Önceki akşam Mimarlar Odası’nın yemeği vardı. Eskişehir’de 550’e yakın mimar var. Bu mimarlardan sadece 50’i odaya üye değilmiş. Yani, odaya üye 500 mimar var. Oda yönetimi tarafından düzenlenen geleneksel gala yemeğine neredeyse şehrimizdeki tüm mimarlar katıldı. Tanımadığım genç mimarları da tanıma fırsatımız oldu.
Biz eş durumundan mimar olduğumuz için, bütün mimarlar gibi telefon mesajı üzerine yemeğe gittik. Kimi mimar odaya uğrayarak yemeğin davetiyesini almış. Yemeğin düzenlendiği tesis bizim evin yakınında olduğu için, odaya uğrayıp davetiyemizi almadan yemeğe dâhil olduk.
Yemeğe mimar olduğu için eski bakanlardan ve milletvekillerinden İbrahim Yaşar Dedelek de gelmişti. Siyasetçilerden CHP il başkanı Sinan Özkar eşi ile Tepebaşı Belediye başkanımız Ahmet Ataç da tek başına geceye katıldı. Mimarlar Odasının da bağlı olduğu TMMOB çatısı altındaki odaların temsilcileri de konuk sıfatı ile gala yemeğinde yerlerini aldı.
Kapıda konukları başkan Canan Oytan karşıladı. Tek tek üyeleri ile ilgilendi. Genç mimarlar gelen konuklara yer göstermeyi üstlenmişlerdi. Başkan Oytan bana da bir davetiye verdi. Üzerine baktım. Hamamyolu caddesinin yakın geçmişi ile uzak geçmişinin fotoğrafları konulmuştu. Oda yönetimi bizlere verdikleri davetiyeler ile ‘Bir de bugününe bakın’ diyordu. Ben davetiyenin üzerindeki fotoğrafı yorumlayınca, Oda başkanı Oytan’dan, mimar gözü ile Hamamyolu projesini gala yemeğine katılan Sinan Özkar’a anlatmasını istedim. Konuşmamdan Özkar alındı. Ama bir yorumda bulunmak istemedi. Yemeğe Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da davetliydi. Ancak, eleştiriler ile karşılaşmamak için gelmediğini düşündüm.
Oda başkanı Oytan, Hamamyolu projesi ile ilgili tavrını net ortaya koydu. Baskılara aldırmadı. Baskılar derken, siyasetten gelecek bekleyen bazı mimarların kendisini eleştirdiğini ve genel merkeze şikayet etiğini biliyorum. Açıklamaları da sadece gazeteniz 2 Eylül de yer aldı. Kamuoyu başkan Oytan’ın açıklamalarına büyük ilgi gösterdi. Her konuda açıklama yapan diğer odalar bu konuda seslerini çıkarmadı. Bu da bir gerçektir. Davetiyenin üstüne, betonlaşma olmadığı dönemin Hamamyolu fotoğraflarını koyan Canan Oytan, sosyal medyaya da koyduğu aynı fotoğrafın altına ise şu yorumu yaptı: “Hamamyolu…1940 Hamamyolu ve Asarcıklı Caddelerinin kesiştiği yerden Köprübaşı'na doğru. Burada çarşamba günleri pazar kurulurmuş, seferberlik sırasında tüm satıcılar ve müşteriler kadın olduğu için burası Kadınlar pazarı diye anılırmış.1990 yılında dere belediye tarafından doldurularak kapatılmış ve süs havuzları olmuş. Ağaçların üzerinden geçen ahşap köprü mü onun zamanı belirsiz ama hayaller elbet bir gün gerçekleşir”.
Gala yemeğinde hazır mimarlar ile karşılaşmışken, onların Hamamyolu projesi ile ilgili düşünlerini sordum. Hepsi, başkan Canan Oytan gibi düşünüyor. Ve Hamamyolu’nun betonlaştırıldığını n altını çizdiler. Yani, hepsi aynı düşüncedeler.
Mimarlar Odasının haberini yazarken, bir yandan da sosyal medyaya göz attım. Hemşerimiz Zafer Pehlivan proje ile ilgili şunları yazmış,” Köprünün ayakları çok sağlam görünüyor. Boğaz köprüsünde bile bu kadar ayak yok”
Bir başka hemşerimiz, çok kişinin seslerini çıkarmak için projenin tamamlanmasını beklediğini yazdığını gördüm. Bir kadın sosyal medya kullanıcısı ise “Betonu seven millet olduk. Yapay park diye buna denilir” yorumunu sosyal medya hesaplarına ekledi.
İşin başında böyle eleştiriler yoktu. Sadece biz ile Mimarlar Odası Başkanı Oytan eleştirilerde bulunuyordu. Şimdi ise geniş bir kesim, yaşadığı şehre sahip çıkma adına seslerini yükseltiyor. Projenin sahipleri ise eleştirilerde bulunanlara kötü niyetli kişiler olarak ilan etmeyi sürdürüyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!