Önce kış mevsiminde korona virüsün yok olmadığını gördük. Yazın kesin kaybolur inancı başladı. Yaz geldi. En sıcak aylarda korona virüs arttı. Dünyada ve Türkiye’de bu sonbaharda daha çok can kaybı yaşanmaya başladı. Şimdi, sonbahar ve kış mevsimi kapıda duruyor. Nisan veya Mayıs da korona virüsten kurtulmayı amaçlıyoruz.
Önümüzdeki Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyetin 97. Yıl dönümünü kutlayacağız. Eskişehir’de birçok etkinlik ile kutlanacaktı. Sivil toplum kuruluşları etkinliklerini salgın nedeniyle gelecek yıla bıraktı. Balolar iptal edildi. Büyükşehir Belediyesi 5 önemli etkinliğini iptal etti.
Hastanelerimiz geçen Mart ayındaki gibi yeniden alarma geçti. Bu kez işler daha ciddi tutuluyor. Hastanelerimiz acil olmayan ameliyatları iptal etti. Ameliyathaneler ve sığınaklar yoğun bakım ünitesi haline getirildi. Amaç, sayının korkutucu boyutlara geldiğinde, bu sayılar ile mücadele edebilmektir.
Dün Sağlık İl Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge Eskişehir’de Kovid-19 çağrı merkezi kurulduğunu duyurdu. Telefon ile 2308025 numaralı telefon arandığında Kovid-19 ile ilgili her soruya cevap verilecek. Böyle tek merkeze ihtiyaç vardı. Herkes, her şeyden önce kendi kendini kontrol altında tutacak ve dikkatli olacak. Her 100 yılda bir görülen salgın hastalıklar en çok iki yıl etkili oluyor.
![]() |
Online lafı dilimize ne yazık ki, KOvid-19 hastalığı ile birlikte girerek, daha fazla kullanılmaya başlanıldı. Halbuki, online lafına karşı söylenecek çok Türkçe laf , söz var. Korona virüs tedbirlerin ilk gününe dönebiliriz. Kısıtlamalar birbiri peşi sıra gelirse, ekonomi de bu durumdan kötü etkilenir. Birçok yer kapanır. Orada çalışanlar işsiz kalır. Tedbirleri en üst düzeyde alarak, ekonominin çarklarını çevirmeliyiz. Dün bir toplantının online yapılacağını bir arkadaşım yazdı. İzlemek isteyen gazetecilerde online olacak. Bende tüm toplantıların online olması gerektiğini yazdım. Gazetecilerde toplantıdan toplantıya koşturmamalıdır. Küresel salgın herkes gibi gazetecileri de tehdit ediyor. Mesela 50 yıllık Halk Eğitim Merkezimizin korosu bile online oldu. Koronun şefi Hüseyin Erbay, dersleri internet üzerinden uzaktan yapıyor. Başarıyı aynı düzeyde tutabilmek için de başarılı olanlara hediye de veriyor. Online kelimesinin yerine de uzaktan görüşme veya internet üzerinden haberleşme, çevrimiçi diyebiliriz.
![]() |
Eski sağlık bakanlarından Dr. Osman Durmuş’un ölümü herkesi üzdü. Cumhuriyet tarihi boyunca, kurulan hükümetlerde görev yapan birkaç sağlık bakanı vatandaş tarafından hatırlanır. Bu bakanlardan birinin de Osman Durmuş olduğuna inanıyorum.
Durmuş henüz bakan olmadığı dönemde ülkemizde bir kişi çıkarak, hasta olduğunu söyleyerek, tüm Türkiye’de kan toplamaya başladı. Sözde onun hastalığına çare olacak kan örneği bulunacaktı. Eskişehir’de de Atatürk Spor salonu kan toplama işine tahsis edilmişti. Upuzun kuyruklar oluşmuştu. Bu kampalar devam ederken, tüm Türk halkının iyi duyguları istismar edilirken, Sağlık Bakanı Osman Durmuş oldu.
Durmuş, kan toplama olayı ile birlikte Türkiye’nin gen haritasının çıkarıldığını belirterek, Türk insanının yurtdışına götürülen kanlarını geri istedi. Herkes şaşırdı. Şahsında hasta olmadığı ve toplanan 100 binlerce kanın yurt dışına çıkarıldığı anlaşıldı. Bakan Durmuş bir anda tüm Türk insanının sevgisini kazandı. Eskişehir’de de kimler kimler kan vermedi ki. Şimdi aklıma geliyor. Biz tabii ki vermedik.
Sonra polis yeğenine torpil yapmadı. Polis yeğeni Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ile şehit düştü. Eski Sağlık Bakanımız Osman Durmuş’a Tanrıdan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!