında yapılan yerel seçimlerde Ecevit’in partisi DSP ilk kez kendisini göstermişti. Eskişehir’de DSP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen olmuştu. İktidardaki DSP, yerel yönetimleri de birer birer alıyordu.
O tarihte Milliyet gazetesinden Eskişehir’e partilerin nabzını tutmak için gelen Meral Tamer’in yazdıklarını hatırlıyorum. Ünlü gazeteci ile birlikte DSP’nin parti binasının bulunduğu Şair Fuzuli Caddesine gitmiştik. Tamer, Milliyet de yazdığı seçim yazısında benden de övgü ile bahsederek, DSP binasının çok bakımsız ve pis olduğunu ancak Eskişehir’in birinci partisi olduğunu yazmıştı.
Bina bakımsızdı. Ancak dönemin birinci partisiydi. DSP’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Büyükerşen, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediye Meclis üyeleri listesini açıklayınca, dar ve sabit gelirlilerin o güne kadar desteklediği DSP bir anda zenginler kulübüne dönmüş oldu. Sıradan ve halktan DSP’liler Büyükerşen’in gösterdiği o meclis üyelerine ‘Sosyete meclis üyeleri’ adını taktı. Büyükerşen ve ekibinin DSP’den CHP’ye geçmesi bir şeyleri değiştirmedi. Belki de, partinin tabanı ile birebir örtüşmeyen üye sayısında biraz artış oldu.
HESAP HATASI
Tepebaşı ve Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Jale Nur Süllü de, meclis üyeliklerinden CHP milletvekili aday adaylığı başvurusunda bulunmak üzere istifa etti. Tüm CHP’liler Süllü’nün yerine bir başka CHP’linin geleceği beklentisi içine düştüler. Süllü’nün yerine Büyükşehir Belediyesine AK Partili Zihni Çalışkan gönderilince, bu kez seçim kuruluna itirazda bulundular. CHP’lilerin karıştırdığı olay Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinin birbirine benzemeyen yasaları ve yönetmelikleriydi. İlçe belediyelerinden istifa eden meclis üyesinin yerine aynı partiden başka meclis üyesi geliyor. Ancak, Büyükşehir Belediyelerindeki hesaplamalar başka şekilde yapılıyor. Milletvekili seçimlerindeki hesaplamalara benzer hesaplama yapılması gerekiyor.
BAŞKAN BİLE DÜŞEBİLİRDİ
Seçim Kurulunun istifa eden Süllü’nün yerine AK Partili Meclis üyesi Zihni Çalışkan’ı göndermesi, Büyükşehir Belediyesi Meclisi dengelerini CHP’nin aleyhine bir kez daha bozulmasına neden oldu. CHP’nin üye sayısı 15’den 14’ düştü. AK Parti’nin ki ise 29’dan 30’a çıktı. Bir de 3’de 2 çoğunluk üstünlüğü AK Partiye geçti. Daha önce istifa eden CHP’li üye Erdal Caferoğlu yerine gelen başka bir CHP’li üyede seçim kurulunun son kararı ile tartışmalı hale geldi. Yani, AK Parti’nin üye sayısı her an 31’e çıkabilir. İyi ki meclis de, faaliyet raporu geçti. Yoksa başkan bile düşebilirdi.
Burada şunu da yazmak istiyorum. Bir gazeteci arkadaşımız Zihni Çalışkan’ın gelmesini CHP’lilere dayanarak, skandal gelişme olarak yorumladı. Daha önce CHP il başkanının istifası ile ilgili çeşitli yazılar yazan bu arkadaşımız ikinci kez boşluğa düşmüş oldu. Biraz araştırma yapmak gerekiyor. Aşırı heyecana gerek yok. Yasalar ne diyorsa sonuç öyle ortaya çıkar. CHP’liler seçilmişleri istifa ettirerek, kendi kendilerine gol atmaya devam ediyorlar. Yapacak bir şey yok.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!